İnce geometrik tasarımlarıyla postmodernizmin sembolü haline gelen Japon mimar Arata Isozaki bu yılki Pritzker Ödülü’nün sahibi oldu. Mimarın işlerinde Hiroşima ve Nagasaki’ye atılan atom bombalarının derin bir etkisi bulunuyor.
Isozaki, bir şehir planlamacısı, mimar ve teorisyen… 87 yaşındaki mimarı mimari dünyasının Nobel’ine götüren tasarımları arasında Los Angeles’taki Museum of Contemporary Art (MOCA) ve Beijing’deki China Central Academy of Fine Arts Art Museum bulunuyor. Japon mimari ve tasarım anlayışının dünyaya yayılmasında etkisi büyük olan isim, modern ve postmoderni bir araya getirmekteki dehasıyla ünlü.
Pritzker Ödülü, mimara prestijinin yanında 100 bin dolarlık para ödülü ve bir de bronz madalya getirecek.
Arata Isozaki, 1931’de Japonya’nın Kyushu adasında bulunan Ōita’da dünyaya geldi. Hiroşima ve Nagasaki bombalandığında 14 yaşındaydı. Çok sonra o yılları “Doğduğum yerin yok edildiğini anlayacak kadar dünyayı anlamaya başlamıştım” diye anlatacaktı. Karşı kıyısı Hiroşima’ya atom bombası düştüğü için patlamanın merkezine yakın büyüdü. Harabeler arasındaydı, ne mimari vardı ne de binalar, bir şehir kalmamıştı. Sadece barakalar ve sığınaklar… Bu ortamda insanların evlerini ve şehirlerini nasıl yeniden inşaat edebileceğini düşünmeye başladı.
Yaşadıkları mimari bakış açısını belirledi. Binaların bile ölümlü olduğunu, bir binanın ziyaretçilerin ve geçenlerin bile duygularına hitap etmesi gerektiğini düşündü. 2013’te Anish Kapoor ile bir araya geldiği ve 2011 Japonya depremi ve tsunami sonucu zarar gören şehirleri gezen 500 kişilik mobil konser salonu Ark Nova da onun projelerinden biriydi.
Isozaki, Pritzker’e layık görülen 8. Japon mimar. Diğer bilinen eserleri Doha’daki Qatar National Convention Center, Çin’deki Shanghai Symphony Hall in China, Barselona’daki Palau Sant Jordi ve Japonya’daki Nara Centennial Hall… Ödülünü mayıs ayında Chateau de Versailles’da gerçekleşecek tören ile alacak.
