OMM – Odunpazarı Modern Müze’nin ev sahipliği yaptığı, Performistanbul işbirliğiyle ve Simge Burhanoğlu küratörlüğünde performans sanatçısı Ata Doğruel’in 40 gün / 960 saat aralıksız gerçekleştirdiği “Işık Kaynağı” performansı 17 Aralık Cumartesi günü sanatçının içinde bulunduğu karanlık odadan çıkmasıyla birlikte sona erdi. TEPTA sponsorluğunda gerçekleşen ve 2020 yılında İdil Tabanca Koleksiyonu’na dahil olan “Işık Kaynağı”, Türkiye’de bir müzenin ev sahipliği yaptığı en uzun süreli ve kesintisiz ilk performans olma özelliğini taşıyor.
OMM’da 30 Temmuz’a dek devam edecek olan “Yas ve Haz” sergisine paralel olarak izleyici ile buluşan “Işık Kaynağı” performansında, 7 Kasım’dan bu yana müze içerisinde belirlenen karanlık bir odada 40 gün / 960 saat boyunca aralıksız kalan sanatçının tek ışık kaynağı, içeriye mum getiren ziyaretçiler oldu. Oda sadece ziyaretçi orada kaldığı sürece aydınlandı. Sanatçı, odaya mumla gelen her bir katılımcıyı fotoğraflayarak süreci dokümante etti. Bu sayede performansın bir parçası haline gelen katılımcılar bu deneyimi adeta sanatçının gözleri rolünü üstlenerek yaşadılar. Bugüne kadar “Işık Kaynağı” performansını 2072 kişi ziyaret etti, mumu ile gelen kişilerin 1213 kare fotoğrafı ise performansın bir parçası haline geldi.

Sanatçının toplumdan izole geçirdiği 3 yıllık süreç içerisinde “insan insanın ışığıdır” fikrinden ortaya çıkan performans, insanların birbirlerine duydukları ihtiyaca dair performatif bir yorum sunuyor. “Işık Kaynağı” süresince Doğruel, toplumsal yaşam ve sosyal ilişkilerin yanı sıra bedensel, ruhsal ve zihinsel sınırlar ve değişimler üzerine gözlem yapmayı ve sanatçı/seyirci ayrımının belirsizleştiği bir ortamda katılımcıları da bu sürece dahil etmeyi hedefleyerek yola çıkmıştı.
Performans sanatına bakışını “Performanslar arasında sürdürdüğüm yaşam, sadece bir sonraki performansı beklemek ve ona hazırlanmak demek, esas dünyam, hayatım performansı icra ettiğim, içinde olduğum zamanlar” şeklinde açıklayan Doğruel, bedensel ve zihinsel sınırlarını zorlayan “Işık Kaynağı” performansının sonlanmasının ardından “Çok heyecanlıyım. 4 yıldır bu performansın gerçekleşmesini bekliyordum ve şimdi geride kaldığı için çok mutluyum. Performans boyunca gelen ziyaretçilerden bazılarının kendi iç odaları bu odadan daha karanlıktı ama yine de başkasına ışık oldular. Dilerim bu performans içimizdeki bu gücü hatırlatmak üzere hafızalarda yer edinir.” yorumunda bulunuyor.
6 hafta boyunca güneş görmeyen bir odada kalarak günün evrelerini, zaman ve gece – gündüz kavramını değiştirerek, performans sanatı tarihinde ender rastlanan bir çalışmaya imza atan sanatçı 40 günlük deneyimini “40 sayısı benim için çok değerli ve dönüşümün sayısı olarak yorumlanıyor. 40 günde bir takım değişimler, dönüşümler yaşadığıma eminim. Odaya giren Ata ile şimdiki Ata aynı kişiler değil. Bundan sonraki hayatım eskisinden daha farklı olacak gibi görünüyor.” sözleriyle ifade ediyor.
Ayrıca süresi itibarıyla da 40 sayısının doğu/batı kültürlerinde yer alan kadim tarihine bir referans niteliğinde. Sanatçı ‘40’ serisini; 40 yaşı törensel bir karşılayış, 40 sayısının gizemli gücüne bir göz kırpış olarak da görüyor.
OMM’da devam eden, yerli ve yabancı 38 sanatçının eserlerinin yer aldığı “Yas ve Haz” başlıklı karma sergiyi, etkinlik ve eğitim programlarını takip etmek için omm.art adresini ziyaret edebilirsiniz.

Amerikalı sanatçı Bill Viola’nın Sal adlı eseri 27 Aralık 2022’den itibaren “Yas ve Haz” sergisi kapsamında OMM’da!
Medya sanatının öncü isimlerinden Bill Viola’nın Sal (2004) adlı video yerleştirmesi, farklı ekonomik ve etnik kökenlerden gelen 19 erkek ve kadından oluşan bir grubun görüntüsü ile başlıyor. Ağır çekimde kaydedilen Sal, kültürel ve sınıfsal farklılıkların geçiciliğine dikkat çekerken, katastrofik olaylar karşısında birbirlerine kenetlenen insanların hikâyesini anlatıyor. Eser, eski çağlardan beri doğa olayları karşısında çaresiz kalan insanlığı, Antik Yunan ve Roma frizlerini andıran görsel bir dille ele alıyor.