Sanat Okurİstanbul Kadıköy’de konumlanan Tasarım Parkı hakkında ve sanat anlayışı üzerine Kurucusu ve Yüksek İç Mimar Nursema Öztürk ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Mimarlıktan sanata, psikolojiden seyahate kadar pek çok branşı içinde taşıyan Tasarım Parkı pek çok kültür sanat etkinliğine de ev sahipliği yapıyor. Güncel sanatı anlayış ve yaklaşımı bakımından Tasarım Parkını tanımak üzerine Yüksek İç Mimar Nursema Öztürk sorularımızı yanıtladı.
Tasarım Parkı kuruluş amacı ve vizyonundan bahseder misiniz?
Tasarım Parkı fikri, Alman İç Mimarlar Birliği (BDIA) ile tanışmam sayesinde ortaya çıktı. Dile kolay 21 yıl önce… Bu çalışmaları Türkiye’de başlatan kişi oldum ve sonrasında iki ülke arasında bir köprü olarak geniş kapsamlı workshop ve sergileri tasarımcıların katılımı ile 2016 yılına kadar devam ettirdim. Bu ses getiren ve neredeyse ilk nitelikli etkinlikler diyebileceğimiz çalışmalar epey büyüyünce mekan bulma sıkıntısı ortaya çıktı. Sürekli olarak yeni bir mekan bulmak için üniversiteler gibi nitelikli mekanlarla sponsorluk görüşmeleri gerçekleştirdik. Hali hazırda kendi iç mimarlık ve mimarlık şirketimiz 1996 yılından bu yana Yoğurtçu parkı karşısında bulunuyor. Bu bölge, benim çok sevdiğim ve ileride çok değer kazanacak bir bölge olacağını düşündüğüm bir yerdi. Özellikle tarihi bir parkın olması, Osman Hamdi Bey’in Kadıköy’ün ilk Belediye Başkanı olması gibi bir çok özellik taşıyordu. Yoğurtçu parkı ile karşılıklı iki katlı köşe 400m2lik bir mekan olan bu yer aklımı başımdan aldı ve mekan sıkıntımızı da çözdü. Bir tasarımcı olarak ziyaret ettiğim yurtdışı tasarım fuarları, design weekler hep hayalimdi, bu hayal ile Tasarım Parkı ismi ile (Tasarımların parkı gibi) bir düşünce ile marka oluştu. 2010 yılında kapılarını sanat ve tasarıma açan Tasarım Parkı, çalışmalarına hiç ara vermeden 13 yıldır devam ederek yüzlerce nitelikli etkinliğe ev sahipliği yaptı. Pandemi döneminde dahi online buluşmalar, sohbetler ve atölye gezileri gibi çalışmaları aralıksız sürdürdü. Şimdi Yine Yoğurtçu parkı sonunda Moda’nın başlangıcında yer alan 100 numaralı mekanımızda, daha güzel bir konumda tarihi dev bir çınarın bize gölge verdiği harika bir lokasyondayız. Hemen arkamız Kalamış koyu ve dere deniz, yeşil ile iç içe etkinlikler tasarlıyoruz.
Tasarım Parkı mimarlıktan sanata, psikolojiden seyahate kadar pek çok branşı içinde taşıyor. Ziyaretçilere geniş yelpaze üzerinden neler sunuyorsunuz?
Biz Tasarım Parkı olarak, ziyaretçilerimizin farklı alanlarda kendini beslediği, geliştirdiği bir etkinlik mekanı olarak da kendimizi konumlandırıyoruz. Burası her yaştan ve her kitleden insanların etkinlik organize edeceği ve mevcut etkinliklere katılarak kendilerini geliştirecekleri bir yer. Finansal okuryazarlık üzerine eğitim ve oyunlar düzenliyoruz, kişisel gelişim odaklı seminerler, nefes terapileri, sanatçı atölyeleri vb. çalışmalar düzenleyerek, insanların nefes alabilecekleri etkinlerle sürekli bir yapıda içeriğimizi zenginleştiriyoruz.
Tasarım Parkı’nın sanata bakışı nedir? Güncel kültür sanata nasıl yaklaşıyorsunuz ve sanatı nasıl destekliyorsunuz?
