Dilara Göl İle ‘Kelimelerin Yankıları Var’ Sergi Söyleşisi
— Nil Has
Simbart Projects geçtiğimiz günlerde açılışı gerçekleşen, Dilara Göl’ün ikinci kişisel sergisi ‘Kelimelerin Yankıları Var’a ev sahipliği yapıyor.
‘Kelimelerin Yankıları Var’ sergisinde, Dilara Göl, bir bütünün parçalarından oluşan ve bütünden alınmış birçok iz barındıran tablolara ve mekana özgü bir yerleştirmeye yer veriyor. Kelimeler, Göl’ün zihnine düşen imgeleri, çağrışımları izleyiciye gösteriyor. Her kelime anlam olarak herkeste farklı duyguları çağrıştırsa da sanatçı, eserlerinde kelimelerin ortaya dökülmesindense hislere odaklanıyor ve seyircinin de hislere odaklanmasını bekliyor.
Kelimeler, Göl’ün bilincinde oluşturduğu imgeler, çağrışım, ima ve anımsatmalar olarak yer alıyor. Resimlerinde kelime yerine siyah imge kullanan sanatçı, kağıtlardan kolaj yaparak bazı eserlerini üretmiş. Eski kağıtlardan kolajlar, mürekkep, akrilik boya, karton sanatçının malzemeleri olarak karşımıza çıkıyor.
Dilara Göl’ün Simbart Projects ev sahipliğinde gerçekleşen, on eser ve bir yerleştirmeden oluşan ‘Kelimelerin Yankıları Var’ adlı kişisel sergisi 29 Nisan’a kadar ziyaret edilebilir.
Keyifli okumalar.
Simbart’ta “Kelimelerin Yankıları Var” adlı kişisel serginizi açtınız. Serginin ve sergi adının ifade ettiği anlamları paylaşır mısınız?
Serginin adı “Kelimelerin Yankıları Var”. Genel olarak üretim sürecime kelimeler eşlik ediyor. Bir taraftan yazarak kendi içimde üzerine düşündüğüm kavramla kurduğum bağı güçlendiriyorum. Kelimelerin yankıları var cümlesini oldukça uzun bir süre önce atölyemin duvarına yazmıştım, uzunca bir zaman kelimelerin üzerimizde yarattığı duygunun değişkenliği üzerine düşünmüştüm. Sergide bazı kelimelerin yaşamımın bu sürecinde bende oluşturduğu imgeleri görüyoruz.
Sergide kimisi seri, kimisi de birbirinden bağımsız tablo ve yerleştirme işlerinizi görüyoruz. Hepsi de bir bütünün parçaları. Bahsedilen bütün nedir? Eserler, bir, bazen birden fazla ize sahipler. Bazılarında başlangıç ve bitiş çizgisini görüyoruz. Başlangıç ve bitiş izleyene ve size ne ifade ediyor?
Her işin bir kelimesi, yankılanan bir imgesi var fakat bütünde aslında odaklandığım yer, kelimelerin oluşturduğu yankılar çeşitliliği üzerine. Aynı kelimeler, bir süre sonra bende de bambaşka imgeler oluşturabilirler. “Toprak” adlı işimdeki çizgi bana başlangıç ve bitişi, bir yandan da üretimi çağrıştırıyor.
Eserlerinizde, kelimelerin sizin zihninize düşen imgelerini, çağrışımlarını görüyoruz. Ancak bunun izleyicide aynı olmasını beklemiyorsunuz. Siyah imgeler sizde bir kelimeye denk geliyor. Fakat kelimeye dair eserlerde açık bir mesaj almıyoruz… Eserlerin bir kelimeye denk düşmesindense uyandırdığı hislere odaklanmamızı bekliyorsunuz. Bu durumda şunu diyebilir miyiz: Sanatçı imgesinden çıkan bu eserlerin izleyicide de benzer duyguları, hisleri çağrıştırması beklenir?
