
“Fısıltı”, “Rüya” ve “Yaratılışın İkinci Günü” gibi çalışmalarıyla birçok çalma listesinde rastladığımız Hemsaye; Nisan Gecesi Part IV” ve “Pia, yürüyüş, biraz sessizlik part II” parçalarıyla üretimlerine devam ediyor. “Zerdali Ağacı” adlı kısa çaların dijital dağıtımı Kahuna tarafından yapıldı.
Sözleri ve bestesi Hemsaye’ye ait olan parçalarda sanatçının kız arkadaşıyla olan sürecine kulak veriyoruz. Lirikal betimlemelerle öne çıkan parçalarda sanatçının kız arkadaşı Özüm’e olan aşkına sözler aracılığıyla tanık oluyoruz. Hemsaye, yaşadıklarını anlattığı şarkı serileriyle üretimlerini sürdürecek.
Çok sevmek… Sözü ve bestesi Hemsaye’ye ait olan “Pia, yürüyüş, biraz sessizlik part II” ve “Nisan Gecesi part IV” eserlerinde kız arkadaşı ile olan sürecinden bahsediyor. Yaşadığı aşkı şarkılarına yansıtan Hemsaye bu şarkılarında sevgilisi ile geçirdiği vakti üstü kapalı bir şekilde, lirikal betimlemelerle sevenlerine sunuyor. Yaşadıklarını anlatmaya devam edecek olan Hemsaye, önümüzdeki yeni çıkışlarında şarkılarının serilerine devam edecek.
Pia, yürüyüş, biraz sessizlik part II – Şarkı Sözleri
Bin yıldır üç günden biriyim.
Söz düşsün; -bu- mevsimden diriyim.
İlk gün aklım sustu; düşüm dündü.
Peşinden yüründü toz iklim.
Güldür sorsan ya da kumdan korsanlardan kaçtım güya
Loştun resimlerde, korktum sonra
Batı yoktan ırmaklardan aldı beni de…
Bugün; var; burada.
Elinden tutup çıksam gökler kurnaz
e yıldız çektim, rastım.
Adından bulsam; beni yaksın , gül olmaksa hilkatmiş.
Saçları güneşti, çiziliydi orda resmi
düşününce durduğun yerin zamanı gelmeliydi
belki
çiçekler bizim olsun!
yavaş ve sabırla rengini bulsun da akşam
uyandım tekrar nefesimden ya da ruhumdan aklında ne kaldıysa bul sakla inandıysan
düş gör sonra, yarınlar biri bin türlü bilinmez; gizi burada.
Nisan Gecesi part IV – Şarkı Sözleri
Bahçemde güneşten, yüzü parlak ve ateşten
Düşün özlendiğini kaç bir trenle ve de gizlen
Akşamları saysam ya da yollar senin olsun
Yürüdüysek de ne olmuş yolu Nisan gecesinden
Yakalandım bileyim
Basit ilmekleri saydık
Ne zamanmış ne mekandır
Kokun aklın izinden
Ay doğacak
Yine düşten düşe dönsek
Uyanınca gümüş iplikleri gizden gize çözsek
Ellerin derine saçların külüne yanmayınca günü sayma
Ruh darılsa bile rengin olmadığı kumların yanına varma
Dön gel özlemeyi bilmiyor gibiyim aklımın yarısı saydam
Hiç kıpırdamadan öyle durmayı billir miyim, yine de sanmam