Sanatın iyileştirici gücünden aldığımız ilhamla sergiler düzenliyoruz, sanat ve sanatçı workshopları ile teori ve pratik uygulamalı buluşmalarla sanata ilgili duyan ve sanatçıları kapsayan çalışmalarla, sanatın her alanında yer almayı önemsiyoruz; aynı zamanda genç sanatçıları destekleyerek onların da çalışmalarını sergileyecekleri bir platform olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Tasarım Parkı ziyaretçiler dışında sanatçılar için de bir yaşam alanı sunduğunu anlıyorum. Bu noktada sanatçılar için Tasarım Parkı ne anlama geliyor? Sanatçıların üretimlerini desteklemek adına ne tür organizasyonlara ev sahipliği yapıyorsunuz ve yapmaya devam edeceksiniz?
Tasarım Parkı kurulduğu günden bu yana sanat ve tasarım hep aynı yakınlıkta ve kolaylaştırıcı bir konumda olmuştur. Bugün yeni mekanımızda bu misyonu sürdürmek için sanatını, tasarımcılığını ifade etmek isteyenlere atölye alanı sunduğu gibi ürettikleri ürün ve sanat eserlerini sergilemek ve satışını yapabilmek için bir platform görevi görmektedir. Üst katımızda bulunan sergi salonumuzda aynı zamanda güzel sanatlar ve tasarım etkinlikleri düzenleniyor. Açık havalarda bahçede sanat çalışmalarımız devam ediyor. Alt katımızda bulunan kapalı ve yarı açık alanımızı sanat çalışmalarına ayırdığımız bir atölyemiz var, yurt içi ve yurt dışı sanatçılar için çok güzel çalışma alanı olarak kullanılıyor. Yine alt katımızda bulunan 3 bölümden oluşan sanat galerisi ve çoklu etkinlikler için kullanıma açık. Rezervasyon ve bilgi için sanat ekibimiz her konuda yardımcı olmaya hazır.
Sergi salonu olarak özellikle genç sanatçılara destek olmak adına onların çalışmalarını sergiliyor, duyurularını basında ve sosyal medyada paylaşıyoruz. Tasarım Parkı’nın en büyük özelliklerinden biri güzel bir network alanı olması. Bizim için güzel bir sohbet, tanışıklılık her şey demek… Tasarım Parkı’nın sıcak enerjisi her kesimden insanın uğrak yeri olmaya devam ediyor. Tabi ki içerisinde TAP Coffee markamızla hizmet verirken, ev yapımı harika tadımlara da ev sahipliği yapmış oluyoruz. Özetle, kolektif bir alan demek istiyoruz Tasarım Parkı için. Buraya gelen ve gönlünden keşke böyle bir mekan açabilseydim diyen herkesin serbest çalışma imkanı yaratabileceği kendi işinin kendi sahibi olma fırsatı da veren bir mekan olma özelliği taşıyor.
Moda sahilinde konumlanan TAP Coffee, birbirinden farklı çekirdekleri harmanlayarak müşterilerine 3.nesil kahve deneyimi yaşatıyor. Birbirinden lezzetli sandviç ve atıştırmalıklarla bahçede ve ya da iç alanda keyifli vakit geçirirken, kahve severler aynı zamanda Tasarım Parkı’nda gerçekleşen sergilere ve etkinlikleri de yakından izleme ve deneyimle fırsatı da yaşayabilecekleri lezzet ve keyif dolu anları bir arada sunuyor.
Tasarım Parkı’nda güncel ve gelecek kültür sanat etkinliklerinden bahseder misiniz?
Tasarım Parkı, önümüzdeki dönemde sergilere ve çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapacak. Kasım ve Aralık ayında iki yeni sergimiz olacak. ‘Her Telden Masallar’ sergisi (Rozita Kasuto ve Umut Demirgüç Thurman) karma sergisi ile James Thurmam solo sergisi olan “Thurmanite ve Ötesi” Aralık ayında ziyaretçileriyle buluşacak. Aynı zamanda sanatçı söyleşileri ve sanat odaklı etkinlikler de gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
Kadıköy ve Moda da 13 yıldır etkinlik mekanı olarak konumlanan Tasarım Parkı, mimarlık, kültür-sanat ve tasarım odaklı etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Her yaştan farklı kitleleri bir araya getiren Tasarım Parkı, önümüzdeki dönemde planladığı sergiler ve çeşitli kültür sanat etkinliklerin yanı sıra içerisinde bulunan TAP Coffee ile kahve tutkunlarına da lezzetli deneyimler yaşatmayı amaçlıyor. İş dünyasına yönelik farklı fikirleri buluşturmayı ve yaratıcı çalışmalarla ortak etkinlikler gerçekleştirmeyi hedefliyor, Yoğurtçu Parkı’nın sonundaki yerimizde ‘yaratıcı bir mola’ vermek için ziyaretçilerimizi Tasarım Parkı’na bekliyoruz.
