Hatice Hamarat
Hatice Hamarat

Edebiyatçı – Müzisyen Hatice Hamarat ile “Kitapları ve Müziği” Üzerine Söyleşi

28 Nisan 2022

Hatice Hamarat, vurucu şarkı sözlerini müziğindeki derinlikle harmanladığı şarkıları “İstanbul” ve “Bu Dünya” ile müzik dünyasının dikkatini çeken, ama öncesinde de edebiyat dünyasının tanıdığı çok yönlü bir sanatçı.

Şu ana kadar yayımlanmış iki şarkısıyla ilgili özellikle YouTube ve sosyal medyada gelen yorumlara baktığımızda şarkılarının sözleriyle ilgili çok fazla dinleyici yorumuyla karşılaştık. Bu dönemin dikkatli müzik dinleyenleri müzisyenin -muhtemelen- edebi yönününü bilmeseler bile, bu yönünün kuvvetini şarkı sözlerinin derinliğiyle yakalamış ve şarkı yorumlarında bunu sıkça belirtmişler.

Biz de Hatice Hamarat ile müzik ve edebiyat kariyeri hakkında konuşurken hayata dair notların altını çizdik.

Keyifli okumalar.

Hatice Hamarat’ı biz eserleriyle tanısak da sohbetimize başlamadan önce kısaca kendinizden bahseder misiniz? Hatice Hamarat kimdir?

Hatice Hamarat, Eskişehir doğumlu, sonbaharı seven, hayata uyumsuz, duygulara ise uyumlanan biri. Bu uyumsuzluğun içinde kendine has bir uyum yaratmış, kendi halinde sakin bir yaşantısı olan, yaşama asılmaya çalışan belki bir şiir işçisi, belki notaların emekçisi… Varlığını özüne bağlı kalarak onurlandırmaya çalışan bir insan. En büyük gayesi de bu; insana yakışır kalabilmek. Ben de kendisiyle her gün yeniden tanışıyorum bunu deneyimlemek oldukça hoş ve her zaman ona bakıp şunu hatırlatıyorum: “Yolculuk asla bitmez.”

Müzik ve edebiyatı birlikte yürüten yazar bir müzisyensiniz. Edebiyat dünyası, 2019 yılında yayımladığınız “Çavlan” isimli şiir kitabınız ve sonrasında yayımladığınız kitaplarınız sayesinde sizinle daha önce tanışmış olsa da edebiyat ve müzik alanlarından hangisi önce başladı? Diğeri nasıl ve ne zaman dahil oldu sanat yaşamınıza?

Aslında ikisi de çocukluk yıllarında başladı. Edebiyat dünyasına girişim aldığım eğitim nedeniyle daha genç yaşlarda oldu ancak müzik de hayatımın hep içindeydi. Üniversite yıllarında Eskişehir’in müzik alanında muhteşem zamanlarını yaşadığı dönemlerde çeşitli gruplarla çalışmalar yaptım. Ancak gençsiniz ve hayat sizi fazlasıyla sağa sola çekiştiriyor. Bilinçli eylemleriniz bilincinizin ta kendisi değil. Üstelik okul bitince para kazanma kaygısı da ekleniyor. Tüm bunlar birleşince müzik dünyasına adım atışım zaman aldı. Samimi konuşmam gerekirse bu istediğim de bir durumdu aslında. Kitaplarım konusunda da her zaman demlenmeyi bekledim. Siz bir duyguya sahip olabilirsiniz ancak bunu herhangi bir sanat dalına en iyi şekilde aksettirebilmeniz için duyguyu içselleştirmiş olmanız gerekir.

Yazarlığınız ve müzisyenliğiniz ayrı kulvarlar ve ayrı ayrı devam ediyor gibi gözükse de son projeniz “Bu Dünya”da yolları kesişti. Uğraş verdiğiniz iki sanat dalının birlikte bir projeye nasıl dönüştüğünden bahseder misiniz?