Elbette izleyicide aynısı olması beklenemez. İzleyici eserlerdeki imgelerle karşılaştığında bambaşka kelimeler düşünebilir. Veya sadece kelimelere baktığında bambaşka imgeler zihninde oluşabilir. Aynı şekilde zaman içerisinde kelimeler aynı kalsa da o zaman dilimine ait imgelerle zihinde her daim yankılar gibi değişip dönüşebilirler. Serginin temeli aslında bu farklılık ve değişim üzerine.
Kelimelerle ilişkiniz nereden geliyor? Kelimelerin gücü ve ifade ettikleri size ne anlatıyor? Size göre dilimize pelesenk olan, bir süre sonra da anlamından ayrıştırılan kelimeler hangileridir?
Üretiyor olmak zaten bir bakıma anlatma biçimim. Bir düşünceyi, duyguyu yansıtma hali. Bu noktada bazen bir imgenin bana hissettirdiği duyguyu, dil karşılayamayabiliyor. Veya tam aksi, bir kelimeden hissettiğim duyguyu da bir imge karşılayamayabiliyor. Bu sebeple üretirken paralel ilerliyorum. Malzeme çeşitliliği, sık sık yazıyor olmak, defterle olan ilişkim üretim biçimimin temellerini oluşturuyor.
Sergiye dönecek olursam eğer; her tablonun arkasında bir kelime var; Toprak, Kuyu, Düş, Kül, Uzak, İz, Nefes, Zaman ve An, Gece. Bana göre Uzak, İz ve Kuyu tabloları, zihnimde canlanan ve zihnimdeki bir bütünün parçasını ifade ediyor. İçlerinde imgesi güçlü olan ve üretimlerinizin de ilki olan hangisidir?
“Düş” adlı iş bu sergi için ilk üretimim. Fakat ben “Kuyu” adlı işle çok daha farklı bir bağ kurdum. Çünkü aslında, Kuyu içinde yankıyı da barındırıyor. Sergideki bütün işler ayrı isimlere sahip, bu kelimelerin yankıları olarak zihnimdeki çağrışımlarını görüyoruz eserlerde.
Kelimelerin Yankıları Var sergisinin üretim sürecinde pek çok kelime ile ilgilendiğinizi düşünüyorum. Üretim sürecinizden ve güçlü ifade aracı olan kelimelerin bu süreçte neler hissettirdiklerinden bahseder misiniz?
Aynı şekilde kelimeler de farklı hissettirecektir muhakkak. Kendi adıma imge ve duygu olarak bende en çok yankılanan kelimeleri seçmeye gayret gösterdim.
“Kelimelerin Yankıları Var”
Dilara Göl, “Kelimelerin Yankıları Var” sergi yerleştirmesi, Simbart Projects, 2023
Kelimeler duyguları taşır. “Gece” adlı yerleştirmenizde de buna atıf yaparcasına iki kağıt üzerine akrilik boya akıtmanızı izliyoruz. Boyanın kendiliğinden akışıyla, yeni bir ifade biçimine dönüşünü izliyoruz. Kelimelerin yaptığını burada iki uzun kağıt parçası ve üzerindeki akrilik üstleniyor. Yerleştirmeleri izlerken, gecenin çağrıştırdığı; “karanlık”, belli belirsiz “aydınlık”, “kaygı”, “belirsizlik” gibi kelimeler zihnimde canlanıyor. Bu yerleştirmenin çağrıştırdığı yeni kelime ve imgeler var. Tek anlam olmaması ve kişisel görsel çağrışımı hareketlendirmesini de kelimelerin anlamları gibi düşünebilir miyiz?
Düşünülebilir. Bu bağlamdan çok çıkmamak adına sergideki işlerde renk paletimi sınırlı tuttum. Renkler de bu çağrışımları çoğaltacağı için izleyiciyi daha çok imge ve kelimeyle baş başa bırakmayı hedefledim.