Pelin Uran İle “Dostlar Arasında” Sergisi Üzerine Söyleşi

‘Dostlar Arasında: Uzun Bir Hikayeden Kesitler’ Sergisi Üzerine Söyleşi

‘Dostlar Arasında: Uzun Bir Hikayeden Kesitler’ sergisi geçtiğimiz günlerde Galerist’te kapılarını açtı. Küratörlüğünü Pelin Uran’ın yaptığı sergi, Hüseyin Bahri Alptekin’in kendi işleri ve dostlarının işlerini bir araya getiriyor. Dostluk üzerine kurulu sergide Hüseyin Bahri Alptekin dışında, Can Altay, Thomas Büsch, Tunç Ali Çam, Grip-in, Ayhan Hacıfazlıoğlu, Minna Henriksson & Staffan Jofjell, Şirin İskit, Emre Koyuncuoğlu, Michael Morris, Serkan Özkaya, Camila Rocha, Vahit Tuna ve Nalan Yırtmaç’ın da işlerini görüyoruz.

‘Dostlar Arasında: Uzun Bir Hikayeden Kesitler’ sergisi 28 Ekim 2023 tarihine kadar Galerist’te görülebilir.

Sergi kapsamında Hüseyin Bahri Alptekin’i yakından tanımak ve sergi hakkında biraz daha bilgilenmek için, sergi küratörü Pelin Uran’a sorularımı ilettim.

Keyifli okumalar

‘Dostlar Arasında: Uzun Bir Hikayeden Kesitler’ sergisinden
‘Dostlar Arasında: Uzun Bir Hikayeden Kesitler’ sergisinden

En çok merak ettiğim soru Hüseyin Bahri Alptekin’i sanatseverlerle buluşturma isteğiniz üzerine. Neden yıllar sonra bir sergi ile tekrardan sanatseverlerin karşısına çıkmasını istediniz?

Aslında bu teklif Galerist ve Hüseyin’in eşi Camila Rocha’dan geldi. Galerist Alptekin’in temsiliyetini üstlendiği 2020 yılından beri bir sergi gerçekleştirmemişti ve belki de ölümünün 15. yılına denk gelişi de etkili olmuştur.

Benim içinse Alptekin’in sergisini kürete etmek ölümünden itibaren en çok arzuladığım bir şeydi. 2013 yılında Hüseyin’in Sao Paolo sergisi için bir metin kaleme almış ve Brezilya’ konuşma yapmıştım ama hiç sergi düzenlemedim. O yüzden bu sergi duygusal açıdan benim için çok kıymetli.

‘Dostlar Arasında: Uzun Bir Hikayeden Kesitler’ Sergisi bize Hüseyin Bahri Alptekin hakkında ile neler söylüyor? Sergi üzerinden Hüseyin Bahri Alptekin ile nasıl bir ilişki kuruyorsunuz?

Bu sergi bana teklif edildiğinde Hüseyin Alptekin eserlerinden oluşan bir sergi fikrinden ziyade; benim şahit olduğum çevresi ve yakın arkadaşları ile bir sergi yapmanın hem benim için daha ilginç olduğuna hem de benim bu sergiye katacağım/değer veya farkın bu olduğuna karar verdim ve benim onu tanıdığım dönemde yakın temasta olduğu sanatçı dostlarını davet ettim. Sağ olsun Galerist de bu teklifimi kabul etti.

Şunun altını çizerek ifade etmeliyim: bu sergi tamamen sübjektif bir seçkiden oluşuyor. Sadece Hüseyin hakkında değil onun dostları sergisinin bile 6 farklı versiyonu olabilir. Ama benim için, benim bildiğim ve şahit olduğum dönemi öne çıkarmak en samimisi ve en önemlisiydi.

