Armory Show 2024: Gözden Kaçan Nesnelerin Taksonomisi
Armory Show 2024: Gözden Kaçan Nesnelerin Taksonomisi - Yüksel Arslan, Nermin Kura, Elif Uras, Nil Yalter

Armory Show 2024: Gözden Kaçan Nesnelerin Taksonomisi

7 Eylül 2024

Galerist ve Galeri Nev, Armory Show 2024 edisyonunda Yüksel Arslan, Nermin Kura, Elif Uras ve Nil Yalter’in eserlerini bir araya getiren Gözden Kaçan Nesnelerin Taksonomisi başlıklı ortak bir seçki sunuyor.

Fransız antropolog Claude Lévi-Strauss’un sözleriyle: “Sanatçının hem bir bilim insanı hem de bir ‘bricoleur’ (yaptakçı) olduğu yaygın bir bilgidir“.[1] Kökleri antropolojiye dayanan ve daha sonra postmodern düşünürler ve sanatçılar tarafından benimsenen ‘bricolage’ terimi, mevcut malzemeleri bir araya getirerek ve farklı bir amaca hizmet edecek yeni bir şey üretme pratiğini ifade eder. Statükoya karşı bir meydan okuma eylemini temsil eden bu kavram, tam bir özgürlük arayışı içinde sorgulama, parçalama, ilişkilendirme ve yeniden yaratma kapasitesinin altını çizer.

Bu seçkide yer alan dört sanatçı, farklı kuşaklardan gelmelerine ve yolları kesişmemiş olmasına rağmen, ortak bir çalışma yöntemini paylaşıyorlar. Ansiklopedik bir mercekle, genellikle göz ardı edilen veya tamamen kurgusal olan bilgi ve nesne alanlarını araştırıyor, yapılandırıyor ve belgeliyorlar. Bilimsel titizliği kişisel anlatımla harmanlayan eserleri, tarihsel ve modern referansları, teknikleri ve motifleri birbiriyle harmanlıyorlar. Temsile yaklaşımları, eklektik malzeme ve kaynak kullanımları, sınır tanımayan yaratıcı süreçleri ve dönüştürme becerileriyle sanatsal ve toplumsal normlara meydan okuyorlar.

Arslan, Kura, Uras ve Yalter, mitolojik ile arkeolojik olanın, hayranlık uyandıran ile tekinsiz olanın dinamikleriyle ilgileniyor. Geçmişi yeniden yorumlamaları, sadece geçmişi değil geleceği sınıflandırmak ve arşivlemek için de sınırsız alternatifler yaratıyor.

Elif Uras, Brown Üniversitesi ve Columbia Law School’da okuduktan sonra Columbia School of the Arts’tan (Columbia Sanat Fakültesi) MFA (Güzel Sanatlar Yüksek Lisans) ve School of Visual Arts’dan (Görsel Sanatlar Okulu) BFA (Güzel Sanatlar Lisans) dereceleri aldı. Sanatçının pratiği seramik, desen ve resim gibi medyumları kapsar. Uras, eserlerinde zaman veya coğrafyaya bağlı olmaksızın kadının temsili ve bununla ilişkin olarak cinsiyet ve sınıf yapıları üzerine düşünür. Tarih öncesi sanat, antik çağ, İslam geometrisi, İznik çinileri ve Batı modernizmi gibi çeşitli sanat tarihi kaynaklarından esinlenen eserlerinin yüzeylerinde sıklıkla yoğun işçilikli karmaşık desenler kullanır. Uras’ın çalışmaları aynı zamanda gelenek, süsleme ve özellikle de kadına atanan emek konularıyla ilgilenir. Yüzyıllar önce Osmanlı İmparatorluğu’nun en meşhur çini ve seramiklerinin üretildiği İznik’te çalışan Uras’ın heykelleri, bölgenin nonfigüratif görsel söz dağarcığını kadın bedeni ile birleştirir. Sanatçı, ürettiği formlarla, hızla modernleşen ancak geleneksel bir toplumda kadınlık fikirlerine referans olan kapları boyamak ve çizmek için geleneği altüst eden girift geometrik ve natüralist desenler kullanır. Eserleri; Metropolitan Müzesi, MoMA PS1, Salon 94 New York, 9. Şanghay Bienali ve Pera Müzesi’nde sergilenmiştir; aynı zamanda Metropolitan Müzesi, New York, ve Victoria & Albert Müzesi, Londra daimi koleksiyonlarına dahil olmuşlardır. Sanatçı 2020-2021 yılları arasında Sanat ve Tasarım Müzesi, New York’un sanatçı konaklama programında yer almıştır.

