Ağlamaya Devam Edersek, Kör Olacağız // Nil Has




“If we keep crying, we will go blind” (Ağlamaya devam edersek, kör olacağız) sergisi üzerine bir yazı.

Ağlamanın onlarca sebebi olabilir. Canımız yandığı için, üzüldüğümüz için, sevindiğimiz için, güldüğümüz için, sinirlendiğimiz için… Ağlarken göz pınarlarımızdan akan gözyaşı, kırılganlıklarımızın, hislerimizin tercümanıdır. Bazı zamanlar kendi başımıza bazı zamanlarda da kolektif akıttığımız gözyaşlarımızda; bazen hüzünle bazen de sevinçle dökülen yaşlar sahneye çıkar. Ağlamak için illa birinci dereceden yakınımızı kaybetmek gerekmez veya illa yara almaya gerek yoktur. Bir başkasının yasına da ortak olabiliriz. Bazen de sadece ağlamamız gerektiği için ağlarız. Ama gerçekten ağlıyorsak, hakikati bildiğimizdendir.

Geçtiğimiz haftalarda Zilberman Selected‘da gezdiğim “If we keep crying, we will go blind” (Ağlamaya devam edersek, kör olacağız) sergisinden sonra bu cümleleri kaleme aldım. Bu sözleri bana yazdıran, serginin sanatçısı Isaac Chong Wai ve onun hisleri ön plana alarak, hisleri sorguladığı ve aynı zamanda sahiciliği üzerine düşünme alanı açtığı aynı adlı sergisi oldu.

Isaac Chong Wai’nin Türkiye’de gerçekleşen ikinci kişisel sergisi olan “If we keep crying, we will go blind” (Ağlamaya devam edersek, kör olacağız) sergisi hisler ve kırılganlık üzerine okumalar yaptığımız bir sergi. Yapıtlarında liderlerin arkasından halkın hislerini metaforlaştıran Wai, farklı coğrafyalardan halkların liderlerine duyduğu hissi farklı malzemelerle ifade ediyor. Serigrafi baskı ile karşılandığımız sergide çeşitli yerleştirmeler ve video yer alıyor.

Isaac Chong Wai, Kuzey Kore’de ağlayan yirmibir kişi (2022)
Eser Görseli, Fotoğraf: Kayhan Kaygusuz

Sergi mekânına girişte bizi, 21 Crying People in North Korea (Kuzey Kore’de Ağlayan yirmi bir kişi) adlı serigrafi baskı çalışması karşılıyor. Ölen liderine ağlayan insanları gördüğümüz baskıda, Wai, hüzünlü insan fotoğraflarının çıktıları üzerine dijital ortamda gözyaşı müdahalesinde bulunmuş. Wai, insanların ağlama eylemini sarkan zincirlerin yardımıyla -güçlü bir metaforla- izleyiciye ulaştırıyor.

Sanatçının aynı amaçla yer verdiği toplam altı tane olan ve Çin ile Kuzey Kore halklarının yer aldığı ağlayan insan görselleri sergi mekânının farklı duvarlarında da karşımıza çıkıyor. Hepsinde aynı gözyaşı müdahalesi ve zincir metaforu var.

"If we keep crying, we will go blind" (Ağlamaya devam edersek, kör olacağız) Fotoğraf: Kayhan Kaygusuz
Yerleştirme, Fotoğraf: Kayhan Kaygusuz

Chong’un serginin başlangıcı ve sonu gibi okunabilecek noktalara yerleştirdiği, mekâna özel ölçeklendirdiği ve metalden, içi boş iki büyük sokak lambası yerleştirmesi, “ağlayan sokak lambaları” metaforu ile karşımızda. Tiananmen Meydanı’nda Ağlayan Sokak Lambası ile Kumsusan Güney Sarayı’nda Ağlayan Sokak Lambası adlı iki yerleştirmesinde form olarak lambaya benzeyen ve özünde insanlaştırdığı iki dev sokak lambası ilgi çekici. Lambalar üzerinde -serigrafi baskılar gibi aynı yaklaşımla yer verdiği- zincirler gözyaşını temsil ederken zinciri oluşturan her halkanın da kırılganlığı çağrıştırdığını çıkartabiliriz.

Elbette her iki yerleştirmeye farklı açılardan okumalar yapmak mümkün ancak sanatçının gerek serigrafi baskıları gerekse diğer işlerinden aldığımız bilgilerle her iki lamba yerleştirmesi politik açıdan kamusal alana müdahaleyi ortaya koyuyor ve insanların yığınlar halinde akıttığı gözyaşına çağrışım yapıyor. Serginin tümüne hakim olan zincirlerin sanatçının ifade aracı olduğunu da görüyoruz.

