Güneşin Bağrındaki Endülüslü, Malaga

okumaya başlarken dinleyiniz : Paco Lucia : Malaguena de Lecuona¹

Güneşin Bağrındaki Endülüslü, Malaga
Güneşin Bağrındaki Endülüslü, Malaga

Medeniyet denilen algı, doğu ile batı çekişmesi arasında şekillenmiştir. Her iki tarafın da mahremleri, korkuları çoğunlukla da dışlanmışlıkları zamanla birbirine karışarak, aynı hikayeleri farklı isimlerle kutsallaştırmışlardır. Batıya göre Helenistik, doğuya göre ise Sümer medeniyetinin milat kabul edildiği bu çekişme günümüzde dahi sürerken doğudaki birçok şehri garptan gelenlerin kurup, batıdaki şehirleri de şark toplumlarının şekillendirmesi gerçeğine ne demeli? Hal böyle olunca hangi taraf daha medeni? Peki bu medeniyet denilen şey insanları neden sınıflaştırır ya da ötekileştirir? Bizler medenileştikçe(!) bu çekişme, yer yer de ötekileştirilmeye maruz bırakılmış o coğrafyanın insanlarının hayata isyanına sessizliğimiz neden?

Kökeni hakkında onlarca şüphe olan Flamenko da , böylesine bir dünyada, gerçek ev sahipleri iken bir anda dışlanan Berberi-Arap, Sefarad ve Çingenelerin aynı makus talihe farklı hissiyatlarını yükleyerek ortaya çıkardıkları Endülüs halk müziği türü ve dansıdır. Bu ortada kalmışlık söz konusuyken, şarkıyı söyleyenin de sesini tarihsel ve kültürel olarak batıdan çok doğu tarzına yakın kullanması beklenmektedir. Dans esnasında ayakları yere sert vurarak tutulan ritme eşlik eden alkışlar ise dışavurum bir tepkinin naifliğidir. O alkış ki yeri gelmiş tepkinin çığlığı olmuştur. Bu çığlıklar batının kalbinde ve doğu usulünde olunca da bu sanatın akademik olarak kabul edilmemesine sebep olmuştur. Üstelik yapıldığı zamanki mevcut dini baskılar da eklenince Flamenkonun özü, üç bileşeni, bu dışlanmışlığa tepkinin en modern formatını oluşturmuştur; compas, baile, cante.Yani ritim, dans, şarkı. Ya da bir diğer tabirle kan, ihtiras, şehvet! Silkelenme ve aydınlanmamız ise Martin Luther’in cehennemi satın almasıyla başlamıştır.

Malaga harbor with the cathedral in back
Malaga harbor with the cathedral in back

Güneş sahili (Costa del Sol), Endülüs tarihi, Antik Roma’dan kalma şehir surları, fortifiye* şarapları, Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Ruiz y Picasso* ve onlarca mağribi eseriyle Malaga şehri, m.ö 8. yüzyıldan beri ziyaretçilerini doğu-batı çekişmenin arasından sıyrılarak Akdeniz geleneğine yaraşır biçimde ağırlamaktadır. Adının, talassokrasik* bir yapıya sahip Fenikelilerin Kenan illerinden taşıdıkları tuzun Fenike dilindeki karşılığı olan ‘malha’ kelimesinden türediği varsayılan Malaga, tarih boyunca defalarca el değiştirerek günümüzde İspanya devletinin içinde özerk bir yapıya sahip olmuştur. Bu değişimler zaman zaman o denli kanlı olmuş ki, Avrupa’nın ve belki de Dünya’nın gördüğü en acı dolu iç savaşlara ve soykırımlara neden olmuştur. Lakin kanla yıkanan tüm coğrafyalarda olduğu gibi gelişimi ve değişimi de epey geç olmuştur Malaga’nın. Yaşadıklarını ise bir doğum lekesi misali muhtelif noktalarında görebilirsiniz sokaklarının..

Yaklaşık dört buçuk saatlik bir uçuşla varacağımız Malaga, diğer İspanyol şehirleri gibi Schengen vizesine tabidir. Mezopotamya’yı çağrıştırırcasına, Guadalmedina ve Guadalhorce isimli iki nehir arasında kurulmuş olan Malaga şehri gezimize başlarken yanımıza alacağımız kitap, kaderi bir dönem bizim tarihimizle de kesişmiş olan bir başka İspanyol Miguel de Cervantes’in modern klasiği Don Kişot. Gideceğimiz mevsim ise gamelyon* ayı! İlk cemreyi havaya düşmeden evvel yakalayarak Endülüste kalplerimize düşürmek için, üstelik yel değirmenlerinin yerinde artık yeller eserken; gidelim Sancho*.

