Arnica Art Land Sanat Çalıştayı, Denizhan Özer’in küratörlüğünde, Mersin Borcak Yaylası’nda 23-30 Ağustos 2022 tarihleri arasında doğayla iç içe 30 dönüm ormanlık alanda 32 sanatçıyı ağırladı. 1. Arnica Art Land Sanat Çalıştayı’nda ortaya çıkan eserler, Mersin Güzel Sanatlar Galerisi’nde ziyarete açıldı. 1. Arnica Art Land Sanat Çalıştayı Sergisi 30 Haziran’a kadar Mersin Güzel Sanatlar Galerisi’nde ziyaret edilebilir.
Arnica Art Land Sanat Çalıştayı Artistik Direktörü ve Küratörü Denizhan Özer 1. Arnica Art Land Sanat Çalıştayı üzerine sorularımızı yanıtladı.
Denizhan Bey sizi yakından tanıyabilir miyiz?
1962 yılında doğdum. Artvin Hopalıyım. 1981-85 yılları arasında Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Bölümünde okudum. Üniversite yıllarımda tiyatro ile ilgilendim. Üniversitede ve çeşitli özel tiyatro gruplarında oyunculuğun yanı sıra sahne tasarımları gerçekleştirdim ayrıca Bursa Devlet Tiyatrosu’nda sözleşmeli kadroda oyuncu olarak yer aldım. 1985 yılında üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra İspanya’ya giderek Calik bölgesinde Roma dönemi arkeolojik kazılarına katıldım. 1986 yılında Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği kurucuları arasında yer aldım. Yurt dışına çıkınca aktif olarak dernek bünyesinde çalışmalara devam ettim. Fotoğraf sanatı üzerine söyleşiler yaptım, konferanslar verdim, sempozyumlara katıldım. 1986-87 yıllarında Artist Plastik Sanatlar Dergisi’nde sanat eleştirileri ve sanat haberleri yaptım.
1987’de Londra’ya yerleştim ve 1988-92 yılları arasında Westminster College’de dil eğitimi aldım. Dil eğitimini aldıktan sonra 1993-1995 yılları arasında Londra Amerikan Üniversitesi’nde sanat sosyolojisi üzerine yüksek lisans yaptım. 1996’da Londra Üniversitesi Birkbeck College’de sinema ve televizyon program yapımcılığı üzerine bir yıl eğitim aldım. Tüm bu eğitim süreci sırasında 1989-1996 yılları arasında Londra Meydan Tiyatrosu’nu kurup tiyatronun genel sanat yönetmenliğini yaptım. Birçok oyun yazıp yönettim, göçmenlerle ilgili sanat projeleri gerçekleştirdim. Tiyatro çalışmalarım devam ederken 1995 yılında Rainbow Art Center, 1996 yılında Turquoise Art Group ve T-Union sanat gruplarının kuruluşunu gerçekleştirip çeşitli sanat etkinlikleri gerçekleştirdim. 2000-2004 yılları arasında Londra Arcola Galeri’nin direktörlüğünü, küratörlüğünü yaptım ve Flanagan koleksiyonunu yönettim.
2005’te İstanbul’a dönerek Karşı Sanat’ta çalışmaya başladım. 2007’de uluslararası alanda çalışmalar yapan Koridoor Çağdaş Sanat Programları’nı kurdum. Koridoor’un yöneticiliğini yaparken uluslararası alanda çalışmalar yapan, merkezi Kore’de bulunan Nine Dragon Heads çağdaş sanat grubunun küratörü ve Türkiye temsilcisi olarak seçildim. 2010-2013 yılları arasında Artbosphorus Çağdaş sanat Fuarı’nın artistik direktörü oldum ve 3 büyük fuar gerçekleştirdim. 2013 yılında Portakal Çiçeği Sanat Kolonisi’nin küratörü, 2014 yılında Summart Çağdaş Sanat Merkezi danışma kurulu üyesi oldum ve bu görevlerimin yanı sıra bazı koleksiyonları yönettim. 2017 yılından sonra bağımsız olarak küratörlük çalışmalarıma devam ettim. Kendi sanat çalışmalarımın dışında üniversitelerde dersler verdim, sanat jürilerinde yer aldım, çalıştaylar gerçekleştirdim, büyük çaplı sergiler, bienaller, sanat gezileri yaptım. Bu işlerimin yanı sıra sanat yazılarım, kitaplarda, kataloglarda, sanat dergilerinde yayınlandı. 2022 yılında Arnica Art Land’in kuruluşunda yer alıp artistik direktörü ve küratörü oldum. Hala bu görevime devam etmekteyim. Kısaca Denizhan Özer bu.
