The Kitchen Dance _ A House Trance Vocabulary
The Kitchen Dance _ A House Trance Vocabulary

Istanbul Fringe Festival 2024 Üzerine Zeynep Uğur ile Söyleşi

9 Eylül 2024

Uluslararası performans sanatları festivali Istanbul Fringe Festival bu yıl altıncı edisyonu ile 13-21 Eylül 2024 tarihleri arasında tiyatro, performans ve dansın usta ve tanınmış isimlerini, ekiplerini bir araya getiriyor. Türkiye başta olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri, Belçika, Fransa, İtalya, Hollanda, Singapur, Slovenya, Tayvan, Japonya ve Yunanistan ile toplam 11 ülkeden farklı disiplinde, yenilikçi ve yaratıcı işleri ve sanatçıları İstanbul’da buluşturacak etkinlik şehrin farklı noktalarına yayılacak.

Istanbul Fringe Festival mekânları bu sene çeşitleniyor!

Istanbul Fringe Festival altıncı edisyonu ile gösterim mekânlarında çeşitliliği önemseyerek daha fazla seyirciye ulaşmayı hedefliyor. Akbank Sanat, Arter, Barış Manço Kültür Merkezi, BeReZe Gösteri Evi, DasDas, ÇAK Studio, ENKA Oditoryumu, Hope Alkazar, Kadıköy Belediyesi Alan Kadıköy gibi festival mekanlarına bu yıl BOVA Beyoğlu, CoBAC Workspace, Eksibir, İstos, Ortaköy Kültür Merkezi, Öktem Aykut, Sahne Kadir Has, sbcs Studio ve Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi eklendi.

Açılış etkinliği The Kitchen Dance _ A House Trance Vocabulary performansıyla başlıyor!

Istanbul Fringe Festival 2024, açılış etkinliğini geçen sene olduğu gibi bu yıl da 13 Eylül’de Kadıköy Belediyesi Alan Kadıköy’de gerçekleştirecek. Yunanistan’dan The Black Matter Productions imzalı The Kitchen Dance _ A House Trance Vocabulary performansıyla başlayacak etkinlik festival boyunda disiplinlerarası gösterimlerin fitilini ateşleyecek.

Istanbul Fringe Festival 2024 üzerine sorularımı Istanbul Fringe Festival Eş-Kurucu ve Kültür Politikaları Direktörü Zeynep Uğur yanıtladı.

Zeynep Uğur
Istanbul Fringe Festival Eş-Kurucu ve Kültür Politikaları Direktörü Zeynep Uğur

Istanbul Fringe Festival tiyatro, dans ve performans disiplinlerinde Türkiye’den ve yurt dışından sanatçıların yenilikçi ve deneysel işlerini İstanbul’la buluşturan bir uluslararası performans sanatları festivali. Edinburgh Fringe Festival dünyadaki ilk ve en ünlü Fringe festivali. 1947’de Uluslararası Edinburg Festivali’ne davetli olmadıkları halde gösterilerini kendi çeperinde sergielmeye karar veren gruplarla başlıyor. Daha sonra kenar, çeper, saçak anlamına gelen bu kelime kavramsallaşıyor ve bugün dünyada 300 kadar Fringe festival düzenleniyor.

Biz de 2019’da bu festivaller içinde en genç ekip olarak İstanbul’da yolculuğumuza başladık. Diğer Fringe festivalleriyle kariyerinin başındaki sanatçıların yenilikçi işlerine alan açma prensibinde ortaklaşıyoruz; ancak başından itibaren İstanbul’da “fringe” ne anlama gelir, nerelere gidebilir, nasıl buralı bir festival olabilir bunun üzerine düşünüyoruz. Bize özel bağlamda İstanbul’un giderek ekonomik ve politik faktörler sebebiyle dünyadan izole olmaya başlamıştı. Özellikle performans sanatlarında İstanbul’un çok dinamik bir alternatif sahnesi varken yurtdışında benzer işler yapan sanatçıları İstanbul’da izleme imkânı yoktu. Istanbul Fringe Festival öncelikle bu çok temel ihtiyaçtan ortaya çıktı. Her yıl yurtdışından ve Türkiye’den alternatif işleri, kentin her yerine yayılarak farklı tipte ve ölçekte mekanlarda katılımcılarımızla bir araya getiriyoruz. Anlamlı bir kültürlerarası etkileşim yaratmak için gösteri programına atölyeler, buluşmalar ve partiler eşlik ediyor.