Malaga seyahatimizde Tarihi bölge-Centro Historico– konaklamak için en ideal bölge. Havalimanından toplu taşıma ile ulaşım yaklaşık 35-40 dakika. Konaklanacak otellerin denize yakınlığına göre gecelik fiyatları 30-300 Avro arasında değişmektedir. Genel itibari ile oteller gayet temiz. Kahvaltıları aşina olduğumuz tarzda değil ancak öğle ve akşam yemeklerinin yelpazesi geniş. Malaga’da yapılacaklar ve görülecekler listesi ise farklı zevklere göre alternatif rotalar sunmakta. Şehir merkezinde bulunan ve rönesans üslubunda inşa edilen Malaga katedrali ise seyahatimizin sıfır noktası. Katedralin inşa edildiği yerdeki kalıntılar Malaga’nın da kısa bir özetidir. Katedrale girilmesi, iç kubbesinin görülmesi kanaatindeyim. Dini yapılardaki bu tarz yüksek kubbelerin inşa amacının, insanlara gök kubbe altındaymış hissiyatı vererek esasında ne kadar ufak ve zavallı olduğumuz hissiyatını yaşatmak olduğunu hatırlatmak isterim. Bizler de keşke her an bunu bilerek yaşasak. Ya da en azından ne olduğumuzun farkına varsak..

Katedralden, içindeki eserlerin belleğimizde bıraktığı anılarla ayrılırken sıradaki durağımız tabi ki Picasso Müzesi. Malaga doğumlu ressamın kendi evinde bu kadar az eserinin sergileniyor olması biraz hüzün verici olsa da, ‘Guernica’ tablosunun günümüzde bile yarattığı rahatsızlıklar aslında neden böyle olduğunu açıklar nitelikte. Bir anı ki Gestapo, İkinci Dünya Savaşı sırasında o dönem Paris’te yaşayan Pablo’nun evine baskın yaparak onu sorgulamak ister. Rütbeli bir subay ressama kendinden emin bir şekilde Guernica’nın bir röprodüksiyonunu göstererek: “Bunu siz mi yaptınız?” diye sorar. Aldığı cevap ise tokat niteliğindedir; “Hayır, siz yaptınız!”. Aradan yıllar geçip de, 2003’e geldiğimizde bu sefer kriz New York’taki Birleşmiş Milletler Merkezinde çıkmıştır. Konu tabii ki yine Guernica. Tablonun goblen bir kopyası Güvenlik Konseyi Salonunun girişinde sergilenmektedir. 5 Şubat 2003’te Abd yetkilileri, Irak’ta açtıkları Demokrasi(!) savaşının gerekçe ve bahanelerini anlatmak için tablonun sergilendiği salonda basın mensuplarının karşısına geçerler. Bu sırada tablo, görünmemesi için büyük mavi bir örtüyle örtülmüştür. Ertesi gün basında, bu örtünün, şiddet(!) dolu sahnelerin arka planda kötü göründüğü ve konuşmacıların yüzlerinin üzerine atın poposu geldiği gerekçesiyle, televizyoncular tarafından istendiği açıklanır. Ancak işin aslı, dönemin bazı diplomatlarının basına verdikleri isimsiz demeçlerde ortaya çıktı. Dönemin ABD başkanı, açıklamalar yapılırken bu tablonun arka fonda gözükmesini istememiş ve BM yetkililerine bu konuda baskı yaparak tabloyu kapattırmıştır. Guernica işte böyle bir eser.. Uğruna konçerto* besteletecek bir acı. Şu an evinden kilometrelerce uzakta, başkent Madrid’de sergilense her imgesi türlü acılar yüklü bir eser.

Güneşin Bağrındaki Endülüslü, Malaga
Entrada del Museo Picasso Malaga

Tüm dünyada hak ettiği değeri görmesi ve eserlerinin kainatın her yanında sergilenmesi ise Picasso’nun büyüklüğü ve doğrunun sarsılmaz gerçekliği. Sanatçının özel hayatı ise karışıklıklar ve kaoslarla yüklü. Müze evinin önünde bulunan bronz Pablo heykeli ise elinde eskiz defteriyle, kendisini ifade etmek istercesine, müze ziyaretçilerini gün boyu karşılamakta. Zamanında kendisine yapılan ‘Mona Lisa’ suçlaması ve mavi/pembe dönemlerinin savunması ise duruşunda ve çıplak ayaklı masumiyetinde saklı.

