Çarpık yapılaşmanın gölgesinde kontrolsüzce büyüyen kentlerimizde, sahip olduğumuz teknolojik araçlar sayesinde doğaya hükmedebileceğimizi sanırız. Onun için “izin tanımlanmış” alanlar belirler; ondan varlığını yalnızca buralarda sürdürmesini bekleriz. Topoğrafyayı biçimlendirmedeki ustalığımız bizi yenilmez hissettirirken, türümüzün rahatlıkla görmezden geldiğimiz kırılganlıkları geleceğimizi tehdit etmeyi sürdürür. Doğanın gücünü ancak büyük felaket anlarında hatırlar; sonra günlük yaşamın akışına geri döner ve her şeyi unuturuz.
Ancak doğa, kentin adeta “bölünerek çoğalan” beton dokusu karşısında öyle kolay pes etmez. Biz yaşamı dar alanlara sığdırmaya çalıştıkça o en beklenmedik yerlerde, en olanaksız koşullarda yeniden filizlenir. Yerin üstünde izi kalmamış pınarlar, yerin altında kayaları usulca öğütmeye devam eder. En görkemli yapıların duvarlarındaki incecik çatlaklardan yeni ekosistemler doğar. Kısacası doğanın ağır ve sabırla akan zamanının etkileri karşısında, uygarlığımızın onunla giriştiği kavgayı bitirmekten ve onunla birlikte yaşamayı öğrenmekten başka çaresi yoktur.
Sergi, doğanın kent yaşamına sızan ve onu biçimlendiren “sessiz ama derinden” güçlerinin peşine düşen, kentsel mekan kavramına eleştirel bir bakış sunan ve doğa-kent diyalektiğinin toplumsal yaşamımızdaki yansımalarını sorgulayan çalışmaları bir araya getirir. Tanıdık motifler üzerinden sergi alanına egemen olan ve izleyiciyi sarmalayan bu gerilim, onu gezegendeki varlığının anlamı ve ekosistem içindeki yeri üzerine düşünmeye davet eder.
Küratör: İpek Yeğinsü
Sanatçılar: Bekir Dindar, Berka Beste Kopuz, Gökçen Ataman Tanyer, Fatih Eseler, Füsun Uygur, Melisa Kılıç, Nursun Hafızoğlu, Umut Kambak
İnatçı Kent / Dirençli Doğa
03-16.11.2023
Artweeks Akaretler İBB Kültür AŞ Taksim Sanat alanı, No:55 Kat:3