Irmak Canevi, Gökkuşağı Ejderhası, 2024, (Fotoğraf: Zeynep Fırat | SANATORIUM ve sanatçının izniyle)
Irmak Canevi, Gökkuşağı Ejderhası, 2024, (Fotoğraf: Zeynep Fırat | SANATORIUM ve sanatçının izniyle)

Irmak Canevi’nin “Aralıktan Seksek” Sergisi SANATORIUM’da

30 Ekim 2024

SANATORIUM, 8 Kasım – 21 Aralık 2024 tarihleri arasında Irmak Canevi’nin “Aralıktan Seksek” başlıklı, dördüncü kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Canevi “Aralıktan Seksek” sergisinde izin kavramını mekâna yaptığı müdahale ve malzeme ile metod kullanımını genişleterek ürettiği yeni çalışmalar üzerinden inceliyor. “Aralıktan Seksek” sokaktan geçen ahalinin açılan delikten içeriye bakmasına verilen izin; sanatçının her türlü malzeme ve metod ile oynayarak heykel üretmek için kendine verdiği izin; ve seveniyle kimliğini doyasıya yaşamasına verilmesi beklenen izin olmak üzere üç önemli izin üzerinde duruyor.

Serginin başlığı sanatçının galerinin ön cephesinde, vitrinde bulunan duvara açtığı deliğe referans vererek dışarıdan içeriye bakmamızın artık mümkün olduğunu hatırlatır. Bu aralıktan sanatçının sergi için beton ve balmumu ile kaplı kağıt kahve bardaklarından ürettiği çalışmalardan biri olan Gökkuşağı Ejderi’nin dışarıya dönük yüzünü görürüz. Çin figürü olan iki başlı bir ejderhadan ilham alan heykel, pragmatik ve oyunbaz iki farklı kafa arasında bir köprü kurar. Hong Kong’da inşa edilen yüksek rezidansların orta katlarına açılan boşluklardan geçen ejderha ruhlarının dağlardan denize doğru serbestçe uçabildiğine inanılır. Bir Çin öğretisi olan ve ‘rüzgar’ ve ‘su’ anlamına gelen feng şui ile yakından alakalı bu tasarım hava sirkülasyonunu ilgilendirmektedir.

Gökkuşağı Ejder’i gibi alışılmadık malzemelerden üretilmiş bir seri heykel duvarda kendi rafları üzerinde sergilenir. Lip Burn (O), Şipşak, Kağıt Kahve Bardağının Mekan İçindeki Kendine Özgü Biçimleri (Rastlantısal Boccioni) ve Kulak Ver Bana Canevi’nin bir süredir sanat üretiminde malzeme olarak kullandığı kağıt kahve bardaklarından yaptığı heykellerin çok bileşenli yeni varyasyonlarıdır. Vakumlanmış şekerlerden yaptığı Tatlısın sanatçı Felix Gonzales Torres’in sevgilisi Ross’un kaybını ölümsüzleştirdiği İsimsiz (Ross’un L.A.’deki Portresi) adlı çalışmasını anar.

Duvarlardaki kutu çerçevelerde sanatçının farklı şehirlerde çektiği detay fotoğraflarından yola çıkarak inşa ettiği maketler yar alır. Brikolaj ve kolaj teknikleri ile üretilen bu kompozisyonlar Canevi’nin kare kadraj kullanarak çektiği fotoğrafları parçalayarak yeniden bir araya getirdiği soyut rölyeflerdir.

İkiye bölündüğü için artık sekmesi mümkün olmayan tenis toplarıyla kaplı iki bacak üzerine kurulu yüksek bir figür ise aynı zamanda daha küçük diğer heykellerin sergilendiği bir kaideye dönüşür.

Canevi bu sergisinde heykel üretimine ağırlık vererek, değişik malzemeleri kimi zaman birbirine bağlamak suretiyle yaptığı form çalışmalarıyla üretimini çeşitlendiriyor. İzin kavramını farklı yönleriyle ele alan bu çalışmalar, hem kişisel olarak verilen izinler hem de toplumsal anlamda başkasının onayını beklemeden sanatçının kendisine queer varoluş anlamında verdiği ‘izni’ somutlaştırıyor.

Sanat Okur

Türkiye'nin En Büyük Kültür Sanat Haber Portalı, Sanat Haberleri, Sergi Rehberi, Sanatçı Portfolyoları, Sanat Üzerine Söyleşiler

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Onur Tayranoğlu "O Şimdi Şey"
Önceki

Onur Tayranoğlu Solo Sergisi ŞEY ile Performistanbul’da

Maaria Wirkkala: Karaya Çıkmak Yasaktır. Sergiden görünüm Küratör: Nilüfer Şaşmazer, Arter, 2024. Fotoğraf: Orhan Cem Çetin
Sonraki

Arter Ücretsiz Çevrimiçi Rehberli Turları 4 Kasım’da Gerçekleşecek

Kaçırmayın!

Portfolyo: Derya Ülker

Ankara’da doğdum. 2002’de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2008’de Anadolu Üniversitesi
BASE 2023

BASE 2023, Kapılarını Açtı!

Bu yıl 7. kez sanatseverlerle buluşan BASE, Derya Yücel küratörlüğünde