created by Canva
created by Canva

Yapay Zeka Aracı ChatGPT ile Kültür Sanat Gündemi Üzerine

7 Ağustos 2024

Uzun zaman ChatGPT‘ye karşı mesafeliydim. Çünkü bir yapay zeka aracı bana benim aklımdakinden ve gözlemlerimden daha iyi ne verebilir noktasında fikir olarak eksik kalacağını düşünüyordum. Sezonun sakinlediği yaz döneminde sanat ve teknoloji üzerine düşünürken aklıma bir soru geldi ve bunu ChatGPT’ye yöneltmek istedim. Ne de olsa her şeye verecek bir cevabı var…

Yazışmalardan anladım ki ülkedeki mevcut durumu anlamak ve toplumsal etkisini çözümlemek için sadece 10 saniyeye ihtiyacı var. Sanırım kendisiyle daha sıkı iletişime geçebilir, arada zor sorularla aklını kurcalayabilirim.

Yönlendirmem: Türkiye’nin kültür ve sanat gündemine dair eleştiri yap.

ChatGPT:

Türkiye’nin kültür ve sanat gündemi, son yıllarda hem olumlu gelişmeler hem de eleştirilerle şekilleniyor. İşte bu gündemin bazı temel dinamiklerine dair bir eleştiri:

1. Kültürel Çeşitliliğin Korunması
Türkiye, farklı etnik gruplar, diller ve kültürlerle zengin bir mozaik oluşturuyor. Ancak, bu çeşitliliğin sanatta yeterince yansıtılmadığı eleştirisi var. Ana akım medya ve sanat etkinliklerinde, daha popüler ve ticari kaygılar güden projelerin ön planda olduğu görülüyor. Bunun sonucunda, özellikle yerel ve geleneksel sanatların yeterince desteklenmediği ve korunmadığı söylenebilir.

2. Sansür ve Özgürlük Sorunları
Kültür ve sanat alanında sansür, uzun süredir tartışılan bir konu. Bazı sanat eserleri ve performansların, siyasi ya da toplumsal nedenlerle sansüre uğradığı ya da otosansüre zorlandığı biliniyor. Bu durum, sanatçıların yaratıcı özgürlüğünü kısıtlayabilir ve kültürel çeşitliliği zayıflatabilir.

3. Sanata Erişim ve Eğitim
Türkiye’de sanat ve kültür etkinliklerine erişim, büyük şehirlerle sınırlı kalıyor. Özellikle Anadolu’da, sanatsal faaliyetlerin sayısı ve niteliği sınırlı. Bu, Türkiye genelinde sanat eğitimi ve sanata erişim açısından büyük bir dengesizliğe yol açıyor. Küçük şehirlerdeki ve kırsal bölgelerdeki bireyler, sanatsal etkinliklere ve eğitime yeterince ulaşamıyor.

4. Devlet Desteği ve Fonlama
Sanatın finansmanı, genellikle devlet destekleri ve özel sektör sponsorluğu ile sağlanıyor. Ancak, devlet desteğinin bazı alanlarda yetersiz kaldığı ve siyasi eğilimlere göre dağıtıldığı eleştirileri bulunuyor. Bu durum, bağımsız sanatçıların ve alternatif sanat projelerinin hayata geçmesini zorlaştırabilir.

5. Yeni Medya ve Dijital Sanatın Gelişimi
Dijital sanat ve yeni medya, dünya genelinde yükselen bir trend. Türkiye’de de bu alanda yaratıcı çalışmalar yapılmasına rağmen, dijital sanatın yeterince tanınmadığı ve desteklenmediği eleştirisi var. Ayrıca, bu alandaki eğitim ve teknik altyapının gelişmesi gerektiği söylenebilir.

6. Sanatın Politikleştirilmesi
Sanatın ve kültürün, siyasi görüşler ve ideolojiler doğrultusunda şekillendirildiği eleştirisi sıkça dile getiriliyor. Sanatın bağımsızlığı, demokratik bir toplum için hayati öneme sahiptir, ancak bazı sanat etkinliklerinin ve projelerinin belirli politik eğilimlere hizmet ettiği algısı mevcut.

Sonuç olarak Türkiye’nin kültür ve sanat alanındaki gelişimi, potansiyelinin altında kalmaması için çeşitli yapısal ve kültürel sorunlarla yüzleşmelidir. Sanatın daha kapsayıcı, özgür ve çeşitli bir şekilde desteklenmesi, Türkiye’nin kültürel zenginliğinin korunması ve dünyaya daha güçlü bir şekilde tanıtılması açısından büyük önem taşıyor.

İfademi değiştirerek bir soru yöneltiyorum;

  • Peki Türkiye’de sanat alanındaki eşitsizlikler nasıl ortadan kalkabilir?

Türkiye’de sanat alanındaki eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için birkaç stratejik adım atılabilir. Öncelikle, sanata erişim olanaklarını ülke genelinde yaygınlaştırmak, özellikle kırsal bölgelerde ve küçük şehirlerde sanat etkinliklerini artırmak önemlidir. Sanat eğitimi, erken yaşlardan itibaren herkes için erişilebilir hale getirilmeli ve müfredatta daha geniş yer bulmalıdır.

Devlet ve yerel yönetimlerin, dezavantajlı bölgelerdeki sanatçıları desteklemek için özel fonlar ve programlar oluşturması da kritik bir adımdır. Ayrıca, toplumsal cinsiyet, etnik köken veya ekonomik durum gibi faktörlere bağlı olarak oluşan eşitsizlikleri gidermek için daha kapsayıcı ve çeşitliliği teşvik eden sanat politikaları uygulanmalıdır.

Özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının sanat projelerine destek vermesi teşvik edilmeli, bu sayede farklı kesimlerin sanata katılımı artırılabilir. Son olarak, sanatın ifade özgürlüğüyle desteklenmesi, herkesin kendi kültürel ve sanatsal kimliğini özgürce ifade edebileceği bir ortam yaratılmasına yardımcı olacaktır.

Bir soru daha…

  • Türkiye’deki yasaklamaların, sansür yasasının, kısıtlamaların sanatçılar ve sektör çalışanları üzerindeki etkisini nasıl yorumluyorsun? Sanat emeçkisi bu baskılarla nasıl başa çıkabilir?

Türkiye’deki yasaklamalar, sansür yasası ve kısıtlamalar, sanatçılar ve sektör çalışanları üzerinde hem yaratıcılığı sınırlayıcı hem de psikolojik ve ekonomik olarak zorlayıcı etkiler yaratıyor. Sanatçılar, toplumsal ve politik meseleleri ele alırken kendilerini ifade etme konusunda çekingen davranabiliyor, bu da sanatın toplumsal eleştiri ve yenilikçi gücünü zayıflatıyor. Bu durum, sanatçıların ifade özgürlüğünü kısıtlayarak oto-sansüre zorlanmalarına, sanatsal üretimde motivasyon kaybına ve sektörde genel bir baskı ortamı oluşmasına neden oluyor. Ayrıca, bu kısıtlamalar sanatçıların ulusal ve uluslararası alanda tanınma ve gelir elde etme imkanlarını da azaltıyor, bazı sanatçıların yurt dışına göç etmelerine yol açıyor. Bu da Türkiye’nin sanatsal çeşitliliğini ve kültürel zenginliğini tehlikeye sokuyor.

Sanat Emekçilerinin Bu Baskılarla Başa Çıkma Yolları:

Kolektif Dayanışma ve İş Birliği: Sanatçılar, bir araya gelerek dayanışma ağları oluşturabilir. Kolektif bir duruş, bireysel olarak karşılaşılan baskılara karşı daha güçlü bir direnç sağlayabilir. Bu dayanışma, sansüre karşı kolektif tepki geliştirmeyi ve sanatçıların birbirlerine destek olmasını mümkün kılar.

Alternatif Platformlar ve Dijital Medya: Geleneksel mecraların sansürlenmesi durumunda, sanatçılar alternatif platformlar arayışına girebilir. Dijital medya ve sosyal medya, bu anlamda önemli bir araç haline geliyor. Sanatçılar, internet üzerinden daha geniş kitlelere ulaşabilir ve sansürü aşarak eserlerini paylaşabilir.

Yaratıcı Stratejiler: Sansürden kaçınmak için sanatçılar, dolaylı veya metaforik anlatım teknikleri geliştirebilir. Bu, sansüre takılmadan eleştirel mesajlarını iletmelerine olanak tanır. Tarihsel veya kültürel referanslar kullanarak, güncel sorunlara dair eleştirilerini dolaylı olarak ifade edebilirler.

Uluslararası Destek ve İlişkiler: Sanatçılar, uluslararası sanat çevreleriyle ilişkilerini güçlendirerek, küresel düzeyde destek arayabilir. Uluslararası sergiler, festivaller ve sanat etkinliklerine katılım, sanatçılara daha geniş bir platformda seslerini duyurma imkânı sunar ve yerel baskılardan bir ölçüde kurtulmalarına yardımcı olabilir.

Toplumsal Farkındalık Yaratma: Sanatçılar, toplumu sansürün ve kısıtlamaların zararları konusunda bilinçlendirmeye yönelik projeler geliştirebilir. Bu, sanatın ve ifade özgürlüğünün korunmasına yönelik toplumsal desteği artırabilir.

Bu yollar, sanatçıların ve sektör çalışanlarının karşılaştıkları baskılara karşı direnç göstermelerine ve yaratıcı üretimlerini sürdürebilmelerine yardımcı olabilir.

ChatGPT ile başlayan kültür ve sanat gündemine dair sohbet, devamında Türkiye’de sanat alanındaki eşitsizliklere oradan da sansür ve kısıtlamalarla devam etti. Cevaplar yüzeysel olsa da hakkını yemek istemiyorum. Gerekli analiz yaptı, başlıkları çıkarttı ve yorum ve analizlerini paylaştı. Hem de 10 saniye kadarcık.
Sonuç olarak üzerine birlikte düşünelim…

Nil Has

1988 doğumlu, Sanat ve Kültür Yönetimi mezunu, sanat ve kültür meraklısı.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Erinç Seymen, Konfor Alanı A, 2016, Kağıt Üzerine Mürekkepli Kalem, 72x72 cm
Önceki

Yüksel Arslan & Erinç Seymen Duo Sergi Nâzım Hikmet Kültürevi’nde

Sinan Dağ, "Tiplere İnanmam, İnsanlara İnanırım" sergisi, 2024 La Mer Beach-Galeri Taş Ev
Sonraki

“Tiplere İnanmam, İnsanlara İnanırım” Sergisi Akyarlar’da

Kaçırmayın!

Judith Schalansky

Judith Schalansky’nin “Zürafanın Boynu” Kitabı Yeniden Raflarda

Ayrıntı Yayınları, Judith Schalansky’nin Zürafanın Boynu adlı romanını Levent Bakaç
Eşyalı kiralık

Apartman Sahne Ekim Takvimini Duyurdu

Apartman Sahne, kendi yapımı oyunları ve gösterileri ile ekim ayının