Fransız Kültür Merkezi ve Sinematek/Sinema Evi, Jean-Luc Godard‘a adanmış retrospektife paralel olarak Godard‘ın filmlerinden ortaya çıkan bazı muhteşem kareleri sizlerle buluşturmak için bir araya geliyor. Fransız Yeni Dalga akımının merkezi figürü ve 7. sanat tarihinin en dikkat çekici isimlerinden biri olan Godard, geleneksel sinemanın sınırlarını zorlamasıyla tanınmaktadır.
Georges Pierre sinema dünyasının ve özellikle de Yeni Dalga yönetmenlerinin en önemli fotoğrafçılarından biridir. Meslektaşı Raymond Cauchetier ile birlikte sahne arkasında olup bitenleri belgelemek ve türünün devrimlerinden biri hâline gelen Yeni Dalga’ya tanıklık etmek için hazırlık odalarını ve film setlerini arşınlamışlardır.
Georges Pierre çok ödüllü bir sinema fotoğrafçısıdır. Sinemadaki kariyerine oyuncu olarak başlamış, ama “Elle” dergisi ondan film çekimlerini “dizi” hâlinde ölümsüzleştirmesini istediğinde fotoğraf tutkusu ekranda olma arzusunun önüne geçmiştir. Yeni Dalga’nın en büyük filmlerinin en doğal anlarını ve özgünlüğünü mükemmel bir şekilde fotoğraflamıştır. Bu dönemin yaratıcı ve yenilikçi ruhuna tanıklık eden sayısız fotoğrafı, Jean-Luc Godard‘ın eserlerine ve onun sinemanın geleneksel kurallarına nasıl karşı çıktığına ışık tutar.
Sergi aynı zamanda set fotoğrafçılarının rolüne de vurgu yapar. Film sahnelerinin dışında çekilmelerine rağmen fotoğrafları, filmin ruhunu tek bir karede aktarmayı başarır. Dijital teknolojinin olmadığı bir dönemde set fotoğrafçıları, sadece çekimleri belgelemekle kalmayıp filmin tanıtımı için de görüntüler üreterek önemli bir rol oynarlar. Georges Pierre ve Raymond Cauchetier, Fransız sinemacıların bir kuşağına damgasını vuran efsanevi fotoğrafların yaratıcılarıdır.
Jean-Luc GODARD (1930 – 2022) Hakkında
Godard bir sinema tutkunuydu, aynı zamanda eleştirmen, yazar, provokatör, ideolog ve devrimci, setlerin gerilla reisi; hayranlarından biri olan Susan Sontag’ın dediği gibi “bilinçli bir sinema imhacısı”. Yıllardır sayısız alıntıya kaynak olmuş aforizmalar yağdırmış bir sinemacı: “Bir film yapmak için tek ihtiyacınız bir kız ve bir silahtır”, “Sinema saniyede 24 karelik gerçektir”, “Her hikayenin bir başı, bir ortası ve bir sonu olmalıdır ama mutlaka bu sırayla olması gerekmez”… Son 50 yılın öne çıkan sinemacılarına baktığımızda ondan etkilenmemiş birinden sözetmek zordur. Geçtiğimiz yüzyılın en önemli sanatçılarından biri olarak toplumsal kültür üzerinde büyük bir etki yaratmıştır.