Elif Türker, 1994 yılında Konya’da doğdu. 2009 yılında Meram Atatürk Kız Teknik ve Anadolu Lisesi’nde grafik/fotoğraf bölümünde ortaöğretimini gördü ve 2012 yılında mezun oldu. Aynı yıl Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümünü kazandı. 2016 yılında resim bölümünden onur öğrencisi olarak mezun oldu. 2017 yılında Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Anasanat Dalında yüksek lisans eğitimini tamamlayarak 2022 yılında mezun olmuştur. Bugüne dek uluslararası dahil olmak üzere pek çok karma sergilerde ve bienalde yer almıştır.
Instagram: _elif_trkr_art
Elif Türker’in Sanat Anlayışı ve Eserlerinde Direnişçi Kadın Temsilleri
“Kadın” ilkel toplumlardan günümüze kadar gelen toplumsal bir olgudur. İnsanoğlunun yaradılışından bu yana kadın vazgeçilmez bir varlık olsa da cinsiyete dayalı ayrımcılık toplum tarafından biçilen roller kadını ötekileştirmiş, sınırlandırmıştır. Hangi toplumda, çağda olursa olsun kadının varoluş mücadelesi devam etmiş/etmektedir. Sosyal, kültürel, ekonomik, politik, toplumsal yapıdaki radikal değişimler sanatı da sanatçıyı da etkilemiş, her dönemde kadın kimliğinin farklı şekillerde temsilleri ele alınmıştır. Temel hak ve özgürlükleri elinde olmayan yönetme ruhunun olduğu her yerde direniş ya da direnme imkânı vardır.
Sanat hayatımda sürekli aktif, kendimi yenilik arayışında bulan bir kişilik olarak tanımlayabilirim. Günlük hayatımda yaşadığım duygu geçişleri resimlerimin kaynağı gibi yüzeyde görülmeye başlar. Toplum tarafından “bastırılan”, “ötekileştirilen”, “denetim altında tutulan”, kadın resimlerimin konusunu oluşturmaktadır. Temsil edilen kadınlar varoluşuyla toplumsal yaşamda özerk bireyler olamayışına bir tepkidir aslında. Benim için resim bir aktarım, yaşam biçimi haline gelmiştir. Yaptığım temsili kadınlar mavi bedenleriyle sessiz direniştedirler…
Temel hedefim ataerkil yapının her alanda kaldırılması ve özgür, özerk bireyler haline gelebilmektir. Ezilen, sömürülen, ikincilleştirilen taraf olmadan eşit şartlarda her iki cinsinde yaşamlarını sürdürebilmesidir. Resimlerimi kendime has bir üslupla analitik yöntemle parçalara ayırarak, tutsak olma haliyle anatomik hatların güçlü betimlemesi zıtlık yaratılarak geometrik forma yönelik fırça hareketleriyle resimlerim görsellik açısından doygun bir kompozisyon oluşturur. Bu yaklaşımımla bir nevi resimlerime kimlik oluşturdum.
Her kadının temsiliyeti, yeni bir öykü oluşturmuştur. Siyasi, sosyal, kültürel, toplumsal yapıdaki kadının rolüne değinerek, varoluş mücadelelerindeki direnişi vurgulamak olmuştur. Eserlerimde duygu olarak güçsüz tutsak, baskı altındaki kadınları resimlerimde mekanik birer robot gibi güçlü kimliklere bürüyerek direnişçi kadınların görsel temsilini meydana getirdim. Tuvalde konu dışı imgelerden uzak durularak mesaj ve figür odağı sağlamaya çalıştım.