Murder King İle Geçmiş 20 Yılı ve Yeni Projelerini Konuştuk

Murder King
Murder King

“Hep söylüyorum, elemanı olmasam çok kıskanacağım, gıptayla bakacağım bir grup, MURDER KING.”

Onur Akça

Murder King 20 yaşında! Biz de bu vesile ile, ülkenin az sayıda öne çıkmış “SERT!” gruplarından Murder King ile bir sohbet gerçekleştirdik. Nice yıllara Murder King! Duruşunuza ve müziğinize sağlık dileklerimizle birlikte grup elemanları Onur Akça, Önder Işkın ve Can Uzunallı ile yaptığımız söyleşimizi iyi okumalar dileriz.

En baştan başlayalım…
Bir bar grubu olma hedefli kurulmuş ve “sert çalıyorsunuz arkadaşlar” denerek sahne çalışmanız bitirilmiş. Ve proje de rafa kalkmış 2002’de… 2005 farklı bir dönemeç olmuş gibi ama yine bar grubu oluşturmak amaçlı çıkmışsınız yola… Sonrasını sizden dinleyelim. Mesela, kendi şarkılarınızla yol almanız ve ilk albüm çalışmanız nasıl gerçekleşti?

Onur: “Sert çalıyorsunuz” kadrosundan şu an kimse yok grupta 😂. Ki, Münir Atamer’in Dorock Heavy Metal Club’ı hayata geçirmesiyle o dönemki Murder King, daha önce çaldığından daha da sert çalmaya başlamıştı… Ama Münir de biliyordu, olacaktı ve de oldu 🤘🏼. Herkesin bildiği şarkılar, gruplar da çalındı; kimsenin bilmedikleri de… Hatta sonra Murder King taklit edilmeye çalışıldı dönem dönem 😎. Bu, gurur verici 🤘🏼. Çünkü elini taşın altına sokan adamlar çoğaldı 🤘🏼. Össan Deneç’in kadroya dâhil olması, zaten kompozisyon anlamında farklı düşüncelere sahip bir müzisyen olmasıyla gruba farklı bir dinamik getirdi. Türkçe pop şarkıları kendi tarzımızda coverlayalım diye konuşurken, “S*kerler… Kendi şarkılarımızı yapalım LAN”a döndü mevzu 😁!

Türkiye’de uzun soluklu her şey çok zor gibi… 20 yıl da oldukça uzun bir süre, siz neler hissediyorsunuz?

Onur: Bu tarz müzik yapan bir grubun ayakta kalması, bu kadar farklı karakterdeki adamların bir arada durabilmesi gerçekten çok zor. Kişisel tercihler, zaman içinde baş gösteren uyumsuzluklar, tahammülsüzlükler… Ama yine bugün, buradayız. Ayakta durmaya ve söylenmeye devam edeceğiz! 😎

Önder: Grubun bir elemanı değilken de bu 20 yıllık serüvene yakından şahit oldum. Bar grubu döneminden buralara kadar gelmelerini hayranlıkla izledim ve şimdi bu grubun parçasıyım. Bir nevi çocukluk hayalim gerçekleşti diyebilirim.

CU: İstanbul’da yaşadığım (!?) kısa zaman içerisinde, hafta sonuna kadar tasarruf edip Dorock Taksim’de Murder King izlemeye gitmek gibi bir etkinliğim vardı. “Ne zamandı?” diye sormayın, düşününce çok eski gibi geliyor. 20. Yıl etkinliğinde o günlerin de yâd edilecek olması çok güzel. En azından ben öyle yapacağım. 🙂

20 yılda ne değişti? Ne değişmedi? Kadronuzda, sevenleriniz olarak yakından takip ettiğimiz değişiklikler oldu bu zaman içinde ama ben, şarkılarınızın kaynağı siyasi toplumsal durumlar ve müzik dünyasındaki değişiklikler odaklı sormak istiyorum.

Onur: Bazılarımızın dostluğu, anlayışı, paylaşımları ve dertleri değişmedi. Hatta büyüdü, gelişti, daha güçlü oldu☝🏼. Senin merak ettiğin yönüyle de; öfkemiz ve tepkimiz büyüdü diyebilirim. Tahammülümüz daha da azaldı. Daha homurdanır, söylenir, sinirlenir hâle geldik. Toplumsal olaylara karşı da, politikaya da, ilişkilere karşı da. Murder King bu! Homurdanan, söylenen, biat etmeyen bi oluşum🤷🏻‍♂️!

Az önce kadro değişikliğine değinmişken; uzun soluklu projelerin çoğunda yaşandığını gördüğümüz kadro değişiklikleri sizde de yaşandı ve zaman içinde eski kadrodan özlenenlerin dönüşlerine tanık oluyoruz; iyi ki… Can Uzunallı’nın dönüşü de sevenlerinizce coşkuyla karşılandı. Nasıl oldu bu dönüş, çok özel değilse bahsedebilir misiniz?

Onur: Biz gerçek anlamda yola çıktığımızdan beri bir arada olmak, sesimizi daha güçlü çıkarmak için çalıştık, ürettik. Can Uzunallı bence gruptan ayrılmadı mesela… “Bi’ arkadaşa bakıp çıkacağım” dercesine ufak bi! tatile çıktı diyelim… Nefes aldı, mola verdi, izin istedi diyelim 😁. O giderken “abi…burası senin evin, biz buradayız…” demiştik zaten. Dönüşü, herkesten daha çok bizi tahmininizden daha çok sevindirdi 🤘🏼.