Istanbul Fringe Festival 2024
Istanbul Fringe Festival 2024

Istanbul Fringe Festival 2024 geçen yıla farkla bu sene daha fazla mekâna yayılmış durumda. Bu yayılma hali nasıl bir ihtiyaçtan doğdu? Bu seneki edisyona eklenen mekânlar neler?

Şehirle ilişkilenmek, şehre köklenmek, şehirde gündelik hayatın dışında bir hareketlilik yaratmak başından beri hedeflerimizden biri oldu. İstanbul çok katmanlı bir yapıya sahip, her semtin kendine göre farkı dinamikleri olabiliyor, içinde yaşayanları bile şaşırtan, beklenmedik mekânları var. Kente hem coğrafi açıdan yayılmak, yani geniş bir ölçekte farklı semtlerde katılımcılarla bir araya gelmek; hem de insanları normalde şehirde hareket etmeye alışık olmadıkları şekilde farklı yerlere gitmeye teşvik etmeye çalışıyoruz. Özellikle uluslararası katılımcılar için İstanbul’un farklı yüzlerini deneyimlemek çok heyecan verici oluyor.

İlhamımızı Fringe’in etimolojik kökü, Latince “fringere” fiilinden alıyoruz. Bir isim değil de eylem olması bize daha uygun; çünkü sürekli bir hareket halindeyiz ve hareket yaratmaya çalışıyoruz. “Fringere” içinde bulunduğumuz bir şeyi dışarıya doğru açmak; böylece hem dışarının içeriye girmesine izin vermek; hem de içerden dışarı doğru bir hareket yaratmak anlamına geliyor. Bizim anaakım-alternatif, küresel-yerel gibi ikiliklere bakışımızı çok iyi özetleyen bir kavram. Biz bu ikilikler arasında bir hareket ve geçişkenlik yaratmaya çalışıyoruz. Hem çok kurumsal mekanlarla, hem belediyelerle, hem de beklenmedik underground mekanlarla çalışıyoruz bu nedenle. Her sene de festivale yeni mekanlar eklemeye gayret ediyoruz.

Bu sene yıllardır severek çalıştığımınız mekanlarımızın yanına BOVA Beyoğlu, CoBAC Workspace, Eksibir, İstos, Öktem Aykut, Sahne Kadir Has, sbcs Studio ve Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi eklendi.

The Kitchen Dance _ A House Trance Vocabulary
The Kitchen Dance _ A House Trance Vocabulary

Bu sene de yeni isimler ve ekipler şehri ziyaret edecek, yerli ve yabancı izleyici ile buluşacak. Bu isimlerden bahseder misiniz, kimler sahnede olacak?

Bu yılın açılış etkinliği 13 Eylül’de Kadıköy Belediyesi Alan Kadıköy’de gerçekleştirecek. Yunanistan’dan The Black Matter Productions imzalı The Kitchen Dance _ A House Trance Vocabulary performansıyla başlayacak. Gösteri, festival kapsamında 18 Eylül’de ise Eksibir’de bir kez daha seyirciyle buluşacak.

Festivalin klasikleşen mekanlarından Alan Kadıköy bu sene 5 farklı gösteriye daha ev sahipliği yapacak. 16 Eylül’de Belçika’dan Cage-Free, 17 Eylül’de Ekin Tunçeli imzalı Heartquake, 18 Eylül’de Hollanda’dan UIT|EEN|VAL II, 19 Eylül’de klasikleşen Fringe Kısalar ‘24** gösterimleri Kadıköy Belediyesi’nin destekleriyle Alan Kadıköy’de olacak. 20 Eylül’de Singapur’dan Decadance Company’nin gösterisi olan The 11th Hour, “Death to Duets” ve “四” tematik bir çiftli gösteri olarak festival programında yer buluyor. Ölüm konusunu ve sonrasında ne olacağına dair eskimeyen spekülasyonları hicivli bir şekilde ele alan karanlık bir dans komedisi olan “The 11th Hour”, sonlar ve onları kabul edememekle ilgili. Saat 22.30’da başlayacak 60 dakikalık bu gösteri, ölümden sonra hala bir şekilde var olabileceğimiz fikrini kurgulamak için iyi yerler, kötü yerler, vampirler, hortlaklar, hayaletler ve zombiler hakkında hikayeler uydurulan bir gece seansı sunuyor.

