Geçtiğimiz yıl ne yazık ki çok genç yaşta kaybettiğimiz sanatçı ve akademisyen Gülçin Aksoy’un farklı medyumlarla ürettiği çalışmalarını içeren Aklımda Bir Şey Vardı sergisi 28 Mart 2025’e kadar Tophane’de bulunan Depo’da görülebilir. Gülçin Aksoy’un işlerinden bir seçkinin yer aldığı, öğrencileri ve kızı tarafından hazırlanan bu kişisel sergi, sanatçının not defterlerinden cümlelerle şekilleniyor. Sanatçının akademi, cinsiyet, beden ve varoluş meseleleriyle, doğa ve iktidar politikalarını sorguladığı uzun soluklu pratiğinin farklı dönemlerini, daha önce sergilenmemiş işleriyle bir araya getiren bu sergiyi kaçırmayın.
1965 yılında dünyaya gelen Gülçin Aksoy, 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun olduktan sonra Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümü’nde yüksek lisansını tamamlamış ve sanatta yeterliliğini de aynı bölümden almış. Bir dönem bölüm başkanlığını üstlenmenin yanı sıra uzun yıllar üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışmış ve Halı Atölyesi’ni yürütmüş. Sanatsal üretimini eğitimci kimliğinden ayırmadan, birlikte öğrenmek ve üretmek üzerine konumlayan sanatçı, kişisel üretimlerinin yanında ‘Atılkunst’ kollektifi gibi birçok ortak çalışmada da yer almış. Bu eğitim ve üretim anlayışı ilişkilendirerek, anlamlandırarak gündeliği fark etmek gibi bir pratiği ortaya çıkarmış.

Sanatçı kendi ifadesiyle yaşadığı geçmişin sürekli yapıp yıkmak üzerine kurulu olduğunu belirtiyor. 80’lerde yaşanan darbenin ağır travmatik etkilerinin sonucu olarak ortaya çıkan bellek – bellek yıkımının hayatını kapsadığını belirtirken, kendini, kimliğini ve çevresini yeniden keşfetme süreci yaşayan bu coğrafyanın insanları gibi o da farklı arayışlara girdiğinden söz etmiş. Bu süreçte Gülçin Aksoy için öncelik yaşama alanlarının sorgulanması olmuş. Evde, sokakta bir insan olarak, bir kadın olarak nasıl yaşadığımızı, nasıl varlık gösterdiğimizi, nasıl hayatta kaldığımızı ve dünyaya nasıl bağlandığımızı sorgulamaya odaklanmış çalışmalarında. “Derdim dünyadır” diyor Gülçin Aksoy. Hayat pratiğinin politikliği üzerine çalışmalar yapmış hep. Gündelik hayattaki gidip gelmeler, karşılaşmalar, yürümeler, dokunmalar ve onları manipüle eden süreçler ile ilgilenmiş. Pentür eğitimi almış bir sanatçı olsa da farklı ifade araçlarını kullanmak, fikrine uygun düşeni seçmek önceliği olmuş.
“Aklımda Bir Şey Vardı” sergisi hazırlanırken de öğrencileri ve kızı sanatçının onlara gösterdiğini yapmaya karar vererek ‘bir araya gelerek’ derdi üretmek olan birinin uçsuz bucaksız arşivinin içine adeta dalmışlar. Henüz sergilemediği işlerini, yağlıboyalarını, yazılarını, baskılarını, fotoğraflarını, defterlerini, çizimlerini, bilgisayar dosyalarını incelediklerini bir sürecin sonunda defterlerinden birinde “Aklımda Bir Şey Vardı” yazdığını görmüşler. Sanatçı yazının fontunu bile belirlemiş, hatta küçük bir cama baskı da almış. Böylelikle de aklında hep bir şey olan birine adanacak en güzel sergi ismi diyerek bu isimle sergiyi açmaya karar vermişler.
Sergideki seçki, Gülçin Aksoy’un üretimlerinden akademisyen sanatçı kimliğini irdeleyen Cumhur Kadın videosu, beden ve varoluşu sorguladığı, politik bir perspektifle çözümlediği Duble Ayar ve Elimde Değil çalışmaları, mesele ağaç değil, mesele ağaç fikriyle dokunan Solitaj, yapıntı ile olan ilişkiyi doğallaştıran, bitmek tükenmek bilmeyen çöplerin en büyük sebebi olan insanın atıklaşmasına göndermede bulunan iAde fotoğraf serisinin yanı sıra öğrencileri ile ürettiği kolektif çalışmalardan Duvar Yazısı/Halısı ve İçinden Kol Geçen Puf gibi işleri kapsamaktadır.
28 Mart’a kadar yolunuzu Depo’ya düşürmeyi ve sanatçının aklındakilerden bize aktarılanları görmeyi unutmayın. Şimdiden iyi gezmeler.