Mesleki hayatınız için Hüseyin Bahri Alptekin ismi kıymetli. Hayatınızda etkili olması, önemli bir figür olması, ‘Dostlar Arasında: Uzun Bir Hikayeden Kesitler’ sergisi için de belirleyici oldu diye düşünüyorum. Sergiyi kavramsal olarak bizlere sunmanızdaki etkisi nedir? Siz zaten kavramsal sergiler üreten bir küratörsünüz. Peki serginin retrospektif olduğunu söyleyebilir miyiz?

Sergi bir retrospektif değil. Dostluk kavramı üzerinden hareket ediyor. Antikite ’den itibaren felsefeye konu olmuş ve ister idealize edilmiş ister daha çelişik ve zıtlıklarla dolu bir dostluk kavramı yerine Derrida’nın arkadaşlığın barındırdığı sonluluk ve yas tanımını öne çıkarıyor. Bu bakış açısı da zaten benim küratoryel pratiğimde karşılık buluyor.

‘Dostlar Arasında: Uzun Bir Hikayeden Kesitler’ sergisinden
‘Dostlar Arasında: Uzun Bir Hikayeden Kesitler’ sergisinden

Hüseyin Bahri Alptekin sizi en çok hangi konularda etkiledi?

Benim için Hüseyin’in iyisiyle kötüsüyle yaşamı yaşayış biçimi, tutkusu ve etrafında her daim farklı yerden, eğitimden, kültürden insanı barındırması ürettiği sanat eserleri kadar önemli. Hatta belki de daha önemli. Ben de Hüseyin’in yeri ve izi en çok yaşam felsefesinde, hayatı yaşayış şeklindeydi sanırım.

Hüseyin Bahri Alptekin, 'H-faktörü: Misafirperverlik/Husumet', 2003-2007, Otel tabelası, 37 x 65 x 18 cm, Ed. 3/3 + 1 AP. Sanatçının varisleri ve Galerist'in izniyle.
Hüseyin Bahri Alptekin, ‘H-faktörü: Misafirperverlik/Husumet’, 2003-2007, Otel tabelası, 37 x 65 x 18 cm, Ed. 3/3 + 1 AP. Sanatçının varisleri ve Galerist’in izniyle.

‘Dostlar Arasında: Uzun Bir Hikayeden Kesitler’ Sergisinde tüm işleri yeni görüyoruz. Bu sergi için özel mi çalışıldı yoksa sanatçılar özellikle yeni işlerle mi katılmak istediler?

Bu soru için sana teşekkür ediyorum Nil, çünkü başlangıçta sergi projesini sanatçı dostlarıyla paylaştığımda pek çok sanatçının o zamana kadar ürettiği işleri göstereceklerini düşünmüştüm ancak güzel bir sürpriz olarak pek çok sanatçı bu sergi için yeni iş üretti.

Bu belki de 15 yıl sonra Hüseyin hakkında olacak bu sergide tam da sergi konseptine bağlı olarak Hüseyin’in hayatlarına değişini tekrar düşünmek istemelerinden kaynaklandı. Daha evvel üretilen eserlerse hemen hemen hiç gösterilmeyen işler oldu. Buradan sergiye katılan tüm sanatçılara teşekkür ederim.

‘Dostlar Arasında: Uzun Bir Hikayeden Kesitler’ Sergisi tamamen Hüseyin Bahri Alptekin’i tanıyanlara hatırlatan ve tanımayanlara tanıtan bir sergi olduğunu düşünüyorum. Kavramsal bir sergi ile bizlere Alptekin’i tanıtıyor olmanız kıymetli. İlk kez tanıyanlar için Hüseyin Bahri Alptekin hakkında nelerden bahsetmek istersiniz?

Sergide Alptekin’in bıraktığı mirastan bence en önemlisi yatay hiyerarşi ile oluşturduğu işbirlikleri ve kolektif üretimlere dair iki örnek var: Sea Elephant Agency veya Bunker Research Group.

