Alişan Özaydın
Alişan Özaydın

Alişan Özaydın ile Müzik Kariyeri Üzerine Söyleşi

16 Nisan 2023
Alişan Özaydın

“Kendi hikayelerimi anlatıp, kendi müziğimi yapmak istiyorum. Bu beni çok heyecanlandırıyor.”

Alişan Özaydın


Zaman zaman ortak projelerde de buluştuğum Alişan Özaydın ile müziği ve yaşama bakış açısını konuştuk, sorularıma yanıtları da müziği gibi içten olan sevgili Alişan zaten çok iyi anlatıcılardan. Şarkılarını dinleyenler ne demek istediğimi anlayacaktır.

Müzisyenlik, beyaz yakalı bir geçmiş ve aynı zamanda doğa ile iç içe bir yaşam ve bağlantılı bir iş kolu daha… Yaşam yolculuğundan bize bahsedebilir misin? Tüm bunların müziğine katkıları ya da dezavantajları neler?

Beyaz yaka olarak başlamış olduğum hayatta daha özgür bir kariyere sahip olmam gerektiğini anlamam için baya uzun bir zaman ve bu zamana iyisiyle kötüsüyle birçok tecrübe sığdırmam gerekti. Memur çocuğu olmam ve kurumsal hayattaki kırmızı çizgiler ve o kalıpların dışına çıkarsam acaba ne olur diyerek başlamış olduğum çiftçilik, doğal hayat ve müzikle devam ettiğim bir süreçte daha çok üretken ve özgür olabileceğimi anladım. Aslında buralara çok yabancı da olmadığımı, özüme döndüğümü söyleyebiliriz.

Beyaz yaka olduğu zamanlarda insanın kafası çok rahat kalmıyor. Değiştirmiş olduğum yaşamımın müziğime katkılarının pozitif olduğunu, insanın kendini iyi duyabildiği zaman ortaya bir şeyler sunabildiğine inanıyorum.

Griiyyy ile tanıdık seni, sonra solo projelere ağırlık verdin. Griiyyy bitti mi, arada sürpriz yapabilir mi?

Griiyyy ile ilgili çevremizden de çok soru alıyoruz. Aslında Griiyyy bizim ailemizde hala devam etmekte, pandemi dönemi Griiyyy ile birlikte bizim için çok iyileştirici bir zaman oldu. Özde ile belki de daha öncesinde bu kadar kendimizi geliştirdiğimiz ortak paydada bir şeyler paylaştığımız bir dönem olmamıştı. Sürpriz konusuna gelince neden olmasın. Hayat diyelim…

Müziğini nasıl tanımlarsın?

Yapım gereği hep sakin, sürekli hayal kuran, hatta hayal kurarken normal yaşamdan uzaklaşıp yapacağım birçok işi unutan biriyim sanırım. Aldığım geri bildirimlerin sonucunda bu yanımın müziğime yansıdığını gördüm. Genellikle müziğin şarkıcılık yanı değil de anlatıcılık tarafı benim için en çok sevdiğim ve en ilgimi çeken nokta oldu. İlk soruda bahsettiğim gibi tercih ettiğim yaşantının da yaptığım müziğin dozajını arttırdığını düşünüyorum.

Müzik kariyerinde ilerlerken nasıl bir yol izliyorsun, yolun sence neresindesin?

Aslında bunu seçmiş olduğum bir kariyer olarak değil bir alışkanlık bir yaşam tarzı olarak görüyorum. Her insanın duygularını gösterme şekli vardır. Ben de duygularımı ve gözlemlerimi müzikle yansıtıyorum. Bu duygular ve gözlemler insanlar tarafından kabul gördüğünde çok mutlu oluyorum. O yüzden her yeni adımda yolun en başında oluyorum. Bunu çok önemsiyorum. Ben hep yolun başındayım bir hikayem beni yolun belli bir yerine getiriyor. Sonra yolun başına dönüp başka bir hikaye anlatmaya başlıyorum.