Arnica Art Land projesine ne zaman, nasıl dahil oldunuz?
2022’de Arnica firması İstanbul’da ki fabrikasında bulunan siloların üzerine bir sanat projesi yapmak için beni seçti. “Zirveye Çıkanlar” isimli bu projeyi gerçekleştirdiğim sırada Arnica firmasının sahibi Senur Akın Biçer ve kardeşi Serhan Biçer, bana Mersin Borcak Yaylası’nda bulunan yerlerinden bahsetti. Babaları rahmetli olduktan sonra o eve zaman zaman gittiklerini söylediler. Ben de “Bu ev ve içinde yer aldığı 30 dönümlük araziyi sanat alanına çevirelim” diyerek Senur Hanım’a ve Serhan Bey’e bir öneride bulundum. Daha önce yaptığım örnek çalışmaları gösterdim ve onların da kabul etmesiyle bu proje Ağustos 2022’de hayata geçti.
Arnica Art Land Çalıştayı neleri kapsıyor? Okuyucularımıza detayları aktarabilir misiniz?
Arnica Art Land; sanat çalıştayları, sergiler, konferanslar, söyleşiler ve çeşitli etkinlikler yapan bir sanat platformu. Sanatın yurt içinde gelişmesi ve Türk sanatının yurt dışında tanınması için yoğun bir çalışma içindeyiz. Kurulalı bir yıl olmasına rağmen sanat alanında büyük bir etki yaratıp çok iyi bir şekilde tanındı. Arnica Art Land, temmuz ve ağustos aylarında çalıştaylar gerçekleştiriyor. Bu çalıştaya davet ettiğimiz sanatçıların uçak biletleri, havaalanı transferleri, konaklamaları ve tüm malzemeleri Arnica tarafından karşılanıyor. Sanatçılardan en az bir eser üretmelerini istiyoruz. İsteyen daha fazla da eser üretebilir. Üretilen eserler ileride gerçekleştirmeyi planladığımız Arnica Müzesi koleksiyonuna alınıyor. İlki geçen sene gerçekleşen ve 32 sanatçının yer aldığı çalıştayımız bu yıl, 3 farklı zaman diliminde 12 ülkeden 50 sanatçıya ev sahipliği yapacak. Çalıştayda yapılan eserler önce Arnica şirketinin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasında, sonrada Mersin’deki galerilerde ve daha sonrasında ise İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde sergilenecek. Yurt içi programlarımız haricinde “Komşularla Diyalog” isimli sergi projeleri ile önce yakın çevremizde sonrasında Avrupa’da sergiler yapmayı planlıyoruz. Hatta Bulgaristan, Yunanistan, Gürcistan, Fransa ve İngiltere’den davetler aldık. Yakın zamanda buralarda sergilerimiz olacak. Kısacası Arnica Art Land, ülkemizde sanatın gelişimine katkıda bulunan, sanatçıları destekleyen, Türk sanatını yurt dışında tanıtan, sanat üzerinden uluslararası diyalog sağlayan, sanatı halka özelliklede genç jenerasyonlara ulaştıran bir yapı.
Çalıştaya katılım sağlayan sanatçılar hangi kriterlere göre seçildi?