İlk yılından bu yana festival mekanları arasında bulunan DasDas, bu yıl aynı gün iki farklı gösteriye ev sahipliği yapacak. 14 Eylül saat 19.00’da Amerika Birleşik Devletleri’nden The How Theatre’ın performatif işi Untethered ve ardından saat 21.00’de Fransa’dan el(Hand), kalp (Heart) ve kafa (Head) arasındaki sürekli faaliyet üzerine bir dans gösterisi olan HHH DasDas’a konuk olacak.

Festivalin ikinci gününde seyirciyle buluşacak diğer bir etkinlik ise, Sahne Kadir Has’ta gösterim yapacak Parrhesia 2. Foucault’nun Parrhesia – Gerçeği Söylemek adlı kitabından yola çıkan oyunun ikinci edisyonu olan bu gösteri, Echoes Sahne & Tiyatro KaST birlikteliğiyle sahneleniyor.

Istanbul Fringe Festival 2024’ün en geniş katılımlı etkinliği ise 15 Eylül’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahne’de gerçekleşecek olan The Whisper of the Waves. Tayvan’dan Shinehouse Theatre’ın The Whisper of the Waves gösterisi, sosyal meseleler ve teatral şiirsellik arasında güzel bir denge kuruyor. Metin ve hareket, akıcı bir şekilde stilize edilmiş bir prodüksiyonda bir araya gelirken, kilit bir soruyu da ortaya koyuyor: Başınıza bir felaket gelse ne yapardınız ve kime başvururdunuz?

16 Eylül’de Barış Manço Kültür Merkezi’nde sergilenecek GONG Sahne’nin GONG performansı sıra dışı bir deneyime çağırıyor.

ENKA Sanat ve Istanbul Fringe Festival iş birliği ile 17 Eylül’de ENKA Oditoryumu’nda sahnelenecek The Life of Hokusai ise nefes kesici bir gösteri. Bu sıra dışı performans, ünlü Japon ressam Katsushika Hokusai’nin hayatındaki iç çatışmaları, dans ve dövüş sanatlarının bir karışımı olan geibu aracılığıyla tasvir ediyor. Performans, sanatçının hayatından zorlu bir dönemini yansıtırken, eserlerinin devasa bir “canlı projeksiyona” yansıtılması ile izleyicilere büyüleyici bir görsel deneyim sunacak.

Tropikal Kapısı
Tropikal Kapısı

Istanbul Fringe Festival, 18 Eylül’de bir sanat galerisi olan Öktem Aykut’ta gerçekleşecek Tropikal Kapısı oyunuyla disiplinler arası bir ortaklığa imza atıyor. Esme Madra ve Büşra Albayrak tarafından yaratılan bu oto-kurmaca oyun, seyirciyi 2023 yılının İstanbul’unda yaşayan iki yakın arkadaşın hayatlarına götürüyor. Hikaye, ikilinin birbirine yolladığı sesli mesajlarla bir kaç aylık bir dönemde olup bitenlere ve karşılaştıkları zorluklara odaklanarak gelişiyor. Kadro Pa imzalı Heybesini Çiğneyen Katır ise aynı gün yani 18 Eylül’de BeReZe Gösteri Evi’nde seyirciyle buluşacak.

Anton Çehov’un klasik eseri “Üç Kız Kardeş”ten hareketle yazılan ve üç genç kadını oyunun bıraktığı yerden 4 yıl sonrasına İstanbul’daki bir bar masasına taşıyan İki Kent Arasında Bir Bar Masasında 19 Eylül’de, caz notalarıyla tanıdığımız BOVA Sahne’de festival seyircisiyle buluşacak. Bir başka üç kadının hikayesini anlatan Ga Kolektif imzalı Köprüden Önce Son Çıkış ise, 20 Eylül’de Kadıköy Belediyesi’nin desteğiyle Barış Manço Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Aynı gün (20 Eylül) SBCS Studio ise, Fiziksel Tiyatro Araştırmaları’nın Clown ve Clownesk stilleri kapsayan bir buluşma ve açık sahne deneyimi olan Clown Jam özgün bir gösteriye sahne olacak.

Festivalin son gününde (21 Eylül) ise Arter’de 3 farklı etkinlikte buluşulacak. Istanbul Fringe Festival, Dance Laboratory Rhodes ve Dance Days Chania iş birliğinde koreograf Mairi Pardalaki‘nin “Dünya Maskara” projesi, saat 16.00’da Arter Açık Alan’da gösterilecek. EFFEA (European Festivals Fund for Emerging Artists) hibesi alan ve Yunanistan ve Türkiye’de yapılan rezidanslar sonucunda gerçekleşecek “Dünya Maskara” projesi 19. yüzyılda İstanbul’da “karamanlidika” ile yazılmış iki dilli şarkılar ve mezar yazıtlarından esinlenen bir Türk-Yunan performansıdır.

