Emin Turan, Onirico - Evin Sanat Galerisi ( Fotoğraf: İmge Tan )
Emin Turan, Onirico - Evin Sanat Galerisi ( Fotoğraf: İmge Tan )

Onirico: Zaman ve Mekânın Ötesinde Düşsel Evrenler Arasında

23 Aralık 2024

Bebek’te bulunan Evin Sanat Galerisi’nde 12 Kasım’da açılan Emin Turan’ın Onirico isimli sergisinin süresi 4 Ocak’a kadar uzatıldı. Çok merak ettiğim bu sergiyi normalde serginin son günü olması planlanan 21 Aralık günü gezebildim. Üstelik aynı gün “sanat ve düşlerin etkisi üzerine” sanatçı katılımlı sergi konuşmasına da katılma fırsatı bulabildim. Rüyalar üzerine yüksek lisans tezi yazmış bir akademisyen ve psikanaliz ve sinema üzerine doktora yapan Burak Serin’in değerli katkıları ve Gizem Kahya İyem’in moderatörlüğünde çok keyifli ve zihin açıcı bir sohbete dahil olduk.

Onirico, kelime anlamı olarak Portekizce’de düşsel anlamına geliyor. Düşlerin sembolik ve zamanın ötesinde akan doğasını tanımlamak için kullanılan bir kavram. Bu sergideki işler Portekiz’e yapılan seyahatlerden ilhamla ortaya çıkmış. Portekiz-Türkiye arası geliş ve gidişler belki biraz düşler ve gerçekler arasındaki yolculuklarla da uyumlu denebilir. Bu plansız işlerde rüyalarla ortaklaşan bilinçdışı bir faaliyet göze çarpıyor.

Sanatçı Emin Turan bazen kendisinin bile neyin neden o resme girdiğini bilmediğini söylüyor. Bazen fırça hareketleri uçan kuşlar gibi ortaya çıkıyor ve resmin de çıkış noktasını oluşturuyor. Resim de daha sonra kendiliğinden ona göre akıyor. Buradaki kuşlar örneğini Lacan’ın “bildiğiniz ama bildiğinizi bilmediğiniz” şeylerine benzetiyor Burak Serin. Ne anlam ifade ettiğinden çok akla gelmiş olması tam bir bilinçdışı akış örneği. Bu pratik aslında sanatçının kendisini de tanımasına yardımcı olan psikanaliz süreciyle benzerlik gösteriyor. O semboller herkes için bambaşka anlamlara ve çağrışımlara sahip olabilir. Ama illaki izleyici olumlu ya da olumsuz manipüle eden bir yanı var. Sonuçta bazen bir deterjanı bile alırken oradaki saçma bir kelime aklımızda kaldığı için satın alabiliyoruz. Bu da bilinçdışı akışın yadsınamaz etkisine bir örnek sayılabilir.

Emin Turan, İsimsiz, Tüyb, 40x40cm - 2024
Emin Turan, İsimsiz, Tüyb, 40x40cm – 2024

Ekspresyonist tavır da rüyalarla çok örtüşüyor bir yandan. Freud’un rüyalar üzerine tanımında olduğu gibi ‘bastırılmış şeylerin’, yani bir zamanlar sizde olan ve sizde olduğunu bilmediğiniz olumlu ya da olumsuz şeylerin yüzeye çıkması. Bir zamanlar tanıdık olan ama şu an tuhaf bir biçimde karşımıza çıkan bu şeyi ‘tekinsiz’ kavramıyla açıklıyor Freud. Hem tuhaf hem tanıdık. Emin Turan resimlerindeki sembollerin de buna benzediğini söylüyor Burak Serin söyleşinin bir noktasında ve sanatçı tarafından da onaylanıyor bu yorumu. Ayrıca rüya insanın kendini anlama yolu olabilir ama paylaşıldığı zaman anlam artık paylaşılan kişiye de geçiyor. Sanat eserinde de ressamın ölümü olarak ifade edilen durum gibi. Resim sanatçıdan çıktıktan sonra artık seyircinin oluyor. Ne anlatmaya çalıştığından çok seyircinin ne anladığı ve onu nasıl anlamlandırdığı kıymetli sonrasında.

Resimlerini yaparken mekanların ve figürlerin aynı anda oluştuğuna da değiniyor Emin Turan. Birbirlerinin içinden çıkan organik bir bütünlüğe sahip olmaları da o rüya gibi hissi veriyor belki de. Ve bunu yaptığı sürece samimi olmaktan başka şansı olmadığını da söylüyor. Kompozisyonu birtakım uygulamalarla allayıp pullayıp daha etkili görseller yaratmayı tercih etmediğini, bunun kendisi için ahlaki bir seçim olduğunu belirtiyor. Diğer türlüsü insanları daha kolay yakalayan bir şey olabilirdi belki ama kendimi “kandırıkçı bir hamal” gibi hissederdim diyor.      

Portekiz’in canlı renklerine karşın sergideki işlerin daha karanlık bir yapısı olmasıyla ilgili olarak sanatçı, Portekiz çinilerindeki dekoratif ve figüratif anlayışı biraz daha ruhani bir atmosfer içinde sunmak istediğini söyleyerek yanıtlıyor. Rüyalardakine benzer bir belirsizlik hakim işlerinde. Rüyalarda belli belirsiz görülen, bilinmeyen, çözülemeyen, bizim çözmemize ihtiyaç duyan semboller gibi unsurları barındıran işler bunlar. Aslında bir ressam için işin ‘narrative’ kısmından çok renkler, ışık, denge, duyguları ifade ederken nasıl daha çarpıcı bir etki yaratılabileceği daha önemli diyor Emin Turan. Sırf bu yüzden orada bir hikâye olmasına rağmen açıklayıcı olmasın diye işlerine isim vermemeyi tercih ettiği bile oluyormuş. Her ne kadar bu çağda bir hap bilgi olarak belki de birkaç cümle ile yapılan işin özetini duymak istese de izleyici, aslında zaten ona geçen de ressamın anlattığıyla aynı şey olmayabiliyor ve olmak zorunda da değil, diyor.