İlk günün akşamüstüne doğru siestalarından uyanan İspanyollara ayak uydurmak ve zamanı yavaşlatmak hatta mümkünse durdurmak için ‘L’expérience’ isimli restaurantı deneyimlemenizi tavsiye ederim. Vejetaryen menüsü biraz zayıf, ancak Akdeniz mutfağının çeşitliliği ve bulunduğu yerin huzur verici ambiyansı harika. Siparişimizi beklerken ise bir başka Malagalı Vanessa Martin’in İnventas² adlı şarkısıyla bu eşsiz mekanda anı yaşayın. Zaten hayatlarımız da şarkının sözlerinde dediği gibi değil mi zaman zaman?

dönmek için çok geç, kim olduğumu bilmek için çok erken’.

2. günümüzde Malaga şehrini yeniden keşif için farklı seçeneklerimiz mevcut. Güneşin cömertliğine göre sahilde vakit geçirmeyi programımıza ekleyebiliriz ya da 1 saat yol giderek dünyanın en tehlike geçitlerinden biri kabul edilen ‘Caminito del Rey’ yani kral yolunu görebiliriz. Hatta buraya kadar gelmişken yolunuzu bir 20 dakika daha uzatmayı göze alırsanız, bin yaşında ve hala mahsül veren dünyanın en eski zeytin ağaçlarından birini de görebilirsiniz. Fenikelilerin de dediği gibi, ‘medeniyet, zeytin ağaçlarının görüldüğü yerde başlar, bittiği yerde biter.’

Şehir merkezinde kalarak sokak aralarının keyfini çıkarmak, güneşe kanmayan veya uzaklara gitmek istemeyenler için bir başka seçeneğimiz. Kristal ve Cam müzesinin-Museo del Vidrio y Cristal de Málaga– eşsiz el yapımı koleksiyonunu inceleyip, CAC (Malaga Modern Sanat Müzesi) içerisindeki modern sanat eserlerini yerinde görerek dar sokak aralarının birleştiği meydanlarda kahvelerimizi içtikten sonra Roma döneminden kalan antik tiyatroyu gezip, Alcazaba Sarayının mağribi mimarisinde kaybolduysak Gibralfaro kalesinin surlarından gün batımına tanık olabiliriz. Bu son sahneyi Javier Elorrieta ’dan Hier Encore³ yorumuyla, unutulmaz anlarınız arasına eklemek sizin tercihiniz. Seyahatinizi planlarken, Cervantes Tiyatrosunun etkinlik takviminize bir göz atmanızda ve ilginizi çekecek bir etkinlik varsa önceden yer ayırtmanızda fayda var.

Malaga seyahatimizde farkında olmadan ‘ölmeden yapılacak 100 şey’ listesinden 5 tanesini gerçekleştirdik bile.

Pablo’nun da dediği gibi: “Kimisi sarı bir lekeyi güneşe dönüştür, kimisi de güneşi sarı bir lekeye..”

Sarı lekeleri güneşten güzel gösteren sevdiklerinizle kalan 95 maddeyi hayata geçirmeniz için iyi gezmeler…

ilk cemre öncelikle sizlerin de gönlünüze düşsün.


Numaralandırılmış eserler

1 –

2 –

3 –


Fortifiye : Yüksek alkollü damıtılmış bir içki eklenerek alkolü yükseltilen bir şarap çeşididir.

Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Ruiz y Picasso: Picasso ‘nun gerçek adı

Talassokrasi : Denizcilik faaliyetlerinin ve deniz kuvvetinin öne çıktığı imparatorlukların yönetim şekli.

Gamelyon ayı : Antik Yunan takvimlerine göre Zeus ile Hera’nın kutsal evlilik dönemi olan ocak ayı ortası ile şubat ayı ortasının arasında kalan zaman dilimi .Bir diğer kabul gören anlayışa göre kuşlar insanlık tarafından tek eşli olduğuna inanılan ilk türdü. Ocak ortasından itibaren eşini aramaya başlayan kuşların cıvıltısı Şubat ortasına kadar sürer ve 13-14 şubat tarihlerinde eşlerini bulan kuşlar çiftleşerek ürerler.

gidelim Sancho : Don Kişot’un yaveri olan Sancho’ya kitap boyunca seslenme şekli

konçerto : Sanatçının bir veya birkaç müzik çalgısıyla çalma ustalığı ve müzikal yeteneklerini dinleyiciye sunmak amacıyla icra edilen müzik parçasının genel adıdır. Burada, Joaquin Rodrigo tarafından Guernica iç savaşı anısına düzenlenmiş olan Rodrigo’nun gitar konçertosuna atıfta bulunulmuştur. bkz :Concierto de Aranjuez (başlarken dinledeki ¹ numaralı eser)

Aykut Bildan, 1986 Sakarya doğumlu. Şehirleri, o sokakların notaları ve kitaplarıyla keşfetmek isteyenler için kelimelere döker.