Edebiyat alanında üretimlerimi takip edenler profesyonel anlamda yazmaya başladığımdan beri dilimdeki ezgiyi yakinen gözlemlemişlerdir. Müziğimi üretirken de her zaman söze, dinleyene kattığı anlama dikkat ederim. Müzik, insana insanı anlatabilmeniz için bir dala tutunmamalı bence ve müziğiniz de o dalın kendisi olmalı. Bir his uyandırmak istiyorsanız bu gerekli. Tabii popüler kültür ile beslenen ve anlık duygu durum değişimlerine anlık hislerle misafir olan müzikte bundan bahsedilemez. Ancak kalıcı olabilmenin yolu da bu hissi uyandırabilmekten geçiyor diye düşünüyorum. “Bu Dünya” projesi ile yapmak istediğim de bu hisse dokunabilmekti. Hergün yanımızdan geçen yüzlerin öyküleri, onların hayata karşı aldıkları tavır, karakterlerinin güçlü ve zayıf yönleri… Tüm bunların tam karşılığını düşündüm. Boş boş dolandım sokaklarda, mezarlığa gittim. Ki… çok severim bana temize çekilmiş bir defterin sayfası gibi gelir oralar. ‘Herkesin, herkesin her şeyi olduğu evrende, ihanetin adı kalır diye yıkadılar bizi ölünce, yaralarımızdaki ölüyü başka bir ölü sevdi gömülünce’ böyle başlayan bir satır yazdım. Sonra o bir öykü karakteri aracılığı ile kitaba, elime gitarımı alınca da bir şarkıya dönüştü. İstedim ki hepimizin yer kapladığı evrende savruluşumuza bir gün hep bir ağızdan eşlik edebilelim. Bunu sitemsiz, kararlı ve dingin kalarak yapalım. Kitabı okuyanlar da fark edeceklerdir her karakter varoluşsal sorgusunu yaşarken bir ezgiye tutunarak ilerlemekte ve sonunda ölümü kabullenerek yol almakta. Kitabın oluşma sürecinde yol aldığım sevgili Volkan Gemili’ye tekrar teşekkür etmek isterim. Hem iyi bir hoca hem iyi bir sanat yönetmeni olarak her satırda o sancılı karakterlerin ezgisini aktarmamda bana destekleri sonsuzdu. Tabii ki kitap daha oluşmadan sadece yazdıklarımdan ve duygumdan yola çıkarak parçayı harika düzenleyen o muhteşem ekip; sevgili Reha Hendem, Ahmet Kalabay ve Safa Hendem hepsine buradan teşekkürlerimi yinelemek isterim.

Şiirle başladığınız edebiyat alanında polisiye dahi yazmış bir yazar olarak, sizin için türler arasında hangisi daha ağır basıyor?

Edebiyatın her dalına ilgim ve saygım sonsuz lâkin benim ruhum hep bir şairlik peşinde olduğundan şiiri hepsinden ayrı tutsam sanırım kimseyi üzmüş olmam. Yaşamda aidiyet duygusunu tanımlayamamış olanlar bana bir nebze de olsa hak verirler diye düşünüyorum. Şiir duruşunuzu korumanız için bir kalkan ama aynı şiir sizi alnınızdan vuracak bir düşmana da dönüşebiliyor işte bu noktadan sonra da kendimi müziğe bırakıyorum ve bana ait olanların benden çıkıp beni ele geçirmesine izin veriyorum.

Bu kıyaslamayı müzik ve edebiyat genellemesine de indirmek mümkün mü?

Bana kalırsa mümkün, bir başkası için bu iki alan tercih edilebilir noktada olabilir. Ancak benim için biri olmadan diğerini yüceltmem ve büyütmem çok zor. Çünkü piyasa koşullarına dayanan müzik yapmamayı tercih ettiyseniz ve benim gibi spiritüel, aşkıncı bir insansanız kaleminizi beslemeden müziğinizi de olgunlaştırmanız mümkün olmayacaktır. O yüzden bir kıyas yapmak kendime yaptığım bir kötülük olur.

Şarkı sözleri şiir gibidir ama şiir değildir. Her ikisini de deneyimleyen bir sanatçı olarak şarkı sözü ve şiir arasındaki teknik temel farklara ve sizin his olarak yaşadığınız farklılıklara değinebilir misiniz?

