“Evicko” (2012) ve 2015’te Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan “Salı” gibi ödüllü kısa filmleriyle tanıdığımız yönetmen Ziya Demirel’in ilk uzun kurmaca filmi de olan “Ela ile Hilmi ve Ali”, 14 Nisan Cuma günü Başka Sinema dağıtımı ile gösterime giriyor.
Geçtiğimiz yıl İstanbul, Adana, Ayvalık ve Ankara film festivallerinden ödüllerle dönen film, aynı apartmanda yaşayan farklı yaşlara ve dünyalara sahip Ela, Hilmi ve Ali’nin peşinde karanlık, kışkırtıcı ve kara mizahı bol bir hikâye anlatıyor. “Zuhal” (2021) adlı filmde de birlikte çalışan Ziya Demirel ve Nazlı Elif Durlu’nun ortak senaryosundan çekilen filmin yapımcılığını Anna Maria Aslanoğlu üstlendi.
Daralan üçgende üç kişi
Başrollerde Ecem Yüksel, Serkan Keskin ve Denizhan Akbaba’yı izleyeceğimiz “Ela ile Hilmi ve Ali”nin konusu kısaca şöyle: Yılların matematik hocası Hilmi, kendinden yaşça küçük eşi Ela’yı üniversite sınavına hazırlarken, apartman görevlisinin ikidir sınıfta kalan 15 yaşındaki oğlu Ali’ye de matematik çalıştırır. Yaşları ve dünyaları farklı bu üç kişi, yalnızlıklarına merhemi birbirlerinde ararken, sınırların kalktığı ve gittikçe daralan bir üçgende kendilerini sıkışmış bulurlar.
Adana’dan 7 ödül
Geçen yıl Türkiye prömiyerini yaptığı İstanbul Film Festivali’nin Ulusal Yarışması’nda FIPRESCI Ödülü’nü alan film, En İyi Senaryo, En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu Mansiyon ödüllerini kazandı.
Adana Altın Koza Film Festivali’nde jürinin “Eril bakışla kurulan cinselliğin genç kadınların bedenleri üzerinde kurduğu tahakkümü bozarak cinselliği yenilikçi bir dil ve bakışla anlatabildiği ve bütün bu unsurları minimalist bir biçimle bir araya getirebildiği” gerekçesiyle En İyi Film Ödülü’nü verdiği “Ela ile Hilmi ve Ali”, festivalde En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Kurgu, En İyi Sanat Yönetimi, Umut Veren En İyi Erkek Oyuncu dallarında da ödülleri topladı.
Ayvalık Film Festivali’nde Ziya Demirel’e Yeni Bir Yönetmen Ödülü’nü getiren film, Ankara Film Festivali’nde En İyi İlk Film Ödülü’nü almış, Ece Yüksel’e de yıl içindeki üçüncü En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandırmıştı.
14 Nisan’da sinemalarda
Görüntü yönetmenliğini Doron Tempert’in üstlendiği filmin kurgusunu Selda Taşkın ve Henrique Cartaxo birlikte yaptı. Yönetmen yardımcılığını Sandra Peso’nun yürüttüğü filmde, sanat yönetmenliğini Gülay Doğan, kostüm tasarımını Selda Durna, ses tasarımını Cenker Kökten yaparken, müziklerinde de Okan Kaya’nın imzası bulunuyor.
Proje halinde iken 2017 yılında Saraybosna Film Festivali’nin Film Geliştirme ve Ortak Yapım Marketi’nden ARTE Ödülü’nü alan film, Almanya-Türkiye Ortak Yapım Geliştirme Fonu’nun katkılarıyla ve Tanay Abbasoğlu, Öykü Canlı ile Dirk Engelhardt’ın ortak yapımcılığında hayata geçti.
