Burcu Yağcıoğlu, 2. Yasa, 2024, Mekâna özgü yerleştirme, silikon, ahşap, porselen, kalp pili, su kilidi, elektro mıknatıs (detay). SAHA Studio programı kapsamında, SAHA'nın desteği ile üretilmiştir.
Burcu Yağcıoğlu, 2. Yasa, 2024, Mekâna özgü yerleştirme, silikon, ahşap, porselen, kalp pili, su kilidi, elektro mıknatıs (detay). SAHA Studio programı kapsamında, SAHA'nın desteği ile üretilmiştir.

Burcu Yağcıoğlu’nun “Küçük Kara Işık” Sergisi Galerist’te

8 Kasım 2024

Burcu Yağcıoğlu’nun Galerist’te gerçekleşecek üçüncü kişisel sergisi Küçük Kara Işık, 15 Kasım – 21 Aralık 2024 tarihleri arasında ziyaretçilerle buluşuyor. Sanatçı, kolaj, desen, porselen ve mekâna özgü yerleştirme gibi çeşitli teknik ve malzemeleri bir araya getirdiği çok katmanlı eserlerinde ataletin kökenlerine odaklanıyor.

Küçülmeyi arayan
önce büyümüş olmalı;
zayıflık peşinde koşan
mutlaka güçlüydü bir zaman.
Mahvını isteyen
önce yükselmiş olmalı;
almak için çırpınan
mutlaka vermişti eskiden.
1

İsmini Ursula Le Guin’in Tao Te Ching çevirisindeki bir bölümden alan Küçük Kara Işık, hiç durmadan ilerleme arzusunun gezegenimizi tükenişe götürdüğü bir dünyada durmayı, rehaveti ve ataleti radikal varoluş biçimleri olarak ele alıyor. Günümüzün ilerlemeci ve gelişim odaklı gelecek tahayyüllerine karşı, durmayı ve yapmamayı yapmayı öneriyor. Yağcıoğlu, psikanaliz, fizik, biyoloji, bilim-kurgu ve mitolojiden beslenerek üretim ve büyümeyi merkeze alan düşünce biçimlerini yeniden kurguluyor.

Hareketin ve durmanın bilimi olan termodinami serginin üzerine temellendiği zemini oluşturuyor. Termodinamiğin birinci yasası enerjinin yok edilemeyeceğini, sadece dönüştürülebileceğini belirtirken; ikinci yasa, yani atalet yasası, enerjinin geri döndürülemez biçimde kaybedileceğini söyler. Bu yasaya göre, tüm sistemler er ya da geç durma noktasına gelir: Enerji kaybolur, organizmalar yaşlanır, yıldızlar ölür, makineler eskir ve tüm hareketler nihayetinde sona erer.

Bakterilerden balinalara, dev yapraklı nilüferlerden kasırgalara, borsalardan akarsulara ve ulus devletlere kadar hepsi aynı şeyi yapar: Hareketler, süreçler ve devinimler yoluyla çevrelerindeki gradyanı, yani farkı tüketir ve sonunda dururlar. Evrenin tüm hareketinin temeli olan ısı, basınç ve kimyasal farklar doğa tarafından sürekli dengelenmeye çalışılır. Bu farklar ortadan kalktığında ise hareket sona erer; her şey dümdüz bir dengeye, ataletin huzurlu durağanlığına varır. Termodinamiğin düzensizliğe ve kaosa götüren evreni içinde paradoksal bir şekilde, ne kadar durursak o kadar uzun süre var olabiliriz.

İnsan doğası da benzer bir çelişki barındırır: Sürekli ilerleme arzusuyla durmanın getirdiği rehavete duyulan özlem arasında bir zıtlık yaşanır. Sonsuz enerji ve hareket arayışı içindeyken, aynı zamanda durmanın dinginliğini ararız. Tatil ve atalet kavramlarının aynı kökten gelmesi tesadüf değildir. Yağcıoğlu’nun eserleri, değişime ve harekete olan iştahımızla, durmaya karşı hissedilen çekiminin yarattığı gerilimi titizlikle inceler; hareketsizliği yalnızca bir duraklama değil, bilinçli bir varoluş biçimi olarak sunar.