Aynı gün (21 Eylül) saat 18.00’de Arter Sevgi Gönül Oditoryumu’nda Fringe Kısalar ‘24**, bu kez farklı bir gösteri kombinasyonuyla seyirci karşısına çıkacak. Festivalin son gösterisi ise Slovenya’dan BLUFF olacak. Sahnedeki iki hareketli varlık aracılığıyla BLUFF, toplumdaki bireysel bedenlerin imajlarını/algılarını araştırır. Bedenler pazar mallarına dönüşür ve böylece gösterinin merkezi haline gelir – aynı pazar sürekli daha iyi, daha güzel ve daha gösterişli bir şeyin peşindedir.

 Unthethered
Unthethered

Genellikle festivale bir kere katılan sanatçılar mutlaka tekrar katılmak istiyor. Bu devamlılık bizi çok mutlu ediyor. Bu sene 2022’de No Corners ve 8 gösterileriyle festivalde yer alan Singapur’dan Decadance Company, The 11th Hour gösterisini 20 Eylül’de Kadıköy Belediyesi Alan Kadıköy’de 22.30’da başlayan bir gece seansıyla yer alacak.

2023’te My Favorite Person ile festivalde yer alan Amerika Birleşik Devletleri’nden The How Theater, Obsesif Kompülsif Bozukluk teşhisi alan demiseksüel bir kadına dair otobiyografik işleri Unthethered’la 14 Eylül saat 19.00’da DasDas’da olacak.

2021’in açılış gösterisi Cinderella’s’ın dansçılarından Maria Manoukian, dansçı ve koreograf olarak RE B O U N D’la bu seneki Kısalar programında yer alıyor.

Yerli sanatçılardan daha önce 2022’de koreografı olduğu WDBDHMDHMNM ile festivale katılan Ekin Tunçeli, bu yıl koreografı ve dansçısı olduğu Heartquake’le festivalde.

2020’deki online edisyonun açılış gösterisinin koreografı, aynı zamanda pandemi döneminde Homemade Fringe programı kapsamında verdiği Kuralsız Dans Atölyeleriyle bizi karantina döneminde hareket ettiren Işıl Derya Bıçakçı, Cage-Free işiyle bu seneki festivalde yer alıyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nden 2022’de Enactor, 2023’te Reprise’in yanısıra verdiği atölyelerle Istanbul Fringe Festival katılımcılarıyla buluşan dansçı ve koreograf Becca Hoback, bu sene festivalde üçüncü defa yer alacak. Anlamlı ve sürekliliği olan bir kültürlerarası etkileşim yaratma isteğimizden sıkça bahsederiz. Becca bunun harika bir örneği. 2022’de Istanbul Fringe Festival’le Türkiye’yle tanışmasının ardından Ankara’da gerçekleşen Solo Dance Festival’da işlerini sergiledi. Ordu’da Sis Art Residency’de bir sanatçı rezidansı gerçekleştirdi.

Bu yıl festivale üçüncü defa, bu sefer özel bir projeyle katılıyor. ABD Başkonsolosluğu’nun destekleri ve Hope Alkazar’ın mekan partnerliğiyle, yaratım Çalışmaları projesini gerçekleştirecek. Festival haftası boyunca Türkiye’den katılımcılarla atölyeler gerçekleştirecek, bu atölyeler sonucunda çıkan yaratım da HOPE Alkazar’da bir work-in-progress gösterimi gerçekleştirecek.

Istanbul Fringe Festival 2024 kapsamında atölyeler olacak mı? Bu sene ne performanslar ve oyunlar dışında ne tür etkinlikler yer alacak?

