Tarihi 15.yüzyıla uzanan, sanat ve bilimin birleştiği bir köy düşünün… Hayatı çözmeye çalışan sanatçı ve gezginlerin yeni rotası burası. Doğa ve kültürle iç içe olan sanatçılar köyü “Yeniçarohori” şimdiki adıyla “Küçükköy” hakkındaki sorularımı, heykel sanatçısı Uğur Çalışkan SanatOkur okuyucuları için cevapladı.
Öncelikle Yeniçarohori ne demek? Tarihinden, yerleşkesinden biraz bahseder misiniz?
Ayvalık merkezine 8 km uzaklıktayız. Küçükköy’ün tarihini irdelemek için Ortaçağa doğru bir gezinti yapmamız gerekir. 1462 yılında Fatih Sultan Mehmet, komutanlarından Mahmut Paşa’yı 200 gemilik donanma ile Midilli’ye gönderir ve fethi için savaş başlar. Diğer yandan kendisi de Bursa üzerinden Edremit Körfezi’ne doğru yola çıkar. Tozu dumana katan atlılar önce Yayaköy’e (Gömeç), oradan da Ayvalık’ın güneyindeki Ayazment’e (Altınova) gelir. Bir ara Midilli’ye geçer. Ada, kısa zamanda prensleri ile teslim olur… İşte, Küçükköy bu tarihte doğar. Midilli Adasındaki kaleye 200 yeniçeri, 300 azap muhafızı yerleştirilir. Adanın yeniden korsanların ve diğerlerinin eline geçmemesi amaçlanır, şimdiki “Küçükköy”ün olduğu yere de lojistik destek amaçlı yeniçeriler yerleştirilir. Köyün ismi de o dönemdeki bölge halkı tarafından yeniçeriler köyü anlamına gelen “Yeniçarohori” olarak isimlendirilir. Günümüzde hala evlerden çıkan tuğlalarda bu isim yazmaktadır. Son yüzyıllarda zamanla buraya Küçükköy denilmiş ve resmi adımız şu an Küçükköy olarak devam etmektedir. Küçükköy’de şimdi çoğunluğu Boşnak nüfusu olmak kaydıyla bir yerleşim mevcut. Bunların bir kısmını “Adalı” diye tabir edilen Midilli’den gelenler, bir kısmını da Serezli’ler oluşturuyor. Son yıllarda sanatçıların da yerleşmesi ile bir kültür mozaiğine dönüşen yapısıyla dikkat çekmektedir.
Eski adıyla Yeniçarohori’ye sanatçılar köyü denmesi nereden geliyor?
Köye sanatçılar 2013 yılında yerleşmeye başladı. Şu anda köyde 8 sanat galerisi, 10 atölye, 2 müze ve 1 üniversite (Sabancı Üniversitesi Yaratıcı Teknolojiler Kampüsü) faaliyette. Bölgedeki sanat yoğunluğu İzmir’in ve Balıkesir’in önünde olması doğal olarak sanatçı köyü olarak anılmasını sağladı.
Sanata dair Küçükköy’de neler oluyor?
Her sezon galeriler ve sergiler açılıyor. 20 sanatçı atölyelerinde çalıştaylar düzenliyorlar. Mesela geçen sene benim ARTURA “xylography” Gallery/Müze’mde Kısilografi çalıştayı yaptık. Usta sanatçımız ve öğretmenimiz Hayati Misman önderliğinde, ortaçağ köyü olan “Yeniçarohori” Küçükköy’de yine bir ortaçağ tekniği olan “Ksilografi” yani “ağaç baskı resmi” çalıştayı gerçekleştirdik.
Ksilografi’den bahseder misiniz?
Ksilografi günümüzdeki anlaşılır tabiriyle ağaç baskısı demektir. Resim ve yazı sanatıdır. Ahşap levhalar kalıp olarak kullanılarak geliştirilmiş bir tekniktir. İlk özgün baskı tekniği olarak insanlık tarihinde yerini almıştır. İlk olarak Uzak Doğu’da Çin’de geliştirilen bu teknik, daha sonra Batı kültürünü etkilemiş. Bu sanatın çıkış amacı metin ve kitaba duyulan ihtiyaçtı. Aydınlanma Çağın’a kadar basılan eserler dini temalı çalışmalardan oluşuyordu.
Ağaç baskı tekniğinde; basılmak istenilen yazı veya resimler tahta levhalar üzerine ters kazınıp kabartma haline getiriliyor, akabinde fırça ile mürekkep sürülüp, preslenerek kağıda baskı yapılıyordu. Tabi bu teknikte kullanılan tahta levhalar, özel seçilen ağaçlardan yapılıyordu. Kısaca şimdiki “tipografi” tekniğidir.
Küçükköy’ü ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler için köyde ne gibi faaliyetler yapılıyor?
Her sezon Avrupa’dan sanatçılar ağırlıyoruz ve çalıştaylar düzenliyoruz. 2019’da Ksilografi çalıştayında 20 kadar Avrupa’dan sanatçı ağırladık.
Koronavirüsün etkilerinin köyün faaliyetlerini ve turizmini nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?
Koronavirüs sezonu biraz etkiler, Haziran’ın ortalarından itibaren normale döneriz. Sezon da Ekim sonuna sarkar diye düşünüyorum. Öyle kısa vadeli düşünmüyoruz. Zaten biz Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmek istiyoruz. Kültür turizminde farklı bir destinasyon oluşturuyoruz. Galerilerimiz ve sanatçılarımız her yıl artıyor. Avrupa’da bizim gibi Ortaçağ köyünde konumlanmış 20 kadar sanatçı köyü var. Bizim hedefimiz onlarla anılmak. O köylerle kontak kuruyoruz ve karşılıklı çalıştaylar planlıyoruz.
Eğer virüs salgını yaza kadar kontrol altına alınırsa, bu yaz için Küçükköy’de ne gibi sanatsal etkinlikler planlıyorsunuz?
Geçen sezon 20 kadar sanatçı ksilografi çalıştayında 50 civarında ahşap kalıp oydu. 1500’e yakın baskı alındı ve bu baskıların sergisini bu yıl ARTURA “xylography” Gallery/Müze’de yaz boyu sergileyeceğiz ve kokteylini yapacağız. Kasım’da bu sergiyi Türkiye’nin ilk matbaa ve gazetelerinden biri olan Tan Matbaası/Müze Galerisi’nde sergileyeceğiz. Bunun dışında dijital İnkübasyon Merkezi ve Dijital Art galerimiz var. Orası da her yıl 2 etkinlik yapıyor. Üniversitemizde her sezon köyümüz ve bölge çocuklarına ücretsiz eğitimler ve çalıştaylar yapıyor. Sanatçı atölyeleride köy çocuklarına her zaman ücretsiz eğitim veriyor. Köyümüzde herhangi bir sanat derneğine üye olan ve kimliğini gösteren sanatçılara %20 iskonto uygulanıyor.
Cok ozel tarihi epey eskiye dayaniyor sanat ile baglasik olmasi cok anlamli basarili calismalar keyifli bulusmalar diliyorum Ümran Alev