Leyla Pekmen’in resim ve heykellerini bir araya getiren Su Gibi, doğaya ve suya bir övgü ve teşekkür. İzlemekten ve zihnine görsel notlar düşmekten keyif alan Pekmen resimleri ile izleyiciyi sanatçının yanından bakmaya davet ediyor.
Serginin merkezinde hem fiziksel hem de duygusal bir tema olarak Pekmen’in işlerine ilham veren suyun değişken doğası var. Su, giderek, manzaranın içinde bir duyguya dönüşürken cesur renk blokları ve zengin dokular sanatçının anlatısını güçlendiriyor.
Su Gibi’de karşılaşacağınız resimlerde—heykellerde de—başka başka edimlerde bulunan, yatan, koşan, yüzen, duran, bakan, dalan pek çok figür var. Bu figürler bir yandan resimlerin hikâyesini kurarken diğer yandan birer süs gibi, gerçek bir işlevden azade, manzaranın yüzeyinde süzülüyorlar. Pekmen’in yarattığı gerçeküstü doğa, üzerinde taşıdığı insanlar olmaksızın var olan, onlar tüm oluşlarıyla durup geçtikten sonra da olmaya devam edecek bir soylulukta.
Bu ikilik, ilk bakışta görülen, mesafeden seçilen, aşikâr olan ile yaklaşınca seçilen, teker teker incelenen ve örtük olan arasında, resimlerin izlenme biçiminde de sürüyor. Pekmen’in “tabloları” betimledikleri doğa manzarası ve anlar buketi gibi karşısına geçip uzun uzun seyredilmeyi arzuluyor. Sanatçı bir anlamda kendi edimini resme bakandan talep ediyor hatta onu buna zarifçe zorluyor.
Pekmen, kendi deyimiyle “gerçek hayatın içinden seçip biriktirdiği güzel anlar”ı derliyor. Bu seçkiyle gerçek hayatın “karanlık” tarafını görmezden gelmediğini ise özellikle vurguluyor: “Benimkisi iyimser bir başkaldırı. Beni mutlu eden anları biriktiriyor, onları birbirinin yanına ekliyorum. İyinin altını çiziyor, onu abartıyorum. Bu anlarla izleyicinin de kolaylıkla ilişki kuracağını umuyorum. Bu kalabalığın arasında kendi hatıralarından bir parça buluyorlar muhakkak. O güzel duyguyu geri çağırmalarını sağlıyor. Bu masalsı hisle donanmış olarak gerçeklikle mücadele ediyoruz.”
Sergide yer alan seramik heykeller suyun zihindeki yansımalarına şakalı bir yaklaşım. Pekmen, heykelleriyle resimlerindeki formlara boyut kazandırıyor, onları daha yakından tanımamıza fırsat veriyor.
Su Gibi bir yanıt, terapi ve doğaya duyulan derin sevginin dışavurumu, kentten doğaya, kıştan yaza, işten tatile, gerekliliklerden keyfe bakan bir pencere.
Sergi 17 Ocak 2025 tarihine kadar BüroSarıgedik‘te görülebilir. Galerinin adresi sayfa sonunda1 yer almaktadır.
Leyla Pekmen
Doğa ve insan ruhu arasındaki bağları yeniden yorumlayan Leyla Pekmen’in şimdilerde akrilik ve seramik üzerine yoğunlaşan çalışmaları, sanatsal yaratımın farklı biçim ve yöntemlerine duyduğu merakı yansıtır. Göz alıcı resimlerinde cesur renk blokları ve doku yaratan noktacı teknikler kullanır. Seramik heykellerinde ise gerçeküstücü bir yaklaşımı benimser, hayal gücünü zorlayan ve alışılmışın dışında formlar oluşturmak için seramiğin esnekliğinden yararlanır. Pekmen’in işlerinde doğa, manzaralar ve seyahat gibi hayatın naif zevklerini yansıtan temalar, hafıza ve huzur üzerine derinlikli ve fantastik anlatılara dönüşür. 2021 yılında İstanbul’da ilk kişisel sergisini düzenledi ve o zamandan beri Türkiye’de ve dünyada grup sergilerine katıldı. 2025 yılında üçüncü kişisel sergisi New York’ta gerçekleşecek.
BüroSarıgedik
- Meclis-i Mebusan Caddesi.31, No:2, Beyoğlu/İstanbul ↩︎