Kayıtların dışında zaman zaman -özellikle pandemi döneminde- online konserler de verdin. Sonrasında yer aldığın bir projenin İstanbul’daki lansman konserinde gördük seni: sevgili Gülşah Elikbank’ın “Aşıklar Gece Ölür” romanına özel hazırlanan şarkılar için düzenlenmişti… Şu an ise sadece kayıtların ön planda gibi, yine konser çalışmaların olacak mı? Planında var mı?

Uzun bir zaman oldu. Konserlerde kendimi daha iyi hissediyorum. Çok konser vermek istemem aslında beni kayıtlara yoğunlaşmamı sağladı… Başkalarının şarkılarını söylemek bir süre sonra hoşuma gitmemeye başladı. Kendi hikayelerimi anlatmak istiyorum. Kendi müziğimi yapmak istiyorum. Bu beni çok heyecanlandırıyor.

“Aşıklar Gece Ölür” projesinden bahsetmişken birlikte çok hoş bir yoldu benim için de… Ayrıca bir hayli de uzun soluklu bir projeydi zamansal olarak da. Hala etkileri de devam ediyor; müzik ve edebiyat dünyasını birleştiren farklı bir projeydi çünkü… Ben projeye geliştirme alanından bakarken sana müzisyen olarak yer aldığın için; solo ve bu tarz projeler arasındaki farkları sormak istiyorum. Senin gözünüzden yorum rica edebilir miyim?

Düşünsenize bir roman geliyor. 7 müzisyen aynı romanı okuyor. Hepsi o romandan ayrı duygularla belki ayrı hayat hikayeleriyle 8 tane beste yapıyor. Ve bunun en güzel yanı da romana hakim olduğunuz için her çalan şarkıda şarkının ilham alındığı sayfaya gidiyorsunuz.

Siz okurken ne hissettiniz diğerleri okurken neler hissetti onu görüyorsunuz ve bambaşka bir boyut kazanıyor. Gülşah Elikbank’ın muhteşem duygu hazinesi romanı. Sanırım “Aşıklar Gece Ölür” canlandı. Bana hep bu hissi veriyor. Hala ben de etkisinden kurtulamıyorum ve sanırım hiç kurtulamayacağım. Yeri bambaşkaydı. Solo bir projeden daha zor bir proje olduğunu söyleyebilirim. Nedeni ise romanın duygusunun ağırlığı olduğunu düşünüyorum. Okuyanlar görecektir ki nerelere gideceksiniz…

Söyleşimize katıldığınız için teşekkür ederim Alişan’cım, senden son olarak yeni projelerinle ilgili bilgi alabilir miyiz? 2023’te müzikseverlerle buluşman nasıl devam edecek?

Ben çok teşekkür ederim. Sizinle bu söyleşiyi yapmak o kadar keyifliydi ki, 2023 yılına maalesef yaşadığımız kötü olaylardan sonra ki umarım bir daha böyle şeyler yaşamayız, Gülşah Elikbank’ın sözlerini yazmış olduğu benim ufak katkılarla müziğini yaptığım “İyileşir mi Kalbim” biraz geç yayına girmek durumunda kaldı. Gülşah’la çok güzel bir duygu yakaladık beraber üzerinde uğraştığımız birçok çalışma bulunuyor fakat şimdi biraz gizli tutuyoruz. 2023 yılı eğer başarabilirsem birçok hikayeyi sizlerle paylaşmayı düşünüyorum…

Yine çıktıkça keyifle sizinle konuşuruz..


Alişan Özaydın

Beyza Cumbul

Beyza Cumbul, On Air Music Co.'da projelendirmeci, müzik ve yaşam yazarı, röportajcı.

0 Comments

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Kaçırmayın!

Caz Vapuru, Fotoğraf: Salih Üstündağ

31. İstanbul Caz Festivali 3 Temmuz’da Başlıyor

İstanbul Caz Festivali, 3-18 Temmuz tarihleri arasında caz ve güncel
Nora

‘Nora’ 8 Ocak’ta Maximum Uniq Hall’de

DasDas’ın Eylül ayında ‘La Reprise’ ve ‘Gılgamış’ oyunları ile başladığı