40 yıldır bu işin içindeyim. Yurt içinde ve yurt dışında binlerce sanatçı ile ilişkim var. Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği ve Sanat Galericileri Derneği’nin yönetim kurulundayım. Sanatçıları, yaptıkları çalışmaları, sergilerini sürekli takip ediyorum. Kimin ne yaptığını çok iyi biliyorum. Doğal olarak da çalıştayımıza katılacak olan sanatçıları ben seçiyorum. Bu seçimi yaparken bir denge kuruyor ve fırsat eşitliği ilkesi ile hareket ediyorum. Denge derken kadın-erkek, usta-genç, Doğu-Batı dengesinden bahsediyorum. Yani bizim çalıştayımızda sadece ünlü ya da usta sanatçılar, sadece İstanbul’da yaşayan veya sadece Batılı sanatçılar yer almıyor. Kısacası, çalıştayımıza ırk, cinsiyet, yaş ayrımı yapmadan farklı disiplinlerde nitelikli iş üreten, farklı kent ve ülkelerden sanatçılara yer veriyoruz.
Çalıştayda neler yaşandı?
Çalıştayda güzel şeyler yaşandı. Yeni arkadaşlıklar, dostluklar oluştu. Genç sanatçılar usta sanatçılarla görüşerek onların deneyimlerinden yararlandı. Sanat, felsefe, sosyoloji, tarih üzerine konuşmalar yapıldı. Çeşitli sanat teknikleri öğrenildi. Geziler yapıldı, güzel yemekler yendi. Tüm sanatçılar çok güzel günler geçirdi. Biz de bundan çok mutlu olduk.
Üretilen eserler hakkında neler söylemek istersiniz?
Çalıştayda üretilen eserlerin çoğundan memnun kaldım. Gerçekten çok iyi eserler var. İlki geçen sene gerçekleşen çalıştayda sadece resim yapıldı. Biz 3 farklı boyutta tuvaller hazırlasak da bazı sanatçılar bu standartların dışına çıkarak çok ilginç ve etkileyici eserler ürettiler. Mesela metal üzerine ya da farklı boyutlardaki ahşaplar üzerine resim yapan arkadaşlarımız oldu. Bu yıl çalıştaya heykeltraşları da davet ettik. Resim haricinde heykel ve land art çalışmaları da yapılacak.
Çalıştayın sergisi 2 Haziran’da ziyaretçilere kapılarını açtı. Bu sergi hakkında vurgulamak istediğiniz konular neler?
2 Haziran’da Mersin Valisi’nin Sayın Ali Hamza Pehlivan’ın katılımıyla Mersin Güzel Sanatlar Galerisi’nde geçen seneki çalıştayımızın sergisini yaptık. Mersin’de birkaç tane sergi alanı var. Bunlardan biri Mersin Güzel Sanatlar Galerisi. Aldığım duyumlara göre sergi, Mersin’de çok ses getirdi ayrıca yurt içinde de çok duyuldu. Amacımız İstanbul dışında sanata bir alan açmak ve Türk sanatını geliştirmek. Bunu yapmak için hep birlikte çalıştık. Her ne kadar proje sahibi olarak Senur Hanım’ın, proje direktörü ve küratörü olarak benim adım geçse de bu çalıştayda emeği geçen çok sayıda arkadaşımız var. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Birlikte başardık.
Eklemek istedikleriniz?
Son olarak Senur Hanım’a, Serhan Bey’e çok teşekkür etmek istiyorum. Onlar sayesinde bir hayalimi gerçekleştirme fırsatı buldum. Onlar da her gün büyüyerek gelişen ciddi bir koleksiyona sahip oluyorlar. Bu proje ile Mersin’in görünürlüğü artarak sanatla anılan bir kent olacak. Kısaca hep birlikte ülkemizin gelişimine, ülkemizin sanatına katkı sağlıyoruz. Bundan dolayı da çok mutlu ve gururluyuz.