Küçük Kara Işık‘a, metnini Ulya Soley’in kaleme aldığı bir katalog eşlik ediyor. 21 Aralık’a kadar devam edecek olan sergi, pazar günleri hariç, 11:00-19:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Pratiği desen, video, kolaj, resim ve heykel gibi çeşitli disiplinleri kapsayan Burcu Yağcıoğlu, türler, doğa ve kurgu arası ilişkileri ve değişimleri araştırır. Enformasyon dolaşımı, doğa algıları ve verili kültürel hiyerarşiler çalışmalarının odak noktasını oluşturur. Üretimini gif animasyonlar, kitaplar ve ansiklopediler gibi çeşitli görsel sistemler ve ürünlerle besler.

Burcu Yağcıoğlu

Yağcıoğlu, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde resim alanında lisans, Sabancı Üniversitesi’nde Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı alanında yüksek lisans eğitimi aldı. 2008 yılında Goldsmiths College’da Güzel Sanatlar Yüksek Lisansı için Londra’ya taşındı ve 2010 yılında tamamladı.

Yağcıoğlu’nun kişisel sergileri Galerist, İstanbul (2018, 2016); C.A.M Galeri, İstanbul (2013); Ever Spring Museum, Taichung, Tayvan (2011) ve Artvarium, Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi, İstanbul’da (2007) gerçekleşti. Eserleri, 5. Mardin Bienali (Mardin, 2022), Odunpazarı Modern Müze (Eskişehir, 2023, 2020) İstanbul Modern (İstanbul, 2023, 2015, 2014), Sabancı Müzesi (İstanbul, 2015), Akbank Sanat (İstanbul, 2014); Tate Britain (Londra, 2014) ; Nesrin Esirtgen Koleksiyonu (İstanbul, 2013); Kunsthaus Essen (Essen, 2012); The Woodmill (Londra, 2011); Center for Contemporary Arts, Glasgow (Glasgow, 2010); Core Gallery (Londra, 2010); 1. Sinopale (Sinop, 2006) ve 12. Avrupa Genç Sanatçılar Bienali’nde (Napoli, 2005) gösterildi. Ülgen Semerci ile iş birlikleri kapsamında, İstanbul’daki 13. Sharjah Bienali Offshoot’u Bahar’a katıldılar (2017) ve Operation Room – Amerikan Hastanesi Galerisi’nde “Siste” (İstanbul, 2015) ve stüdyo sergisi “Sel” (İstanbul, 2014) sergilerini ürettiler. İş birliklerinin devamı niteliğinde, Aşina Projesi tarafından ve Avrupa Birliği destekli “Fire Walk” (2022) isimli bir sanatçı kitabı yayınladılar.


Galerist

Passage Petits-Champs Meşrutiyet Cad. 67/1 Tepebaşı, Beyoğlu, İstanbul, Türkiye


  1. Lao Tzu, Tao Te Ching, 36. bölüm, Çeviren: Ursula Le Guin ↩︎

Sanat Okur

Türkiye'nin En Büyük Kültür Sanat Haber Portalı, Sanat Haberleri, Sergi Rehberi, Sanatçı Portfolyoları, Sanat Üzerine Söyleşiler

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Duman Grubu
Önceki

Duman’dan Yürek Burkan Çığlık: “Gazze’de”

Semiha Berksoy
Sonraki

Semiha Berksoy Retrospektif Sergisi Hamburger Bahnhof Müzesi’nde!

Kaçırmayın!

4. Uluslararası İstanbul Trienali’nin Ardından - Ayşegül Altunok ( Fotoğraf: Serhat Kılıçbay )

4. Uluslararası İstanbul Trienali’nin Ardından – Ayşegül Altunok

Kültürel, politik ve fiziksel katmanların çokluğu ve iç içe geçmiş

UNDONE / PERİŞAN / Evreni Bükebilen Kadınlara Selam Olsun!

“Yaşamaktan çok sıkıldım. Her sabah aynı yatakta, aynı insanın yanında