Önder: Bu grubun parçası olmuş insanların hepsi çok önemli isimler, hepsi de bizim arkadaşlarımız, tanıdıklarımız. O yüzden hepsine emekleri için buradan da teşekkür etmek isterim. Değişiklikler ve yeni isimlerle birlikte gruba ayrı bir enerji geldiğine inanıyorum. Bu, sahneye de yeni şarkıların çıkmasına da yansıdı. Zaman ilerledikçe çok daha fazlasını MK dinleyenlerle buluşturacağımıza inanıyorum.

CU: Ülke şartlarında ve hayatı idame ettirmenin imkânsızlaştığı, özellikle gelir anlamında düşük işlerde ekip sürekliliğini korumak pek de kolay değil. Müzik yapmak dışında uğraştığımız bir sürü şey içerisinde bulabiliyoruz kendimizi. Bazen hâlimiz kalmıyor, bazen arayışlara savruluyoruz. Ancak bizim iletişimimiz hiç kesilmemişti. Belki de doğru zaman geldi ve oldu.

20 yılda birçok nesle ulaştınız ve hâlâ eski şarkılarınızın yayımlandığı YouTube kanallarında ilgi gören ve yorumlar yapılan bir marka Murder King. Her şeyin çabuk tüketildiği ve kalıcı şarkıların günümüzde az olduğu böyle bir zamanda, tarzınızın takipçisi olmayanların bile sizi bildiğine, şarkılarınızı dinlediklerine şahit oldum. Nedir sırrınız?

Onur: Ben katılmıyorum. Hâlâ çok az biliniyoruz. Bırak tarzla alakası olmayanları, bu tarzı dinleyip bizden bihaber olan insanlar var… Ulaşamadık, duyuramadık bi şekilde 🤔. Hep söylüyorum, elemanı olmasam çok kıskanacağım, gıptayla bakacağım bir grup “MURDER KING.” Çok iyi şarkılar yaptık. Soundumuza çok özendik, kolaya kaçmadık, çok uğraştık her bir hücresiyle. İyi ki cesaret etmişiz. İyi ki inat etmişiz. İyi ki inanmışız ve bugün 3 albümü olan (4.yolda), çok iyi sahnelerde, çok iyi dinleyici kitlelerine ulaşmış bir marka yaratmışız. Emeği geçen, merak eden, “vay be…” deyip içkisinden bi yudum alıp bizimle dertlerimize ortak, bizden biri gibi hisseden herkese teşekkürler

Önder: Bence buradaki en büyük etken, bestelerin çok akıllıca yapılması. Türkiye’nin ihtiyacı olan bir tarzı ve duruşu var Murder King’in. Grubun yeni bir parçası olsam da bunu sadece dinleyicisiyken de görüyordum.

Can Uzunallı’ya sormak istiyorum; Murder King dışında solo kariyerin de devam ediyor; bu ara feat. çalışmalarda da sıkça rastlıyoruz sana. Güncel çalışmalarından ve projelerinden bahsedebilir misin?

CU: Bu konuya girmeden, Murder King’in yeni albümü “Skandal” için, albüm öncesi yayınlanacak iki şarkının daha kayıtlarını bitirmek üzere olduğumuzu belirtmeliyim.

Fikirlerini beğendiğim ve dâhil olduğumda ortaya güzel bir şey çıkarabileceğimizi düşündüğüm projelerde yer almayı seviyorum. Bu, daha önce de böyleydi ve bundan sonra da böyle olacak. Pislick Kedi ile iki şarkı (“Köle Olmaz” ve “Uzak”) yaptık. Bir de tarihi henüz belli olmayan ve TatuFly İle yorumladığımız Âşık Veysel Şatıroğlu eseri “Uzun İnce Bir Yoldayım” var. Tabii ki solo projem için de çalışmalarımız sürüyor ancak şu an bir tarih veremiyorum.

20. Yılınızda 14 Aralık Çarşamba gecesi DOROCK XL Venue sahnesindesiniz, bunun dışında bu özel yıl için plan ve projeler var mı?

CU: Özel yıl için plan ve projelerimiz de çok özel. Mesela yeni şarkılar yapıp, albüm yayınlamak ve bunları sahnede seyircilerle buluşturmak, hep bir ağızdan söylemek gibi şeyler. Belki “sıradan” tınlamıştır ancak içerisinde yaşadığımız hayat yüzünden bunlar özel gibi kalabiliyor. Ülkeyi etkileyen bir sorun olduğunda ilk sesi kısılan, kenara atılan kesim içerisindeyiz. Belki de bu 20. Yıl, bir “inat yılı”. Bu süreçte vereceğimiz her konser, bu kapsamda olacak. 14 Aralık’ta, konuklarımızla birlikte Dorock XL Venue sahnesinde bunu sahneye yansıtacağız. 15 Aralık’ta da IF Eskişehir sahnesinde olacağız.

Diretilen hayata değil, hâlâ yapmak istediklerimize devam ediyoruz. Sanki bir “bal porsuğu” gibi.

Sohbetimize katıldığınız için teşekkür ederiz, sizin eklemek istedikleriniz var mıdır?

CU: Yer verdiğiniz için biz teşekkür ederiz. Hayat, ufak şeyleri büyütmeyecek kadar değerli ve yaşanası. Ayrıca çok büyük sorunlar her daim kapıda. İyiyi düşünüp kötüye hazır olmakta fayda var. Konserlerde görüşmek üzere. 🙂

Beyza Cumbul, On Air Music Co.'da projelendirmeci, müzik ve yaşam yazarı, röportajcı.