Serginin ortasına konumlanmış olan ve açılış günü canlı performans olarak izleyiciye sunulan Kontrol Edilebilir/Edilemez Gözyaşları adlı, sanatçının iki kanallı performans video işinde ise tamamen kolektif yas tutma eylemine eleştirel yaklaşan, zincirlerle yine gözyaşı ve yasa atıfta bulunan bir performans izledik. Kimi performans sanatçısı gerçekten ağlarken kimisi de hiç ağlamıyor. Isaac Chong Wai’nin de yer aldığı performans videosunda kendisini ağlayanlar arasında izliyoruz. Hangisinin duygularında gerçekçi ve samimi olduğu yine belirsiz. Her performans sanatçısının birer uzun zinciri göz kenarlarında tuttuğu ve akan gözyaşını çağrıştıran performansta kimi zaman uzun zincirin iki ucunun iki performans sanatçısını karşı karşıya getirdiğini izliyoruz. Bunun da kolektif ağlamaya, ağlama eyleminde olmaya niyetli olmadığı halde yanındaki ve etraftakilerden etkilenerek ağlayan, hislerinde hakikati barındırmayan insanlara benzetme yapıldığını okumak mümkün. Aynı şekilde politik olarak ağlamaya mecbur bırakılan ancak hislerinde yasa yer olmayan insanların mecburiyetini hatırlatan ve düşündüren bir iş olarak da izledik.

If we keep crying, we will be blind, Fotoğraf: Kayhan Kaygusuz
Eser Görseli, Fotoğraf: Kayhan Kaygusuz

Bir diğer yerleştirmesi ise sergiye de adını veren ve bu yazıya da başlık olan If we keep crying, we will go blind (Ağlamaya devam edersek, kör olacağız) adlı, yazılı ve ışıklı ayna dikkat çekiyor. Bu seferki işiyle seyirciyi duygularıyla, kendisiyle yüzleştiren, kör olmanın nasıl bir şey olduğuna yoğunlaşan, siyah harflerle belirtilmiş olan “BLIND”(KÖR) yazısı dikkat çekiyor. Göz hizasına yerleştirilen bu işinde Chong, her seferinde önünden geçen ziyaretçilerin birkaç saniye de olsa durmasını ve yazının bütününde farklı olan “BLIND” yazısına odaklanmasını işaret eder.

Peki bu gözyaşları kontrollü mü, kontrolsüz mü? işte bunu bilemiyoruz. “If we keep crying, we will go blind” (Ağlamaya devam edersek, kör olacağız) sergisinde Chong, yılgın insanların, ağlayan insanların gerçekten ağlayıp ağlamadıkları, ağlayış nedenlerinin liderlerine karşı olup olmadığını açıkça anlatmıyor. Her fotoğraf karesinde benzer görüntüyle karşılaştığımız insanlar hakikati kendimizde ve etrafımızda aramanın izini sürdürüyor.

Farklı okumalara da açık olan işlerde gerek belirgin gözyaşı müdahalesi gerekse zincirlerle metaforlaştırdığı hisleri her seyircisine belli ifadeleri verse de insanların sistematik ağlayıp ağlamadığını bilmediğimiz, yas tutup tutmadıklarını netleştiremediğimiz işleriyle izliyoruz.

Liderleri ele alırken Çin ve Kuzey Kore’yi izliyor olmanın geçmişte de karşılaştığımız liderlerin arkasından kendini yerlere atan, günlerce yas tutan, en yakınını kaybetmişcesine gözyaşı döken halklar gözümüzde canladı. Bu görüntülerle karşılaştığımzda o insanların gerçekten mi ağladıkları yoksa mecburiyetten mi ağlamak durumunda kaldıkları veya atmosferden mi etkilendikleri üzerine şüphelerimizin olması Isaac Chong Wai’nin yas tutan insanların hislerini net belirtmemesini anlamamızı sağlıyor. böylece serginin her parçasını izlemeyi keyifli hale getiriyor.

Isaac Chong Wai‘nin liderlerin arkasından yapay ve/ya gerçek yas tutmak üzerine gerçekleşen ağlama eylemini çeşitli araçlarla anlattığı, “If we keep crying, we will go blind” (Ağlamaya devam edersek, kör olacağız) sergisi 30 Temmuz’a kadar Zilberman Selected Piyalepaşa’da devam ediyor.

Detaylı sergi turu için Melis Golar’a teşekkür ederiz.

Künyeler:

1.Kuzey Kore’de ağlayan yirmibir kişi (2011), 2022
Fine art kağıt üzerine serigrafi baskı, zincir ve metal bar
56.5 x 75.5 cm (baskı)
63 x 80 cm (çerçeveli)
Ed. 1/6 + 2 A.P.

2.Ağlamaya devam edersek, kör olacağız, 2022, Fotoğraf: Kayhan Kaygusuz

3.Ağlamaya devam edersek, kör olacağız, 2022
Işıklı kutu, boya, ayna
ø 100 x 2.5 cm
Ed. 1/5 + 2 A.P.

1988 doğumlu, Sanat ve Kültür Yönetimi mezunu, sanat ve kültür meraklısı.