Nobel 2024 Nobel Edebiyat Ödülü kazananı, Güney Kore‘nin dünya edebiyatına armağanı Han Kang‘ın yeni romanı Sevgilinin Soğuk Elleri, April Yayıncılık etiketi ve Göksel Türközü‘nün çevirisiyle okurlarla buluşuyor.
Han Kang Vejetaryen, Çocuk Geliyor, Beyaz Kitap ve Veda Etmiyorum’un ardından şimdi külliyatının erken dönem eserlerinden Sevgilinin Soğuk Elleri’nde yine bizi işaret ediyor. Bu sefer merkezde sonsuz sınırsız güzellik baskısı, gençliğe duyulan hastalıklı aşk, hepimizin yüzündeki ve kalbindeki maskeler var.
Usta çevirmen Göksel Türközü’nün Korece aslından yaptığı tercümeyle Sevgilinin Soğuk Elleri, okurları bir kez daha büyüleyecek. Han Kang’a göre, hepimiz hayat denilen kabuğun üzerinde, uçurum kabuğunun üzerinde akrobasi yapar gibi maskeler takarak yaşıyoruz.
“Şafak vaktinde görülen bir rüya, yabancı birinin söyleyiverdiği bir çift söz,çok da dikkat etmeden okunan bir gazete yazısı, aniden akla düşen eski bir hatıranın bir ânı…Tüm bunların kutsal bir ilham gibi hissettirdiği zamanlar vardır.İşte böyle anlar, roman yazarken en sevdiğim anlardır.Her zamanki gibi sıradan bir günde, tamamen yeni bir hisle karşımıza çıkan sayısız soru, ufak ve yoğun aydınlanma anları, derinde bir yerlerimize saplanan duyguların içinde bir tür özgürlük… İşte bunları hissederim.”
Han Kang
Nobel Edebiyat Ödüllü Han Kang her romanında yaraları sağaltmanın yollarını arıyor, insan varoluşunun yalnızlığı üzerine edebî bir performans sergiliyor, tüm dillerdeki okurlarını kendileriyle ve toplumla bir yüzleşmeye çağırıyor.
Ona göre, hepimiz hayat denilen kabuğun üzerinde, uçurum kabuğunun üzerinde akrobasi yapar gibi maskeler takarak yaşıyoruz.
Heykellerinin hipnotize eden gücünü kullanarak onlardan anlam çıkarmaya çalışanları saklı yüzleriyle karşılaştırıyor. Han Kang, Sevgilinin Soğuk Elleri’nde bir kez daha saf gerçekliğin çarpıcı etkisini kullanarak okuru uçsuz bucaksız bir duygu evrenine çağırıyor.