Emel Başarık İle 6 Numara Sergisi Üzerine Söyleşi // Nil Has

Emel Başarık ile 6 Numara sergisinin açılışının sabahı, sergi üzerine yaptığımız konuşmalardan, konu konuyu açan tatlı sohbetten çıkan soruları sizlerle paylaşmak istedim. Ama öncesinde sergide kendi gördüklerimi paylaşmak istiyorum…

Atmosferiyle davetkâr olan resimler

6 Numara’ya ev sahibi olan GaleriMiz’e girdiğinizde tüm mekân duvarlarına asılmış, izleyiciyi atmosferiyle içeriye davet eden, belki özlem duyduğu zamanları çağrıştıran, sakin, gürültüsü olmayan, sıcak havası hissedilen birkaç resim, birkaç tane de kolaj işi görüyoruz. Karşılarında durup izleyin.

İlk gözüme çarpan, sanatçının daha önceki sergisi Geçerken’de de gördüğümüz belli belirsizlik hali. Bu, sanatçının nesnelerindeki, mimari öğelerindeki ve figürlerinin yüzlerindeki belli belirsizlik durumu. Duyguların ve figürlerin ifadelerini, nesnelerin ne olduğunu kestiremiyor, sadece gördüklerimizin atmosferine giriyorduk. Aynı durum 6 Numara sergisinde de var. Ancak Emel Başarık, burada tıklım tıkış dolu mekândan ziyade samimi ve korunaklı bir plajdan söz ediyor. Geçerken sergisinde kaos, telaş, günlük hayat atmosferi hakim iken, 6 Numara; doğa ile temas edilebilen, deniz-kum-güneş üçlüsünün keyifinin çıkarıldığı, sohbet ortamının olduğu, insanların daha sakin ve iyi hissettikleri bir atmosfere davet ediyor. 6 Numara’da insanlar sohbet ediyor, çocuklar denizin keyifini çıkarıyor, İstanbul’un içinde az dokunulmuş bir noktada, plajda zamanı harcıyorlar. İşler bir şeyler söylemekten ziyade plaja ve içerisindekilere dair olanları gösteriyor…

Emel Başarık’ın bir önceki kişisel sergisini de buraya taşımamın sebebi her iki sergisinin de atmosfer, ortam odaklı oluşu, teknik açıdan benzerlikler taşımaları.

Emel Başarık’ın plajda geçirdiği süre içinde belleğine aldığı görüntüler, eskiz defterine yaptığı çizimler, kadrajına giren insanlar, adadaki bu plaja dair veriler tuttuğunu gösteriyor. Plaja dair romantik düşünmekten öte, plajın daha önce de farklı isimlerin işlerine konu olması açısından da değeri üzerinden ele almadan geçmek istemem. Sergide gördüklerimiz sadece sanatçının plajı ve yakaladıklarını yorumlama şekli değil, aynı zamanda İstanbul’un içinde az dokunulmuş ve korunmaya çalışılan yerlerden birine işaret ediyor olması da alt metinde yatan bir başka konu başlığı.

6 Numara, 14 Şubat 2023’e kadar kadar GaleriMiz’de ziyarete açık.

Emel Başarık’ın 6 Numara sergisi üzerine sorularımıza verdiği yanıtlar:

Emel Başarık
Emel Başarık

6 Numara sizin için sadece bir sergi ismi değil. Bu yüzden ilk soruma, 6 Numara’nın size ne hissettirdiğinden, sergiye nasıl başlık olduğundan başlamak istiyorum…

6 numara Burgazada’da küçük bir halk plajı. Bizim için ise gizli bir sığınak, bir kaçış noktası oldu. Burası İndos yokuşu başında su sporları kulübünün yanında yer alıyor. Orada yaşayan halkın daha çok sosyalleştiği yazları kapasitesini dolduran bir plaj. Yolda yürürken beklenmedik bir aralıktan geçilerek ulaşılıyor. Fazla rüzgâr almaması, suyunun daha dingin olması ve merkeze yakınlığı sebebiyle tercih ediliyor. Plaj, adını girişinde bulunan 6 numaralı evden almış. İsmi ile ilgili çok hikâye var ve dinlemek de o zaman keyif vermişti. Anlam olarak yerle ilişkili orayı tanımlayan ama yüksüz, basit bir ismi olmasını sevdim. Sergi için, ilk adı duyulduğunda ve gezildikten sonra dileyen istediği gibi hislenebilsin istedim.

