“İyi ki içimdeki ritmi dinleyip maviliklerimi özgür bırakmışım, iyi ki kendimi bulmuşum.”
Leyan Senay
Bazı konular cinsiyetleşmiş gibi. Ve ben bunu kıran tarafı daha çok seviyorum. Bu haftaki söyleşimizin konuğu Leyan Senay, anlatmak istediğime harika bir örnek.
Daha çok erkek müzisyenlerin egemenliğindeymiş gibi algılanan bir enstrüman olan “Davul” çalıyor, işini çok da başarılı yapıyor. Bu mavi saçlı muhteşem davulcuyu biraz daha yakından tanıyıp, son dönem kariyeriyle ilgili gelişen dönüm noktalarına değindik. Keyifli okumalar dileriz.
Hemen ilk olarak sormak istiyorum; neden davul?
Davul aslında bir seçim değildi, benim içgüdülerimi takip edip geç de olsa bulduğum, ulaştığım hayat amacımdı. O yüzden neden davul demek neden Leyan demek gibi bir şey, onsuz kendimi düşünemiyorum.
İlk enstrümanın mıydı? Sonradan mı davula geçtin?
İlk enstrümanım piyanoydu ama onu aldattım.
Yeterince hislerimi yansıtmadığını lise yıllarında keşfedince uzaklaştım. Ancak onun bana kattığı şeyleri asla es geçemem. Hâlâ hem piyano hem davulunu çaldığım videolar paylaşıyorum ve beste çalışmalarımda piyano altyapımın oluşunun çok desteğini görüyorum.
Bugüne kadar beraber çaldığın bir grubun var mı, proje ve isim odaklı mı sahne alıyorsun? Kimlerle çalıştın, çalışıyorsun?
Bugüne kadar çok fazla farklı tarzlardan sanatçı ve gruplarla çalma fırsatım oldu. Bir yandan iki yıl boyunca düzenli olarak opera orkestrasında çalarken bir yandan metal müzik yaptığım gruplarım oldu, uzun bir süre blues da çaldım. İskender Paydaş, Nil Karaibrahimgil, Borusan Filarmoni, Murat Boz, Berkay ilk aklıma gelen isimler beraber çalıştığım. İlk başladığımda düzenli gruplarda çalıyordum ama sonrasında ‘bağımsız müzisyen’ olarak farklı şeyler deneyimlemenin tadına varınca ve beni ne kadar geliştirdiğini görünce kariyerime o rotadan devam ettim. Hâlâ beraber çalıştığım Senfoni Anadolu Rock Orkestrası ve çeşitli rock sanatçıları var.
Sosyal medyanın da en ilgi gören sayfalarından birinin sahibi olarak, oradaki içeriklerinden ve aldığın etkileşimlerden biraz bahsedebilir misin? (Bu arada okuyucularımız sohbetimizin sonunda yer alan Leyan Şenay sosyal medya hesap linklerine ulaşabilirler.)
Sosyal medya benim hikâyemin en keyifli noktalarından biri. En büyük motivasyon kaynaklarımdan. Orada düzenli içerik üretiyorum yıllardır. Ve zamanla hiç tanımadığım yüzlerini görmediğim insanlardan kocaman bir ailem oluştuğunu fark ettim. Benim başarılarımla gurur duyuyorlar, sevinip paylaşıyorlar… Hatta bazı takipçilerim ailecek bana mesajlar yazıyorlar, sokakta karşılaştığımda sıcacık bir gülüş bir sarılma her zaman içimi ısıtan günümü güzelleştiren şey oldu. Bu güzel insanlara müzik vesilesiyle ulaşabildiğim, yollarımız kesiştiği için çok şanslıyım!
Leyan çok değişik ve bir o kadar da özel bir isim; anlamını açıklayabilir misin?
Leyan parıldayan ve parlayan demek. Belçika doğumluyum, orada ismimi annem koymuş. Her duyuşumda anlamını zihnimde neon turkuazımsı bir renk canlanıyor. İsmimi çok seviyorum…
Adının anlamını daha güzel yansıtamazdın; farklılığın ilk adını koyuşla başlamış ve bize bu güzel davulcuyu kazandırmış. : )
Yine sorularıma dönecek olursak; geçtiğimiz günlerde katıldığın HERFST FEST – Drum Festival isimli Benelux davul festivali kapsamında Belçika ve Hollanda’da bireysel iki farklı workshop performansın gerçekleşti. Hem festivalden ve aldığın davetten hem de festival dönüşü hislerinden bahsedebilir misin?
Festivalden ilk davet alışımda sanırım mutluluktan ağladım! Çünkü hayalimdi davulumla dünyayı dolaşmak ve hayallerime bu kadar genç yaşta koşabileceğimi düşünmemiştim. Türkiye’de çok sevdiğim saydığım birçok sanatçıdan destek gördüm, takipçilerimse onlar gidiyormuşcasına sevindiler.
Ve Herfstfest… Batı kültürüne kendi ezgilerimizi çalmak, tanıtmak benim için inanılmaz bir deneyimken onlara da çok ilginç geldi ve hayli dikkat çekti performansım. Hatta birkaç davulcu workshopum sonrasında denediği 9/8 ritimleri videoya çekip yolladığında havalara uçtum. Yüzlerce insanın hayatına ülkemin güzel kültürüyle dokunmak muhteşem bir histi.
Çalışmaların dışında aynı zamanda uluslararası kadın davulcular yarışması “Hit Like a Girl”ün Türkiye temsilcisisin. Yarışma ve misyonu hakkında bilgi verebilir misin?
Hlag uluslararası kadın davulcular yarışması ve kadınlar adına bir dayanışma destekleşme topluluğu. Ben de 3 yıldır bu güzel oluşumun Türkiye temsilcisi ve organizatörüyüm. Amacım ülkemizde daha çok kadını müziğe ve özellikle davula teşvik etmek; cesaretlendirmek. Buna ihtiyacımız var çünkü… Ne yazık ki hâlâ müzik ve sanat piyasasında kadınlar azınlıkta. Bu açıklığı hep beraber kapamaya geliyoruz, omuz omuza destekleşerek.
Tüm bu çalışmalar dışında davul workshoplarına katılıyorsun bildiğim kadarıyla. Yakınlarda var mı böyle çalışmalar? Derken buradan Ted X Konuşmana da değinelim. “’Ritmi yakala, maviyi özgür bırak’’ diye girişi ben yapayım, sen konuşmanda değindiklerini senden öğrenelim.
Workshoplar her zaman devam edecek, bir kere tadını aldım, bırakmam. Ted X hayatımın sahnelerinden biriydi. Kısacık iki performans sergiledim ve Leyan Senay kimdir bütün samimiyetimle müzik serüvenimi anlattım. Benim için de yıllardır verdiğim emekleri, başarılarımı yüzlerce hatta binlerce insanın karşısında ifade etmek zor gibiydi ama anlatırken hepsini tekrar yaşadım ve iyi ki dedim. İyi ki içimdeki ritmi dinleyip maviliklerimi özgür bırakmışım, iyi ki kendimi bulmuşum.
Sohbetimize katıldığın için çok teşekkür ederiz. Senin eklemek istediğin bir konu var mıdır?
Asıl ben teşekkür ederim, çok sıcak ve keyifli bir sohbet oldu. Umarım okuyanlar da en az benim kadar keyif alırlar.
Leyan Senay Sosyal Medya
Keyifle okuduğumuz sımsıcak bir söyleşi olmuş. Emeklerinize sağlık. Tebrik ederim.