Esra Özdoğan’ın kişisel sergisi Makinedeki Hayalet, 6 Aralık 2024 – 11 Ocak 2025 tarihleri arasında Galeri Nev İstanbul’da gerçekleşiyor. Özdoğan’ın resim ve edebiyat mecralarına analojik cevaplar olarak kurguladığı fotoğraf çalışmalarının devamı niteliğinde olan Makinedeki Hayalet serisi, edebiyat tarihi boyunca beliren, özellikle de 18. ve 19. yüzyıl İngiliz Gotik edebiyatında ölümün bilinmezliği, dünya işleri, matem süreci ve zamanın geçişi gibi meselelerle baş etmek üzere sıkça başvurulmuş bir tema olan “hayalet”e odaklanıyor. Bu seriyi oluşturan ve sanatçının 2024 yılı boyunca süren yoğun çalışmalarının ardından ortaya çıkardığı fotoğraflar, hayaletlerin yer yer huzursuz edici, zaman zaman da yol gösterici çelişkili faaliyetlerinden esinlenerek bu kavramın insan yaşamında ve zihninde büründüğü pek çok farklı veçheyi araştırıp kayda geçiriyor. Serginin küratörlüğünü ise Çağla Özbek üstleniyor.
Sergi, başlığını İngiliz filozof Gilbert Ryle’ın bedenin yanında ve ondan ayrı olarak var olan zihin kavramını tanımlamak ve Descartes’ın zihin-beden ikiliğini tarif etmek üzere ilk kez 1949’da kullandığı “Makinedeki hayalet” teriminden alıyor. Başlık, sergi bağlamında fotoğraf makinesinin analogdan dijitale geçirdiği evrimde özneleri, nesneleri ve duyguları ardında iz bırakan bir tür hayalete çevirmeye muktedir oluşuna oyuncu bir atıf teşkil ediyor. Özellikle 19. yüzyılda Endüstri Devrimi ve pozitivizmin yükselişiyle beraber fotoğraf disiplini bilimsel, belgesel ve sanatsal işlevlerinin yanı sıra, insan yazgısının öngörülemeyen, vahim dönemeçlerine anlam kazandırmak için bir maneviyat sunmuştu. Viktoryen dönem boyunca İngiltere ve Avrupa’nın geri kalanında rağbet gören post mortem (ölüm sonrası) fotoğraflar ile insanlar ölüleriyle son ve sonsuz bir hatıra edinmiş, kaybettikleri yakınlarına “ruh fotoğrafçıları”nın (spirit photography) hileli pozlandırmalarında kavuşmayı ummuşlardı. Bu paradokstan hareketle Özdoğan, bu zamana kadar sanat pratiğinde farklı şekillerde işlemeyi sürdürdüğü, fotoğrafçının bir yan anlam sistemi inşa edebileceğine dair temel sorunsalı tekrar ziyaret ediyor. Diğer yandan Özdoğan’ın tahayyülünde yeniden kurguladığı haliyle “Makinedeki hayalet”, özneyi sonsuz, aynı zamanda hareketsiz ve donuk kılan kilit ve tarihsel rolüyle fotoğraf sanatçısının ta kendisi olarak da imleniyor.
Özdoğan’ın fotoğrafik sahneleri, hayaletin kişiye musallat olan tekinsiz bir doğadışı varlık olarak tanımlanmasının ötesinde bilinçdışı, bastırılmış arzular, yitirilmiş masumiyet, belleğin ağır yükü, matem duyguları ve hatta kaybedilen bir hâl olarak çocukluk gibi farklı biçimlerde de insan ömrüne eşlik ettiği düşüncesiyle şekilleniyor; resim sanatında ölüdoğa, vanitas ve sembolizm gibi üslup ve geleneklere, fotoğraf disiplininde ise ruh fotoğrafçılığına ve özellikle 19. yüzyılda teknik müdahalelerle mümkün olan resimsel dokunuşlara uzanarak açıklık ve müphemlik, spontanelik ve tasarı üzerine güncel deneyler teşkil ediyor.
Galeri Nev İstanbul, Salı – Cuma günleri arasında 11.00 – 18.30 saatlerinde, Cumartesi günleri 12.00 – 18.30 saatlerinde ziyaret edilebilir.