Deniz Fili Seyahat Acentası, Jules Verne’in Karadeniz’de yaptığı hayali yolculuğun Alptekin tarafından kavramsallaştırması. Amaç; dünyanın çeşitli yerlerinden bir grup sanatçıyı, sanatsal projelerde işbirliği yapmak üzere bir araya getirerek, Karadeniz’de tekneyle seyahat etme hayali. Bunu maalesef gerçekleştiremedi.

Bunker Research Group ise öncelikle Alptekin’in Arnavutluk’ta düzenlenen bir sergi/bienal için Arnavutluk sınırlarında yer alan bir sığınağı müzeye taşımasıyla başlayan ve ardından başka sanatçıları davet ederek başka ülkelerdeki sığınakların devlet politikalarının paranoyak yapısına atıf yapmayı amaçlayan kolektif.

Bunun dışında kısa bir dokümanter Hüseyin’i tanımayan seyirciye sanata bakışı hakkında ipuçları veriyor mesela. Onun yanında öğrencisi olmuş, asistanı olmuş, beraber iş üretmiş olduğu sanatçıların işleri de var. Hüseyin’in her daim çağdaş olan sanatsal üretimine, hocalığına, karizmatik karakterine küçük bir bakış, hatırlatma, homage diyebiliriz.

“Hüseyin Bahri Alptekin: Daha Pek Çok Şey” Podcast Serisi
“Hüseyin Bahri Alptekin: Daha Pek Çok Şey” Podcast Serisi

Sergi ile eş zamanlı yayınlanacak “Hüseyin Bahri Alptekin: Daha Pek Çok Şey” podcast serisi var. Bundan da kısaca bahseder misiniz? Neler dinleyeceğiz, Hüseyin Bahri Alptekin hakkında neler öğreneceğiz?

Podcast serisi enteresan bir gelişme, aşama oldu. Senin de dediğin gibi Hüseyin’i tanımayan bir kuşağın da olduğunu kabul etmek ve onlara nasıl ulaşırız sorusunu sormakla başladı. Serginin iletişim ayağını oluşturan ve arşiv çalışmasını IG’a taşımış Şaylan Uran, Zeynep Nur Ayanoğlu ve Abdullah Ezik bir araya geldi ve bu duruma nasıl yaklaşılacağı üzerinde fikir ürettiler. Genç kuşağa hakim olan Zeynep ve Abdullah uzun bir süre Hüseyin hakkında araştırma yaparak ve Salt Araştırma ve özellikle Sezin Romi’den bilgi ve belgelerinden yararlanarak ve kısıtlı zaman dilimini gözeterek konuklarını seçtiler. Ortaya sergi sonrasında da dinlenebilecek ve Hüseyin hakkında öğrenilebilecek zamansız bir kaynak bıraktılar. Spotfiy’da program başlığı ile dinleyebilir okuyucular.

Galerist’in tüm odalarına yayılan, alanı rahat kullanan, yer yer tüm duvarları kaplayan geniş bir sergi izliyoruz. Sanatçı dostlarının Hüseyin Bahri Alptekin için yeniden ürettiği işleri görüyor olmak bizlere de kendisini farklı açıdan tanıma fırsatı veriyor. Sizin için sanat severlerle Hüseyin Bahri Alptekin buluşması neden önemli?

Sergideki tüm sanatçılar Hüseyin’in hayatlarına değişleri ile ilgili işler ürettiler. Hüseyin salt bir sanatçı olmanın ötesinde enteresan bir kişilik. Hem yaşamın içinde hem bir hoca hem felsefeci hem yazar hem de pek çok sanatçıdan farklı olarak değişik çevrelere girmiş, çok farklı dostluklar kurmuş ve yıkmış bir karakter. Yani hayat içinden soyutlanamayacak bir figür. Ben de tam bu noktayı on plana çıkarmak istedim.

1988 doğumlu, Sanat ve Kültür Yönetimi mezunu, sanat ve kültür meraklısı.