Yüksek lisans tezini ifadeci resim üzerine yazmış olan sanatçı, tuvalin bembeyaz yüzeyinden son dokunuşa kadar olan aşamaların görünür olduğu, tuvalin hareketlerini gösteren bir dokuyu benimsiyor. Batı düşüncesinde canlı ve cansız ayrımına karşın Doğu’da cansız varlıkların da bir ruhu olduğuna inanılması gibi bunun da adeta resme ruh üflemek gibi olduğunu düşünüyor. Resim yapma sürecinin çok aşamalı sürecini ve taşıdığı bilgiyi görünür kılmayı önemsediğini belirtiyor. Burak Serin’e göre bu teknik fantezinin gerçekliğini de hatırlatıyor bize.

Tam da bu noktada Emin Turan’ın çerçeve içinde çerçeve kullanımına da çerçeve ve fantezi konularında çalışmalarını yürüten Burak Serin ile birlikte bakıyoruz. Psikanalizde çerçevenin sağlıklı bireyler tarafından ihtiyaç duyulan bir şey olduğunu, çerçevenin bittiği yerde gerçekliğin bittiğini ve fantezinin başladığını biliyoruz. Bu nedenle psikotik, sanrısal ya şizofrenik insanların neyin gerçek neyin fantezi olduğunu bilmemeleri gibi bir durum ortaya çıkıyor. Bu teknik dış dünya ve bilinçdışımız, realite ve arzularımız gibi olguların yerini belli eden ve lirik kavramıyla da örtüşen bir şey aslında. Sonrasında bir noktada bilinçdışının resmedildiği tuvalin kendisi de bir çerçeve içinde bir fantezi ürünü olarak sunuluyor. Çerçevenin içinde ressamın anlattığı, dışında seyircinin anladığı, arkasında ise mutlak sonsuzluk var. Lacan bunu olmayanın gizlenmesi olarak tanımlamış. Ölüm, yani mutlak gerçeklik olarak da yorumlanabilir felsefi olarak.

Rüyalar psikanalizin bir öğreti olarak ispatı sayılırlar. Bilinçdışının kanıtı olarak rüyalarda iki büyük fenomen bulunur Freud’a göre: yer değiştirme ve yoğunlaştırma. Hiç olmayacak bir şeyin o çerçevenin içinde yer bulması ve bazen karanlığın içinden tüm çarpıcılığıyla çıkan bir renk ile Emin Turan’ın eserlerinin bu ikiliyi barındırdığını söyleyebiliriz.

Sergideki bazı işlerin 30’lu yaşları ile 40’lı yaşlarının ortak prodüksiyonu olduğunu söyleyen sanatçı zaman geçtikçe geriye dönüp daha genç halini yanına alarak o resmi yeniden oluşturabildiğini belirtmiş. Yine de resmin biten bir şey olmadığını biliyoruz. Nerede ve hangi kapsamda gördüğün de bir resmi farklı görmene neden olabiliyor. Atölyenin dışına çıktığı anda başka bir resim oluyor o resim. Çevre değişince resim de değişiyor. İzleyicinin zihninde devamı bambaşka üretiliyor. Aslında belki de galerilerin ve küratörlerin yaptığı da o resme bir çerçeve oluşturmak oluyor.

Yağmurlu bir Cumartesi öğleden sonrası yapılabilecek en güzel şeyi yaparak bu düşsel yolculuğa çıkmış olduğumu düşünüyorum. Zihnimi ve ruhumu taşıdıkları yerler için sanatçıya ve söyleşiye katkıda bulunanlara tekrardan teşekkürlerimi iletiyorum.

Siz de 4 Ocak’a kadar Evin Sanat Galerisi’ne uğrayıp bu birbirinden güzel işleri görmeyi unutmayın.

Şimdiden iyi gezmeler.

İmge Tan

İmge Tan, ODTÜ İşletme mezunu olmasına rağmen ağırlıklı olarak yayıncılık sektöründe serbest çalışmıştır. Çeşitli yayınevlerine bağlı olarak çevirisini yaptığı yaklaşık 30 kitap bulunmaktadır. Yıllarca kültür-sanat etkinlikleri, kitaplar ve seyahatler ile ilgili yazılarını paylaştığı kendi bireysel blogu ve çeşitli sosyal medya platformları olmuştur. Son yıllarda ise bu tür paylaşımlarını sosyal medyada kendi hesabında paylaşmaktadır.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

25. Aktif Resim Yarışması
Önceki

Eyüboğlu Eğitim Kurumları 25. Aktif Resim Yarışması Başlıyor!

Senur Akın Biçer, Fırat Neziroğlu
Sonraki

3. Arnica Art Land Sanat Çalıştayı Sergisi İstanbul’da!

Kaçırmayın!

Larissa Araz, ‘Hunters’, 2023, Video, Loop 10’

Larissa Araz ‘In Hoc Signo Vinces’ Sergisi

Larissa Araz’ın ‘In Hoc Signo Vinces’ başlıklı kişisel sergisi 12
Ali Artun

Ali Artun Solo Sergisi 16 Eylül-21 Ekim Tarihleri Arasında SODA’da

SODA, Ali Artun’un ‘’Hayalperest Mimarlık- Özgür Aletlerin Mimarlığı’’ adlı sergisine