İMALAT-HANE yeni sezona Duygu Demir küratörlüğünde, Türkiye’nin son 10 yılına sanatçıların üretimi üzerinden bakan grup sergisi “10: Soyutlamalar, İmalar, Mütalaalar” ile başladı.
Küratörlüğünü Duygu Demir’in üstlendiği grup sergisi “10: Soyutlamalar, İmalar, Mütalaalar”, 2 Eylül-2 Aralık 2023 tarihleri arasında İMALAT-HANE’de gerçekleşiyor. Son on yılda üretilmiş işlerden bir seçki sunan sergide Ahmet Doğu İpek, biriken, Burak Kabadayı, Cevdet Erek, Deniz Aktaş, Hakan Topal, Hale Tenger, Hasan Özgür Top, Huo Rf, İnci Furni ve Özlem Günyol – Mustafa Kunt ikilisi yer alıyorlar.
Serginin belirleyici filtresini 2013-2023 arası geçen on yıl oluşturuyor; bu rakam bir yandan alışılagelmiş fakat tamamen afaki bir sanatsal tetkik aralığı olduğu gibi hem Türkiye dahilinde hem de dünya ekseninde belirleyici sosyal, politik ve düşünsel sismik hareketlerin yaşandığı bir döneme denk geliyor. “10: Soyutlamalar, İmalar, Mütalaalar” bu süreçte tanık olduğumuz değişim ve dönüşümlere sanatın yetki alanının içinden bakmayı seçen sanatçıların işlerini bir araya getiriyor. Serginin iddiası ne bütünsel bir kapsamlılık ne de eksiksiz tarihsel bir tespit. Bu birliktelik önerisinin mütevazi tasavvuru olan bitene, kayma ve sapmalara, tahayyül edilemeyen ama vuku bulan küçük ya da büyük ama şiddetli değişimlere eleştirel düşünceyle estetik edimin kol mesafesinden bakabilmek.
Başlıkta yer alan soyutlama, ima ve mütalaa ise sergideki sanatçıların bunu yaparken bazen tekil, bazen iç içe geçmiş şekilde başvurulan metot veya stratejileri imliyor. Bu yöntemler aynı zamanda son on yılda dönüşen sanatın kendi sözlüğüne ve yeni ya da başka şekillerde söz söyleme biçimlerine de atıfta bulunuyor. Burada soyutlama 20. yy. sanat tarihinden bildiğimiz indirgeme veya dünyevi olanı etkisizleştirme olarak değil, bir hayatta kalma taktiğine, ima kurnaz bir görünenin görünmezliğine dönüşürken, mütalaa çoğunlukla olduğu gibi hem sanatçıların hem de küratörün ince ama iz bırakan kertiği görevini görüyor.
“10: Soyutlamalar, İmalar, Mütalaalar”, son on yılda yaşananların sadece bir kısmına değebiliyor, anlatılabilecek ve kayda geçmesi gerekenlerden ufak da olsa ortak bir damara işaret etmeye, yaralara ve kabuklara dokunmaya ve tecrübe edilen his yelpazesinin ufak bir kısmını da olsa hatırda tutmayı umuyor.