İlk kitabı Cıs’ta yer alan öykülerindeki orijinal anlatımıyla dikkat çeken Hakan Sarıpolat, büyülü gerçekçiliğe yakın yedi öyküden oluşan ikinci kitabı Şehri Terk Eden’le haziran ayında Can Yayınları etiketiyle raflarda.
Bir gün alıp başını gitmek birçoğumuz için baştan çıkarıcı bir fikir olabilir ama gidecek bir yerimiz, birlikte yol alacak bir yoldaşımız yoksa ne yapacağız?
Hakan Sarıpolat, gitmeye, gidememeye, adalete ve eksik parçalarımıza dair öyküleri ustalıkla anlattığı ikinci kitabı Şehri Terk Eden’le okurlarla buluşuyor.
Şehri Terk Eden’de ilk kitabındaki dili geliştiren ve hikâye anlatmada ne kadar mahir olduğunu bir kez daha gösteren Sarıpolat, belli belirsiz ülkelerde belli belirsiz insanların –ve heykellerin– kimi zaman heyecanlı kimi zaman kederli öykülerini, çarpıcı bir soğukkanlılıkla anlatıyor.
Sisin azalmasıyla kırmızıya bulanmış bir manzarayla karşı karşıya kalıyorum. Ayakkabı tekleri, yırtık kıyafetler, pankartlar, kırılmış kaldırım taşları… Bir kadın saçlarından sürüklenerek yumruğun içine karışıyor. Onu kurtarmaya çalışan iki kişi daha. Yumruk önüne geleni içine çekiyor, öğütüyor ve tükürüyor. Geriye sadece parçalanmış kıyafetler ve bedenler kalıyor.