Kudret Türküm “Before The Cyber Jungle” Sergisi

Ankara’da klasik ile çağdaş sanatı sanatseverler ve koleksiyonerlerle buluşturmak amacıyla kurulan Mira Koldaş Art Gallery’de, Kudret Türküm “Before The Cyber Jungle” solo sergisinde; İnsanlık tarihinde iki büyük devrim (tarım ve sanayi devrimi) bugün üçüncü büyük devrimin eşiğinde oluşumuz üzerine sergi kurgulanıyor. Bundan önceki iki devrim insan hayatını kökten değiştirdi. Modernite sanayi devrimi üzerine kurulan hayat . Yaşama dahil fiziksel değişimler hayat tarzıyla birlikte sosyolojinin ürettiği kültür ve sanatı da şekillendirdi. Dünyanın değişik yerlerinde zamanı farklı da olsa 250 yıldır yaşadığımız bu modern çağ ve onun oluşturduğu normları inşa edenler, bugün artık küresel anlamda bir fiil olmasada bir kuvve yıkıldı . 19. Asrın akıl çağı hiçte sürdürülebilir olmayan sanayileşme ile bugünün küresel yıkımını oluşturdu. Fiziksel olarak tabiatı yok etti, doğal yaşam insanla birlikte imha edildi . 19. asrın rasyonel akıl çağı o kadarda rasyonel olmayabilir mi ? sorgusundan yola çıkılıyor. 1 Aralık – 15 Aralık 2022 tarihleri arasında sürecek olan solo sergi “Before The Cyber Jungle”, Yıldızevler Mahallesine bağlı Şehit Mustafa Doğan Caddesi üzerinde 41/A numaralı adresinde gerçekleşiyor ve sanatseverleri bekliyor.

Kudret Türküm, Ferahfeza Ayin Son Yörük Semai, 200 x 150 cm, Tuval üzeri Yağlıboya, 2022
Kudret Türküm, Ferahfeza Ayin Son Yörük Semai, 200 x 150 cm, Tuval üzeri Yağlıboya, 2022

19. Asrın akıl çağı hiçte sürdürülebilir olmayan sanayileşme ile bugünün küresel yıkımını oluşturdu. Fiziksel olarak tabiatı yok etti, doğal yaşam insanla birlikte imha edildi . 19. asrın rasyonel akıl çağı o kadarda rasyonel olmayabilir mi? Hayatın sürdürülebilmesine dair bu en temel durumu bile ön göremedi mi? Çok saf bir iyi niyettir bu. Aslında olan şu kendinden sonrasını hiç umursamayan sadece en yüksek karı gözeten bu insanlar dünya üzerindeki hayatı geri dönülemez şekilde tahrip ettiler. Üçüncü büyük devrim aynı ikincisinde olduğu gibi kendinden öncekiyle hesaplaşmak zorundadır. Bugün sanayi devriminde olduğu gibi diktatöryal bir şekilde irrasyonel (sürdürülemez) normları sırf muktedirlerin kârını gözeterek bir dünya kurulmasına uygun bir zemin yoktur. Dolayısıyla modern çağın ürettiği yada şöyle de denebilir kamufle etmek için kullandığı “kültür sanat” zerrelerine kadar incelenip ayıklanmak ve tıpkı diğer beşeri bilimler gibi yeni bir tasnife gidilmesi gereklidir. Tarım toplumunun ürettiği kültür nasıl modern toplum tarafından dönüştürüldü ise, bugün de aynısı onun başına gelecektir. Paradigma değişikliğinin arifesinde bir süredir yaşamakta olduğumuz gerçek sonrası dönem bunun sancısıdır. Tam bu noktada postmodern dönemdeki gibi eklektik bir sentez yerine norma dayalı organik bir sentez yapıp sanatsal yeni bir yaşam formu yaratmak mümkündür. İnsanlık yeni bir bakış açısına sahip olduğunda onu keskinleştirecek ince ayar verecek sanatçılar çıkar bu da genel beğeniyi temsil eder ama sanatçı o anı , resme bakma anını sadece yatay değil aynı zamanda dikey olarak genişletirse anlam içinde bulunduğu yerden, zamandan taşar. Uzun vadede kültürün tuttuğu sanatsal varoluş şekilleri devrimleri aşan insanın varoluş şekline nüfus eden derinliklerle mümkündür. Modern hayat, tarım toplumunun ürettiği sanatı içinden çıktığı toplumun normlarına göre şekillendirdi. Sanayi devriminin verdiği ekonomik ve kültürel güç ile bu işi neredeyse eksiksiz yaptı. Neredeyse denme sebebi bir istisnanın vardığıdır. 19.asır Türk Mûsikisi özelde Dede Efendi , Tanpınarın tarifiyle inkırazı zafere çeviren büyük bestekardır. Modernitenin fiziksel hızına karşı verdiği duygusal hızla “modilasyon”(geçki) ruh hallerinin hızlı bir şekilde iç içe geçmesi gerçekleşti. Bütün kültürel alanlardaki hegemonya bir tek Türk Mûsikisinde kırıldı. Bu fiziksel gerçekliğin temsili Türk modernleşme tarihinde 3.Selim’den Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e kadar modernleşmenin öncülerinin kişisel mûsiki zevklerinde yatmaktadır. Bach nasıl kilisenin içinden çıkıp modern Batı Müziğinin temellerini kurduysa, Dede de moderniteyi görüp onu bükebilmiştir. Bu sayede 19.asır mûsikinin altın çağı olmuştur. İki yüzyıl önce Dede’nin koyduğu şerh bizim gibi modernitenin sonunu gören insanlık için çok önemli bir mihenk noktası. Tarım toplumunun ürettiği kültür sanata dönüşüp Dede’nin terkibi ile moderniteye sızdı ve bugünde üçüncü büyük devrime neyin sızıp neyin sızamayacağını gösteren bir gösterge olarak durmaktadır.

2009 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim bölümünden mezun oldu. Rönesansa ilgisiyle başlayan resim tarihi araştırmaları Yeni Klasikçiler (Neo-Klasisizm) ile devam etmiş, izlenimcilerden ve yeni izlenimcilerden yaptığı çalışmaları sonrasında özellikle Cezanne’ın Karşıt renk kullanımını sınamaya kadar vardırmıştır.


Mira Koldaş Art Gallery

Adres: Yıldızevler Mah. Şehit Mustafa Doğan Cad. 41/A. Mira Koldaş Art Gallery. Çankaya/Ankara

Türkiye'nin En Büyük Sanat Haber Portalı, Güncel Sanat Haberleri, Sergi Rehberi, Sanatçı Portfolyoları, Sanat Üzerine Röportajlar