Nermin Kura, 1996’da Bilkent Üniversitesi, Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nden “16-17. yüzyıl Tunus Duvar Çinilerinde Osmanlı Etkisi” konulu doktora derecesi, 1997’de Amerika’da Rhode Island School of Design’dan Seramik Sanatı alanında güzel sanatlar yüksek lisansı, Université de Paris I Panthéon-Sorbonne’dan 1985’te aldığı Afrika Tarihi alanında yüksek araştırma diploması ve 1982’de Université de Paris-Sorbonne, Paris IV’ten aldığı Sanat Tarihi dereceleri bulunuyor. Kura, 1990-95 yılları arasında Ankara Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde ve 1995-97 yılları arasında Amerika’da Rhode Island School of Design’da Sanat Tarihi dersleri verdi, RISD’de aynı zamanda misafir sanatçı olarak bulundu.1997’de Amerika-Vermont’da Bennington College’de ve 1999’da Amerika-Rhode Island College’de seramik dersleri verdi. Nermin Kura halen Rhode Island’da, Roger Williams Üniversitesi’nde Sanat Tarihi profesörü olarak çalışmakta.

Fransız feminist sanat akımının ve video sanatının 1970’lerdeki öncü temsilcilerinden olan Nil Yalter, lise öğrenimini İstanbul Amerikan Robert Kolej’de tamamladı. Bu dönemde dans, tiyatro ve resimle kendini ifade eden Nil Yalter pantomim yapmaya başladı ve yürüyerek gittiği Hindistan yolculuğunda da bunu sürdürdü. Sanatçı 1965’te Paris’e taşındı 1960’ların sonundaki Fransız karşıt kültür ve devrimci siyasal akımlarında etkin bir şekilde yer aldı. Göçmen kadın olma karakteristiği ile özdeşleşen Yalter, kültürel kimlik, etnik köken, göç ve feminizm gibi sosyal unsurları merkeze alan ve farklı medya kullanımıyla karakterize edilen kapsamlı çalışmalar üretir. Türkiye’de ilk interaktif sanat eseri üreten sanatçı olan Yalter, izleyicilerini de dahil ettiği çok sayıda projeye imza atmış, fotoğraf, belge, video art ve performanslarla belirli coğrafyalarda insan haklarının hassasiyeti konusunda mesaj vermeyi başarmış ve geniş bir kitle tarafından görünürlük kazanmıştır. 70’lerden itibaren ürettiği video, performans ve yerleştirme çalışmalarında hem bu toplumsal hareketlerin hem de etnoloji biliminin etkisi, sanatçıya özgü çoğul bir estetik içerisinde gözlemlenir. Ayrıca ilk resimlerinden günümüze, ürettiği tuvaller ve dijital çalışmalarında genel olarak soyut sanatın, özellikle de Rus Konstrüktivizm akımının etkilerini görmek mümkündür. Nil Yalter’in eserlerinde tüm bu etkilerin ve kişisel olan ile politiğin iç içe geçtiği, hatta yer yer otobiyografik sayılabilecek bir üslup söz konusudur. Nil Yalter 2024 senesinde Venedik Bienali tarafından Altın Aslan Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne layık görüldü. Eserleri, Tate Modern, Centre Pompidou, Ludwig Müzesi, Long Beach Müzesi, Istanbul Modern ve Fonds National d’Art gibi pek çok kurum koleksiyonunda; bunun yanısıra Art Collection Telecom, Colección Olor Visual, Reydan Weiss Collection ve Fundación Foto Colectania gibi pek çok özel koleksiyonda yer almaktadır. Yalter, 10. Gwangju Bienali (2014), 15. Sharjah Bienali (2023), 13. Istanbul Bienali (2013) ve 60. Venedik Bienali’ne (2024) dahil olmuştur. Son dönem kişisel sergileri arasında 2019 senesinde Ludwig Müzesi, MAC-VAL, ve Hessel Müzesi’nde gerçekleşen sergileri, 2016 senesinde FRAC Lorraine ve ARTER’de gerçekleşen sergileri, 2012 ve 2010 senelerinde Centre Pompidou gerçekleşen sergileri sayılabilir. Eserleri, MoMa New York (2023), Palais de Beaux-Arts (2018), WIELS. The Absent Museum (2017), Tate Modern (2016), Centre Pompidou (2013, 2009), Long Beach Müzesi(2011), PS1 MOMA (2008) ve CGAC Santiago de Compostela (2007) başta olmak üzere pek çok kurumda karma sergilerde yer almıştır.

