Koltuktan aşağı sallanan henüz yedi yaşındaki ayaklarım ve salonun ortasındaki mermer sehpaya dikilmiş, buğulanmış gözlerimle içeriden, kapalı, ahşap salon kapısının ardından gelen sesleri görüyor, ağlayan renkleri duyuyordum. Bitmek bilmeyen haykırışlar arasında bir aralık bulup kapının buzlu küçük camından babaannemin İsa’nın çarmıhta asılı bedenini gören Meryem gibi yanındakilerin kollarına yığılmış, hayat arkadaşına ağladığını görmüştüm. O küçük … Mermer // Müge Ceyhan okumayı sürdür
WordPress sitenizde gömmek için bu adresi kopyalayıp yapıştırın
Bu kodu sitenize gömmek için kopyalayıp yapıştırın