Pera Müzesi’nden Dijital Sergi Turu




COVID-19 salgınının yayılma riskine karşı kent içi dolaşımın en aza inmesi gereken şu günlerde, Pera Müzesi ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, dijital ortama aktardıkları sergilerle sanatın iyileştirici gücünü evlere taşıyor.

Pera Müzesi ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü (İAE), koleksiyon sergileri ile süreli sergilerini Google Arts & Culture’da sanatseverlerle buluşturuyor. Her iki kurum, Yeni Koronavirüs (COVID-19) salgınının yayılmasını önlemek amacıyla 31 Mart’a kadar ziyarete kapalı olacak. Bu dönemde kültür sanat ortamından uzak kalmak istemeyenler, dijital sergiler ile Suna ve İnan Kıraç Vakfı koleksiyonlarını keşfe çıkabilir.

Sanatseverler, Google Arts & Culture platformu üzerinden, Suna ve İnan Kıraç Vakfı koleksiyonundaki eserleri ve İstanbul kent kültürünü mercek altına alan sıra dışı sergileri en ince ayrıntısına kadar inceleyebiliyor, 360 derecelik görüntülerle “Kesişen Dünyalar: Elçiler ve Ressamlar” ve “Osman Hamdi Bey” sergilerinde sanal tura çıkabiliyor.

17. yüzyıl tablosundan çocuk resmine, her yaşa uygun sergiler

Pera Müzesi’nin koleksiyon sergileri “İmparatorluktan Portreler”, “Düşlerin Kenti: İstanbul” ve “Kahve Molası”nın yanı sıra; graffiti üzerine dünyadaki en kapsamlı sergilerden biri olan “Duvarların Dili” ile, çocukların Pera Öğrenme atölyelerinde ürettiği renkli çalışmaları bir araya getiren “Yaz Yaz Yaz” sergileri de dijital ortamda ziyarete sunuluyor.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Oryantalist Resim Koleksiyonu’ndan seçilmiş 60’a yakın eserin yer aldığı İmparatorluktan Portreler, izleyiciyi, Osmanlı dünyası insanlarının kimi zaman çok tanıdık, kimi zaman neredeyse yabancı fizyonomileri ile yüz yüze getiriyor. Düşlerin Kenti: İstanbul sergisi ise, 17. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına Osmanlı’da gündelik yaşam ve İstanbul manzaralarını izleyiciye sunuyor. Üç ana bölüm olarak kurgulanan sergi, ev ve özel mekânlardaki yaşantıdan, kentsel alana ve oradan da İstanbul’un genel görünümlerine uzanıyor. Geçtiğimiz yıllarda gösterime sunulan bu iki sergi, şu anda sadece dijital ortamda izlenebiliyor. Müzenin Google Arts & Culture’a taşıdığı son koleksiyon sergisi Kahve Molası’nda izleyiciler, Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’ndan eserler eşliğinde kahvenin tarihsel serüvenine şahit oluyor.

2014’te ziyarete açılan Duvarların Dili, Türkiye’de graffiti ve sokak sanatına ayrılmış ilk sergi olma özelliğine sahip. Roxane Ayral küratörlüğünde gerçekleşen, farklı ülkelerden 20’yi aşkın sanatçının konuk olduğu sergi, graffitiyi sokaktan müzeye taşıyarak yeni bir tartışma platformu oluşturmuştu.

Pera Öğrenme’nin 2017’den bu yana düzenlediği Yaz Yaz Yaz sergileri ise, 4-12 yaş aralığındaki çocukların, yaz atölyelerinde yarattıkları objelerden oluşuyor. Minik sanatseverler, müzede açtıkları serginin ardından, çalışmalarını dijital ortamda daha geniş bir çevreyle paylaşıyor.

Yedi tepeli kent üzerine 7 hikâye

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ise açıldığı dönemde büyük ilgi toplayan “Dört Ayaklı Belediye”, “Şişli Camii”, “Taksim”, “Uzak İzlenimler”, “Doğu’nun Merkezine Seyahat”, “Ahşap İstanbul” ve “Uzun Öyküler” başlıklı sergileri Google Arts & Culture’da yeniden izleyiciyle buluşturuyor.

Dört Ayaklı Belediye sergisi, İstanbul’un toplumsal tarihinin her döneminde gündelik yaşamın önemli bir parçası olan sokak köpeklerinin, dini, siyasi ve sosyolojik dönüşümlerle değişen serüvenine ışık tutuyor. Erken Cumhuriyet Döneminde Bir Osmanlı Yapısı: Şişli Camii ise, Cumhuriyet İstanbulu’nun ilk anıtsal dini yapısını fotoğraf ve metinlerle tanıtıyor.

Doğu’nun Merkezine Seyahat 1850-1950 adlı sergi, Batılıların çeşitli merak ve ilgi alanları nedeniyle, 18. yüzyıldan beri Doğu’ya yaptıkları yolculukların İstanbul odaklı öyküsünü anlatıyor.

Uzak İzlenimler, 18. yüzyılda İngiltere Büyükelçisi Sir Robert Ainslie ile birlikte İstanbul’a gelen Luigi Mayer ve burada tanıştığı eşi Clara Barthold Mayer’in, kentin pitoresk görüntülerini resmettikleri eserlerinden oluşuyor.

Alman Büyükelçiliği Yazlık Konutu,Kayserili Ahmed Paşa Konağı, Zeyrek Bölgesi Evleri gibi ahşap konut mimarisinden örnekler sunan Ahşap İstanbul ile, Melling ve Dunn panoramaları üzerinden İstanbul’un tarihsel topografyasına odaklanan Uzun Öyküler ise Enstitü’nün dijital ortama aktardığı diğer sergiler arasında yer alıyor.

Kavuşma Durağı’nda görme fırsatı bulamayanlar için…

Platformun öne çıkan sergilerinden Taksim: İstanbul’un Kalbi, Taksim Meydanı’nın 19. yüzyıldan 1960’a uzanan süreçte geçirdiği değişim ve dönüşümlere fotoğraf, gravür ve harita üzerinden ışık tutuyor. Sergi son olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Taksim Meydanı’na kurduğu “Kavuşma Durağı” adlı etkinlik ve sergi platformunda ziyarete açılmıştı.

Google Arts & Culture üzerinden, sergilerin İngilizce ve Türkçe metinleri ile birlikte çok sayıda görsel malzemeye erişmek mümkün.

Bu harika sergilere ulaşmak için tıklayın.

1988 doğumlu, Sanat ve Kültür Yönetimi mezunu, sanat ve kültür meraklısı.