Eğer üretirken ben bir şarkı yazmalıyım düşüncesi ile yazarsanız verim alamazsınız. Ben müziğimi destekleyen sözlerin peşine düşüyorum. Şiirde teknik bilgi önemlidir ancak yeteneğin önüne geçmesi imkânsız gibidir. Oysa şarkı sözlerindeki form daha farklı, dinleyicinin istediği sözlerle de onlara ulaşabilirsiniz bu da bir tercih lâkin benim tercihim bu değil. Ben müziğin şarkı sözlerini yücelttiği, sözlerin ise müziği taşıdığı tarafta olmayı tercih ederim. İçimizden gelen her sözün her notanın mabedimiz olduğunu düşünüyorum bu yüzden o ahengi yakalamak için çabalıyorum. Sunuluş şekliyle değil durumun kendisiyle ilgiliyim. Bana ait olana sırt çevirmeden ikisini harmanlamak tek gayem oluyor.

Bu güzel sohbet için size teşekkür ederken, hem edebiyat alanında hem de müzik alanında gelecek projelerinizi öğrenebilir miyiz?

Edebiyat alanında bir şiir kitabı projem ve novella çalışmam üzerinde yoğunlaştım. Tabii ki dinleyicileri de uzun süre bekletmek istemiyorum. Yeni bir parçamın da kaydına başlayacağız. Yakın zamanda sizlerle buluşturma niyetindeyim. Son zamanlarda içine sürüklendiğimiz bu zor zamanlara hem kitaplarımın hem şarkılarımın iyi gelmesini umut ediyorum. Bu güzel sohbet için asıl ben teşekkür ederim. Sevgi ve dostlukla kalabilmek dileğimdir.

Hatice Hamarat

Hatice Hamarat Ekim 1985 yılında Eskişehir’de dünyaya geldi. Küçük yaşlardan itibaren müzik ve edebiyat alanında eğitimler aldı. Üniversite eğitimini Eskişehir’de Eğitim Fakültesi’nde tamamladı. Yine aynı dönemlerde Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. Ünlü Harper Collins ödüllü yazar Luset Kohen Fins’ten dersler alarak Öykü Fabrikası’ndan mezun oldu. Edebiyatın güçlü kalemlerinden Jale Sancak ve Faruk Duman ile çalıştı. Edebiyata gönül vermiş dostları ile şair ve yazar Oktay Yivli önderliğinde Yol Edebiyat Dergisini çıkardı. Çukur Mecmua Edebiyat ve Sanat Dergisi’nin kurucularındandır. Sırasıyla “Çavlan” isimli şiir kitabı, “Mutlak Unutuluş” ve “Bu Dünya” adlı kitapları yayımlandı. Halen, şiir, öykü, deneme, inceleme ve makale türünde eserler vermekte olan müzisyen yazar, kendisine has tarzını “şiirin müzikle dansı” olarak adlandırıyor ve modern soundları, derin şarkı sözleri ile harmanlayarak müzikseverlerin beğenisine sunuyor.


“Bu Dünya” Dijital Müzik Servisleri
Spotify I Apple Music I Fizy I Muud I Deezer I YouTube Music

Hatice Hamarat Sosyal Medya
Instagram I Twitter

OnAir Sahne Sosyal Medya
MeetWeb IInstagram I Twitter I Facebook I TikTok I Linkedin

Sanat Okur

Türkiye'nin En Büyük Kültür Sanat Haber Portalı, Sanat Haberleri, Sergi Rehberi, Sanatçı Portfolyoları, Sanat Üzerine Söyleşiler

0 Comments Bir yanıt yazın

  1. Hatice Hamarat on parmağında on marifet olan gerçekten hayran olunacak bir sanatçı.Edebiyattan, müziğe sanatın her dalında güzel eserler çıkaran yorumlayan harika bir insan.Basarıları daim olsun.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Sancının Metaforu: Anadolu Leoparı // Fatma Leylâ Ak
Önceki

Sancının Metaforu: Anadolu Leoparı // Fatma Leylâ Ak

Tayfun Pirselimoğlu eserlerinin önünde
Sonraki

Tayfun Pirselimoğlu ile KERR Sergisi Üzerine Bir Söyleşi

Kaçırmayın!

10. Leyla Gencer Şan Yarışması Ödül Gecesi

10. Leyla Gencer Şan Yarışması’nın Kazananları Belirlendi

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), Borusan Sanat ve La Scala
Güçlü Öztekin, gorliboyli, 2023, 100 x 176 cm

Güçlü Öztekin’in Kişisel Sergisi Dirimart Pera’da

Dirimart, Güçlü Öztekin’in 9 Kasım–10 Aralık 2023 tarihleri arasında Dirimart