Kemal Tahir, (d. 13 Mart 1910, İstanbul – ö. 21 Nisan 1973, İstanbul) Türk romancı, yazar.
- Andımızı bir daha tekrarlayalım: Ete, paraya, üne bağlı, çarpık ihtirasları tanımadan, kalplerimiz, gözlerimiz, sözlerimiz bulutsuz. Yurdu nasıl seviyorsak öyle sevişeceğiz.
- Büyük sanatçı, birikmiş milli güçleri gün yüzüne getiren sanatçıdır.
- İnsanların kendilerine itimatları olmalı. Bu fena değildir. Fakat bu itimat ne kadar fazla olursa o kadar tehlikelidir. Para gibi.
- Biz gerçek emperyalizmle er geç hesaplaşmak zorundayız… Bunu gerçekten yapmadıkça, Batıya hizmet teklif etmekle, belayı başımızdan defedemeyiz.[4]
- Atom gücü, süper devletleri, dünyanın efendisi yapacak yerde, kendi icat ettikleri zincirlerle kendi kollarını bağlayan avanak maymunlara çevirmiştir.
- Aslanın ölüsüne karşı söylenenler, dirisine karşı söylenemeyenlerdir.
- Bütün tutkular aslında güçsüzlüktür.
- Gözleri kapanırken: “Uykunun da bir çeşit kurtuluş sayıldığı zamanlara lanet olsun!” dedi. Kemikleri kırılmış gibi sızlıyordu. (Esir Şehrin İnsanları)
- Görmek bile nispidir. Kaşınan yeri parmak, gözden iyi görür.
- Sen bu -Allah- sözünü beline silah etmeye çabalamaktasın, ama bu silah bize hiç sökmez.
- Eğer beni bu iddia ile yargılayanlar o dönem gelip kitaplığımı inceleseler idi, kitaplarımın çoğunun turancılık üzerine olduğunu görürlerdi. (Harp okulu olayında asker içinde komünizmi yaymak iddiası ile yargılanıp ve mahkum olmasının ardından ettiği söz. )