Yüksel Arslan, İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Enstitüsü’nde okudu. 1961 yılında Paris’e yerleşti ve bir yıl sonra ilk kişisel sergisini burada açtı. Eserlerinin her birine ayrı bir isim vermek yerine “art” (sanat) sözcüğüyle Franızca’da kullanılan “ure” ekini (“peinture” ya da “écriture” sözcüklerinde olduğu gibi) birleştirerek onlara “arture” (artür) adını verdi. Bitkileri, taşları, toprağı, kimi zaman yağı, kanı, idrarı karıştırarak kendi renklerini buldu. 1964’te artürleri, Paris’teki Galeri Charpentier tarafından düzenlenen ve Gerçeküstücülük tarihinin en önemli sergilerinden biri sayılan “Gerçeküstücülüğün Kökenleri, Tarihi ve İlişkileri” sergisinde izlendi. 1968 arifesinde sergiler açmak için geldiği Türkiye’de iki yıl kaldı. 1969’da yeniden Paris’e döndü; Marx, Engels ve Lenin okumalarına ağırlık verdi.1975 yılında “Kapital”i resme döktüğü dizisini tamamladı. Bu, Arslan’ın kitap haline gelen ilk dizisi oldu. 1980’li yıllarda “Etkiler”, “Oto-Artürler” ve “İnsan” dizileri de kitaplaştırıldı. Eserleri Paris’in yanısıra aralarında Sarcelles, Rennes ve Nice’in de bulunduğu çeşitli Fransız kentleri ile Viyana Modern Sanatlar Müzesi ve Prag Milli Galerisi’nde sergilendi. “İnsan” dizisinin son cildi 1999 yılında yayımlandı. 2008 yılında Arslan’ın “Arture”leri Drawing Center’da sergilendiler. 2013’te Arslan Venedik Bienali’ne davet edildi. Arslan bir ‘vasiyetname’ olarak gördüğünü söylediği artürler üzerinde çalışmaya Paris’teki atölyesinde, Nisan 2017’deki ölümüne kadar devam etti. Ölümünden hemen sonra Lille Modern, Çağdaş ve Brüt Sanatlar Müzesi Arslan’ın eserlerini atölyesinden seçilmiş sıradışı ilham nesneleri ile birlikte ağırladı ve 2022 yılında Centre Pompidou müze koleksiyonuna kazandırıldı ve sergilendi.


[1] Lévi-Strauss, C. (1968). The Savage Mind. University of Chicago.

Sanat Okur

Türkiye'nin En Büyük Kültür Sanat Haber Portalı, Sanat Haberleri, Sergi Rehberi, Sanatçı Portfolyoları, Sanat Üzerine Söyleşiler

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Kaçırmayın!

Elif Özen

Portfolyo: Elif Özen

Elif Özen, 2015 yılında Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim
Ege Subaşı

Portfolyo: Ege Subaşı

Ege Subaşı, 1995’te Balıkesir’de doğdu. Yeditepe Üniversitesi Plastik Sanatlar ve