Erkan Kocaman

Erkan Kocaman ile Tiyatro Mahal Üzerine Keyifli Bir Söyleşi

27 Ekim 2020

Geçtiğimiz hafta, “İzmir’de Bağımsız Bir Tiyatro Daha Kuruluyor!” olarak duyurduğumuz haberle Tiyatro Mahal‘i siz okuyucularımıza duyurmuştuk. Bu hafta kurucu yürütücüsü Erkan Kocaman‘a “her daim tiyatro” diyerek açtığı tiyatrosu Tiyatro Mahal‘i, tiyatrolar ve emekçileri için böylesi zor bir süreçte tiyatro açmanın ve bağımsız olarak var olmanın cesaretini sordum.

Keyifli okumalar.

Kendinizden bahseder misiniz?

Ben Erkan Kocaman. 2007 yılından itibaren çeşitli tiyatrolarda asistan, oyuncu, yönetmen yardımcısı olarak yer aldım. Yaklaşık 15 yıldır bu sektördeyim. Tiyatro yapıyorum ve tiyatro yaparak yaşamımı sürdürüyorum. Son beş sezondur da yolum Tiyatro Kalemi tiyatro topluluğu ile kesişti. Tiyatro Kalemi ekibinin İzmir sürecinin başından beri içindeyim. Ekipte oyunculuk ve yönetmen yardımcılığı yapmaktayım. Aynı zamanda; Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Dramatik Yazarlık Ana Sanat Dalı öğrencisiyim.

Şimdi de Tiyatro Mahal’in yürütücüsü olarak yeni bir yolculuk başlıyor.

Erkan Kocaman

Sahnelerin kapandığı ve emekçilerin karanlığı yaşadığı bir dönemde sizin Mahal’i kurmanız cesaret örneği. Nasıl bir düşüncenin üretimidir Tiyatro Mahal?

Öncelikle yeni bir tiyatro kurma isteğimizi cesaret kelimesiyle yan yana getirdiğiniz için teşekkür ederim. Böyle düşünülmesi bizler için gurur verici… Tiyatro kurmak, çekip çevirmeye çalışmak içinde bulunduğumuz dönemden önce de maalesef zordu; yüzyıllardır zor olan aslında tiyatro kurmak değil de tiyatronun bir meslek olduğunu anlatabilmek. Seyirciye, hatta kendi meslektaşlarımıza tiyatro yaparak yaşamanın hele ki bağımsız bir tiyatronun bünyesinde zorluğunu gösterebilmek…

Evet, pandemi ilk ve en sert darbelerinden birini sanat emekçilerine vurdu. Tüm sektör bir anda durdu. Kalakaldı. Ancak tiyatro her daim var olacağı için; bizim de kendisinden kopma gibi bir niyetimiz olamayacağından kendi üretimlerimizi daha da çoğaltarak paylaşmak için girişimde bulunduk. Tiyatro Kalemi pandeminin başlangıcıyla zor bir döneme girdi, bizler de bu dönemde gerek proje ortaklığı yaparak gerekse yeni bir projeler üreterek; üretime cesaret ederek tiyatro yapma düşüncemizi sürdürüyoruz. Düşüncemiz üretmek ve üreterek daha da çoğalmak… İster pandemi olsun ister afet. Biz tiyatro yaparak ayakta kalmak için çabalayacağız. İzmir’de bir bağımsız bir tiyatro kurarak kendi gücümüzün de sınırlarını zorluyoruz diyebilirim. Ekip içinden bir başka ekibi var etmek bizleri ayırmak yerine daha da birleştiriyor. Bu sebeple de her daim tiyatro diyoruz.

Tiyatro Mahal’de seyirciyi hangi tür oyunlar ve performanslar bekliyor? Tiyatro Kalemi ile yapacağınız proje ortaklığından bahseder misiniz?

Toplumsal meseleleri dert edinmiş oyunlar bekliyor seyircimizi… Derdi olan, yası olan, gülümsemesi, sesi olan oyunlar… Bu bağlamda Tiyatro Kalemi’nin 11 yıldır kendine has bir çizgisi var; merkeze oyun karakterlerinin alındığı oyunların bir duruşu… Tiyatro Mahal olarak da kendi çizgimiz; bir duruşu, bir tavrı, sözü olan oyunlardan yana olacak.

Tiyatro Kalemi ile sürdürdüğümüz ortaklık gücümüzü de büyütmek adına bir adımdır. Sezonda bir tiyatronun bir oyuna verdiği emek ile şimdi iki tiyatro olarak dayanışmayla vereceğimiz emek kuşkusuz daha sağlam ayakta durmamızı sağlayacak.

Ortak projemiz olan ilk oyunumuz da yönetmenliğini Kamer Yıldız Ok’un üstleneceği; farklı yazarların kaleme aldığı, farklı bir performans olan “Grotesk Gazino Monologları” olacak. 50’li yıllardan başlayıp günümüze değin yok olarak gelen gazino kültürünün unutulmuş, anti kahramanlarının hikayelerini anlatacağız seyirciye… Umarız pandemi koşullarına rağmen yanımızda olan seyircilerimiz bizleri daha da cesaretlendirecektir.

Tiyatro Mahal ile zor dönemde belki hem tiyatro emekçileri hem de seyirciler için bir nefes olacaksınız. Ancak böylesi zor bir dönemde kurulmuş olmanız çevrenizden ve tiyatro camiasında nasıl karşılandı?

Tiyatro Mahal

Umarım öngördüğünüz gibi olur. Nefessiz kaldığımız şu günlerde Tiyatro Mahal yeni bir soluk getirir bizlere… Tanıdığımız, tanımadığımız herkesin gerek paylaşımları gerekse mesajlarıyla yanımızda olduğunu hissettirmesi heyecan verici. Bizim için de Tiyatro Mahal’i kurmak bir şaşkınlık, tabi ki çevremizde de aynı şaşkınlığı yaşayan vardır. Pandemi, kapanmakta olan tiyatrolar, yalnızlığımız… Ancak tüm bunlardan öte tabi ki Tiyatro Kalemi’nin yeri ve desteği tabi ki ayrı… Hem kendi ekibinin içinden bir başka ekip yaratarak zaten farklı bir tiyatro olarak değil de büyümek olarak görüyorum ben Tiyatro Mahal’in doğuşunu.

SanatOkur olarak da kuruluşumuzda yanımızda olduğunuzu hissetmek ayrıca keyiflendiriyor bizleri. Teşekkür ederim sevgili Nil Has… Kuruluşumuzun da ilk haberini siz duyurmuştunuz; şimdi de Tiyatro Mahal’in ilk röportajı olarak bizde yeriniz ayrı olacak.

Değerli vaktini SanatOkur’a ayıran, Tiyatro Mahal’in kurucu yürütücüsü Erkan Kocaman’a teşekkür ederim.

Nil Has

1988 doğumlu, Sanat ve Kültür Yönetimi mezunu, sanat ve kültür meraklısı.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Kaçırmayın!

Benim Hiç Suçum Yok

Sabâ Altınsay’ın Ödüllü Romanı Benim Hiç Suçum Yok, Raflarda

Dağılan bir ailenin; tercihler, kararlar ve eylemlerle değiştirilen bir yazgının
Sicilya

Çizmenin Parmak Ucundaki Ada: Sicilya

başlarken dinle: E La Luna ‘N Mezzu ‘U Mari¹ Morte