Merhabalar, ben Serkan Tekin. 1982 Eskişehir doğumluyum. İstanbul kazan ben kepçe dolaşan, kendi halinde bir fotoğrafçıyım. Fotoğrafa başlamam yaklaşık 7 sene önce oldu. Edebiyattan, sinemadan, müzikten kısacası sanattan keyif alsam da hep tüketim, hep tüketim olmamalı, kendim bir şeyler üretmeliyim dedim ve içimdeki ‘Fotoğraf’ diyen sesi dinleyerek ilk fotoğraf makinemi aldım.
Fotoğraf makinemi aldığımdan itibaren sokaklardaydım, ama kafam karışıktı. Ne yapmalıydım, nasıl yapmalıydım emin değildim. Fotoğrafı ve fotoğraf makinemi tanıdıkça, sokaklara ve insanlara alıştıkça o kafa karışıklığı gitmeye başladı. Anlatmak istediğim her şeyin, aradığım sanatın sokaklarda olduğunu anladım. Mizah da sokaktaydı, acı da… Güzel ve çirkin, iyi ve kötü, canlı ve cansız, biçim ve hikaye, normal ve anormal, gerçek ve hatta gerçeküstü… hepsi sokaktaydı. Bilim kurgu ya da fantastik işler bile yapabilirdin sokaklarda. Böylece yavaş yavaş bağlandım sokak fotoğrafçılığına ve sokaklara. Sokak fotoğrafı benim için o kadar önemli bir alan oldu ki, orada mutlu oluyorum, orada oynuyorum, orada içimi döküyorum, orada bir şeyler deniyorum.
Sanatta mizahı, absürtlüğü ve soyutlamayı/soyutlanmayı seviyorum. Sokakları kullanarak da kendimi sevdiğim şekilde ifade etmeye çalışıyorum. İstanbul’un sokakları da hepsini veriyor tabii ki. Nerede okuduğumu hatırlamıyorum, Hemingway Paris için söylemiş: ” Öyle bir şehirdir ki, sen ne kadar istersen o kadar verir.” Paris’i bilmiyorum ama İstanbul öyle bir şehir. Sen ne kadar istersen, gezersen, gözlersen, iletişim kurursan, ararsan, cesursan, deliysen, doluysan…. O kadar verir.
Instagram: umagumag
Facebook: serkan.tekin.umagumag