Karşıda Heybeliada’nın büyülü yeşil kıyısına bakarken 6 numaranın, kıyı boyunca döşemesi kaldırılmış beton iskeleleri, bir kısmı su üstünde kalmış kopuk kara parçaları, molozların etkisiyle kıyı şeridinin biçimsel olarak dönüşmesiyle hareketli ve çok katmanlı bir etkisi vardı. Farklı etnik kökenleri bir araya getiren bir yapısı olması ve insanların yerle kurduğu ilişkisi dikkatimi çekmişti. Tüm bu karmaşık görünümü üzerine bir de farklı türde yeşil halılar serilerek bir sahne gibi kuruluyor olması, insanların o güzellikle baş edemez halde bir parselleme eğiliminin olduğunu gösteriyordu. Bir taraftan beklenmedik şekilde karşımıza çıkan sanki gerçekleşmiş bir ütopya, bir yanda ise biraz hoyrat gerçek hayattan kesitler bir ikilik oluşturuyordu. Kendi hayatımda da benzer durum ve arayışlar var. Bu karşılaşmalarda fark ettiğim beni geçmişime bağlayan, devam ederken yeni kapılar açan ortaklıklar var. Beni resimlerini yapmaya iten de bu oldu sanırım.

6 Numara sergisi, GaleriMiz, 2023
6 Numara sergisi, GaleriMiz, 2023

6 Numara’da kimler var? Gördüklerimiz gerçek mi yoksa birçok hikâyenin kurgusu mu?

6 numarada genelde orada yaşayan halktan insanlar var. Büyükanneler, büyükbabalar, torunlar, kuzenler çocukluk arkadaşları var. Onlar orada ve ben fotoğraf çekerek onları bir halde bir zamanda tutmaya çalışıyorum. Kolajlarda kullandığım fotoğraflarda bazen insanları mekânlarından ayırıp farklı sahnelerde buluşturuyorum. İnsanlar mekânın içinden akıp geçerken ya da öylece dururken onları farklı şekilde ilişkilendirerek başka bir bütünde buluşturuyorum. Dolayısıyla hem gerçek hem de bir hikâyenin parçası olabiliyorlar diyebilirim. Figürlerin kimlere ait olduğundan ziyade yerle kurduğu ilişkiye bakmak daha çok ilgilendiriyor beni. İnsanlar bazen lekelere dönüşüyor bazen mekâna karışıyor.

Figürler, nesneler ve birkaç mimari detaylar hariç belirsizliği izliyoruz. İnsan yüzlerinde ifade yok. Bu izleyeni daha çok mekâna odaklanmaya, ortamla ilişki kurmaya davet ediyor. Bir önceki serginizde de bu şekilde belirsizlikler vardı. Belirsizliği, ortam, katmanlar ve espasla örttüğünüzü, atmosferi öne çıkarttığınızı söyleyebilir miyiz?

Evet, resim yaparken daha çok verdiği hissi önemsiyorum. Çalışmaların bir eskizi, provası pek olmuyor benim için. Genelde bir duygu durumuyla ilerliyor. Zeminle başlayıp üzerine bir diyalogla devam ediyorum. Açıklayıcı, betimleyici olmaktan çekiniyorum. Bu şekilde odağın bir yerde toplanması yerine serbest kalmasına imkân vermek, bakışı daha bütüne belki tuvalin dışına dahi yöneltmek mümkün olabiliyor. Bazen uzakta bir manzarayı daha iyi görmek adına gözlerimizi kısarız. Böylece baktığımız özne, nesne her ne ise içinde bulunduğu ortamla birlikte daha lekesel ve daha bütün görünmeye başlar. Yaptığım biraz buna benziyor.

