The Letter Art Gallery’nin düzenlediği misafir sanatçı programı Atelier’in ikinci edisyonu tamamlandı. Atelier, sergi günleriyle 8 Eylül’de ziyaretçilere açılıyor. Atelier’in haziran ve temmuz aylarında gerçekleşen ikinci edisyonuna katılan genç sanatçılar Beste Dündar, Demet Gökden, Erdem Barışık, Gizem Güler ve Okyanus Çağrı Çamcı’nın program kapsamındaki yeni üretimlerinin yer aldığı sergi 8 Eylül 2023’te Goyahub Corner’da açılıyor.
Beste Dündar (d. 1997, Ankara. İzmir’de yaşıyor ve çalışıyor) atölye kapsamında kontrol ve kontrolsüzlüğün iç içe oluşu üzerine zamansız ve mekânsız çalışmalar üretti. Canlılar adını verdiği bu işler, farklı türlerde formlarıyla illüzyon arayışlarını, mikro ve makro olarak yansıtmayı hedefliyor. Sergideki çalışmalarının ortak noktası, süreç boyunca, üretim esnasında kontrolün kaybedilmemesi, ancak çıkacak sonuçların işlerin bitişine dek kendini belli etmeyişleri ve dolayısıyla bu noktada beklenmedik ve kontrolsüz gerçekleşmiş olmalarıdır.
Demet Gökden‘in (d. 1995, Tokat. Ayvalık’ta yaşıyor ve çalışıyor) çalışmaları, rastlantı kavramı üzerine yoğunlaşmaktadır. Sahil kıyısından topladığı kaya parçalarıyla elde ettiği boyaları kullanarak, Kemeraltı’ndaki tarihi yapıların arasında yakaladığı görsellerin dokularına dair bir soyutlama sürecinde çalıştı. Üretim süreci fotoğraflama, eskizler alma ve bunu asıl çalışmaya aktarma şeklinde açıklanabilir. Çalışmalarında rastlantısal lekelere, kontrol dışı müdahalelere yer verirken, bu müdahaleleri mono baskı, doku, sıçratma, dökme, kazıma gibi tekniklerle oluşturuyor. Sergide, proje sürecinde topladığı görseller ve rastlantısal öğeleri soyutlamacı bir yaklaşımda bir araya getirdiği üretimi izleniyor.
Erdem Barışık (d. 1993, İzmir. İzmir’de yaşıyor ve çalışıyor) atölye süresince, eğitimini aldığı geleneksel Türk motiflerini güncel modern tasarımlarla birleştirip, yeni kompozisyonlar ve tekniklerle yaratıcı işler ortaya koydu. Kişisel sorumluluk olarak gördüğü bir yaklaşımla, geçmişten izler taşıyan ve geleceğe uygun işler yaratmayı hedeflemiştir. Genç sanatçının çalışmaları, ilhamını ressam ve müzisyen Alan Davie’nin “Çalışırken, olanaksız bile olsa bir tür biçim ve öz değiştirme gerçekleştirmek için çabaladığımı ve bunu arzuladığımı da fark ediyorum. Bilinmeyeni büyü yoluyla zihnimde canlandırabilmek için bir formül arıyorum sanki. Ara sıra, o son an hemen önümde, elimi uzatsam erişebileceğim bir yerdeymiş gibi görünüyor; ama ben ona ulaşmadan parçalar halinde dağılıp gidiyor. Bu bakımdan kendimi eski zamanların simyacılarına çok benzetiyorum. Onlar gibi ben de yapıtlarımın, yaşam sürecine sembolik bir biçimde katılmayı öngördüğünü anlayıp sonunda aydınlığa kavuştum.” sözlerinden alıyor.
Gizem Güler (d.1997, İzmir. İzmir’de yaşıyor ve çalışıyor) doğadan imgelerin düşler ve hayaller üzerindeki yansımaları üzerine çalışıyor. Atölye kapsamında da, bu yansımaları yüzeye aktarırken imgelerin taşıdığı anlamları sorgulayarak ve aralarındaki bağları analiz ederek çalışmalarını şekillendirdi. İmgelerin sadece görünen yüzeyine değil, aynı zamanda derin düşlerin ve hayallerin altındaki katmanlara da odaklanmayı amaçlıyor. Doğa-insan temalı çalışmaları doğa-insan-rüya ekseni üzerinden sürekli birbirine dönüşümünü, tuval ve kağıt üzerine gerçekleştirdiği çalışmalarında tasvir etmeye odaklanıyor.
Okyanus Çağrı Çamcı (d. 1996, İzmir. İzmir’de yaşıyor ve çalışıyor) atölyedeki çalışmalarında bir psikoloji kitabını başlangıç noktası olarak belirledi. Psikolog Harriet Lerner’ın “Öfke Dansı” (2019) kitabında yer alan; “Öfkemiz, yaşamımızdaki önemli bir duygusal sorunu ihmal ettiğimizi ya da ilişkimizde kendimizden -inanç, değer, arzu ya da hırslarımızdan- çok şey feda ettiğimizi gösterebilir” ifadesinden, öfkenin ihmalden beslenmesinden yola çıkmaktadır. Genç sanatçının ilgisini Karadenizli bir ailenin en büyük kızı Bilge’nin hayattaki “öfke dansı” çekmiştir. Babasız büyüyen, annesinden sonra anne olan ve kardeşleri için kendini feda eden bir kadının hikâyesi tanıdıktır. Okyanus, atölyesindeki projesinde öfkenin keskin ve yok edici biçimine değil, bastırılmış olanın dışarı çıkma arzusuna ve öfkenin ardındaki gizeme odaklandı. Bu yolculukta Bilge’nin anılarının ve hafızasının motifini çıkarmayı, hayatında farklı dönemlerin sürreal bir anlatısını izleyiciyle buluşturmayı amaçladı.
Atelier
The Letter Art Gallery tarafından düzenlenen misafir sanatçı programı Atelier, çağdaş sanat alanında iki aylık bir misafir sanatçı programıdır. Otuz yaş altı ve güzel sanatlar fakültesi mezunu genç sanatçıların üretimlerini desteklemeyi ve görünürlüklerini artırmayı hedefliyor. Genç sanatçılara günlük yaşamın dikkat dağıtıcı unsurları olmadan çalışmalarına odaklanma, eser üretme ve profesyonel gelişim fırsatı sunarken, genç sanatçıları ve çalışmalarını sanat izleyicileriyle atölye ortamında buluşturuyor. Misafir sanatçı programı Atelier, Goyahub Corner’ın mekân sponsorluğunda gerçekleşmektedir. Goyahub Corner’ın sanatçıların kullanımına sunduğu 80 m² paylaşımlı atölye mekânı, İzmir’in tarihi Kemeraltı semtindeki Antikacılar Çarşısı’nda konumlanıyor. Program kapsamında, Atelier genç sanatçılara altı hafta süresince çalışma alanı ve profesyonel gelişimlerine katkıda bulunacak etkileşim imkânları sunmaktadır. Takip eden iki haftadaysa, sanatçıların üretimlerini izleyicilerle atölye sergisiyle, sanatçı konuşmaları ve atölye ziyaretleriyle buluşturmaktadır.
Atelier
874. Sk. 17 H, Kemeraltı Antikacılar Çarşısı, Goyahub Corner, 35250 Konak/İzmir