  • Emel Başarık, Çocukluk, tuval üzeri yağlı boya, 130 x 162cm, 2021
  • 6 numara serisi kağıt üz. yğb.(gossip) 70x100cm 2022

Sergi resim ve kolajlardan oluşuyor. Fakat malzemeleriniz üzerine konuşurken, plaj etrafından topladığınız mimari ve insan atıkları olduğundan bahsettiniz. Sergide bu parçaları neden göremedik? Mekâna özel yerleştirme fena olmazdı 🙂

Bahsettiğim parçalar benim plajla olan ilişkimi güçlendirdi ve hakkında ipucu toplamama yardımcı oldu. Plajın taşlık kıyısında öylece gezinirken turuncu melamin tabak parçaları, kenarları törpülenmiş yumuşamış çiçek desenli seramik karolar, çaydanlık parçaları, küçük plastik oyuncak parçalarına denk geliyordum. Bu karşılaşmalar sırasında zihnimde bazı sahneler görünüp kayboluyordu. Yerle ilgili olan bu nesneler birçok şeyi çağrıştırıyordu. Her biri birbirinden kopuk ama birbirini çağıran, belki başka bir bütünde buluşacak bu parçaların farklı düzenlerde resimlerini çektim. Hiç hesapsız bunlardan tam olarak ne yapacağımı düşünmek istedim. Hatta bu arı fikre ulaşmak için oğlumun eline verip dilediği gibi bir araya getirmesini izledim. Başka hesaplar düşüncelere karıştı ve açıkçası pek bir şey çıkmadı. Duygusunu tam yakalayamadığım zorlama bir durum olduğu zaman uzaklaşıyorum o fikirden. Resimler çok yoğun ve sergilediğim mekân ancak bir kısmını sergilememe imkân veriyordu. Özetle şimdi olmadı ama belki ilerde yine denerim.

6 Numara’ya hazırlanırken araştırma sürecinizde plaj ve adaya dair ne tür keşifler yaptınız? Bölge halkı ile nasıl/ne tür bir diyalog gelişti? Serginin plajı daha fazla görünür, duyulur hale getirmesi üzerine endişeleri var mı? Sizin için sergi ile plajın ilişkisi ne ifade ediyor?

6 numara plajı benim için bir yönüyle fark ettiğim, içinden geçtiğim, ilişki kurduğum birçok mekândan biriydi. Kendi içinde zıtlıklar barındıran ama hiçbir yere de benzemeyen bu ara mekânda öylesine yürürken topladıklarımla çektiğim fotoğraflarla bana neler söyleyeceğini merak ettim. Adayla ilgili film, belgesel ve kitapların katkısı olduğu gibi orada yaşayan insanlarla iletişime geçmek de keyifli, verimli oldu. Çalışmaya başladığım dönemde Robert Schild’in Burgazadası: Canlı Bir Etnografik Müze Adadan İnsan Manzaraları adlı bir kitabı çıkmıştı. Kitabın tanıtım toplantısı adada su sporları kulübünde yapılmıştı. Tanıdık simaların da olduğu güzel enerjilerin hissedildiği bir ortamdı. Bu tür karşılaşmalar orada yaşayan hikâyesi olan insanlarla konuşmak onları dinlemek iyi gelmişti. Burgazada Sevgilim adlı kitabında Bercuhi Beberyan’ın bahsettiği çocukluk arkadaşıyla tanıştım. Su sporları kulübünden biri vasıtasıyla 6 numara geçmişi hakkında bilgi alabileceğim biri olarak ulaşmıştım kendisine, meğer kitapta söz edilen çocukluk arkadaşıymış. Buna benzer durumlar orada kalırken sanki bir film setindeymişim hissini verdi bana. Sanatçı, sosyolog arkadaşlarımız var aynı hislerle temas edebileceğim… Bunun yanında tesadüfen kurulan ilişkiler bizimle beraber devam ediyor genişliyor.

Resim yaptığımı bir sergi hazırlığında olduğumu pek az kişi biliyordu. Bu orada yaşayan kişiler için, 6 numarada yaz kış vakit geçiren insanlar için ilginç olacaktır. Orası diğer plajlar gibi kapasitesi geniş ve turistik özelliği olan bir yer değil. Belki merak uyandıracak şimdi ama endişe yaratacak kadar değil 🙂 Ben sadece bir bakış sunuyorum.

1988 doğumlu, Sanat ve Kültür Yönetimi mezunu, sanat ve kültür meraklısı.