Her sene olduğu gibi yine oldukça yoğun ve katılımcıların gösterilerini izledikleri sanatçılarla atölye çalışması yapabilecekleri bir programımız var. “Toujours de ¾” kısa oyunuyla programda yer alan Loraine Dambermont, 20 Eylül’de Aksanat’ta “Contemporary Danced Self-defense” atölyesini verecek. “The Life of Hokusai”nin oyuncusu Katsumi Sakakura, oyunda da kullandığı “geibu” metodunu “Geibu – Movement, Rhythm and Spirituality” atölyesiyle 18 Eylül’de HOPE Alkazar’da katılımcılarla paylaşacak. RE B O U N D’ın dansçısı ve koreografı Maria Manoukian, 20 Eylül’de ÇAK’ta hareket etme pratiklerini gerçekleştirmek isteyen herkese açık “Inner Globe” atölyesini gerçekleştirecek. 14 Eylül’de Dès Vu’de “Whisper of the Waves’in yönetmeni Poyuan Chung “Resonance of Body and Voice” atölyesi verecek. Tropikal Kapısı’nın oyuncularından Büşra Albayrak, 14 Eylül’de kendi stüdyosu TanzLab’de “Pole Dance 101” atölyesiyle pole dance’e ilgi duyan herkese bir giriş atölyesi verecek. Festival katılımcılarının 2022 ve 2023 dans sololorundan tanıdığı Becca Hoback, 13-20 Eylül arası HOPE Alkazar’da Türkiye’den katılımcılarla bir atölye serisi gerçekleştirecek ve bu sürecin sonucunda çıkan yaratıcı çalışma HOPE Alkazar’da bir work-in-progress olarak sergilenecek.

Festival buluşmaları kapsamında The How Theater’ın Unthethered performansı üzerinden performans sanatlarında mental sağlığı tartışmaya açtığımız bir buluşmamız olacak. 22 Eylül’de İstos’ta EFFEA Emerging Artist Fund kapsamında gerçekleştirdiğimiz Dünya Maskara performansının yaratıcı Mairi Pardalaki, ve bu sene İstanbul’un tiyatro sahnesinde oldukça ses getiren Büyük Zarifi Apartmanı’nın yaratıcıları Anna Maria Aslanoğlu ve İlyas Özçakır’la beraber gösteri sanatları’nda Türk-Yunan ortak hafızası üzerine konuştuğumuz bir etkinliğimiz olacak. Bu buluşmanın sunuculuğunu akademisyen, araştırmacı ve yazar İlker Hepkaner üstleniyor.

Ayrıca her zamanki gibi açılış ve kapanış partilerimizin yanısıra Eksibir’de performans sonrası klasikleşen bir Fringe partimiz olacak. Her yıl festival sanatçıları ve festivale gelen profesyonelleri buluşturduğumuz Artist Speeddate etkinliğimizi bu yıl da gerçekleştireceğiz.

Whisper of the Waves
Whisper of the Waves

Istanbul Fringe Festival 2024 edisyonunda mutlaka izlenmesi gereken 5 performans önerisi verir misiniz?

Açılış gösterisi Yunanistan’dan The Black Matter Productions imzalı The Kitchen Dance _ A House Trance Vocabulary 13 Eylül’de Kadıköy Belediyesi Alan Kadıköy’den sonra 18 Eylül’de ise Eksibir’de bir kez daha seyirciyle buluşacak. Başvuruyu gördüğümüz an vurulduğumuz bir iş.

15 Eylül’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahne’de gerçekleşecek olan Tayvan’dan Shinehouse Theatre’ın Whisper of the Waves gösterisini heyecanla bekliyoruz. Farklı karakter ve durumlar aracılığıyla insanların kendileriyle, başka insanlarla, hayvanlarla, bitkilerle ve doğayla kurdukları bağları çok şiirsel bir şekilde ele alan bu gösteri, dünyada gösteri sanatlarında giderek yükselen Tayvan’dan çok görkemli ve insani bir örnek.

ENKA Sanat ve Istanbul Fringe Festival iş birliği ile 17 Eylül’de ENKA Oditoryumu’nda sahnelenecek The Life of Hokusai ise nefes kesici bir gösteri. Bu sıra dışı performans, ünlü Japon ressam Katsushika Hokusai’nin hayatındaki iç çatışmaları, dans ve dövüş sanatlarının bir karışımı olan geibu aracılığıyla tasvir ediyor. Hokusai’nin hayatındaki zorlu bir dönemi anlatırken özellikle canlı projeksiyon tekniğiyle Türkiye’de kolay kolay görme imkanımız olmayan bir görsel estetik sunuyor.

Her yıl farklı kısa gösterileri birleştirdiğimiz, klasikleşen “Fringe Kısalar” 21 Eylül’de Arter Sevgi Gönül Oditoryumu’nda bu kez farklı bir gösteri kombinasyonuyla seyirci karşısına çıkacak. Fringe deneyimini üç farklı kısa oyunla yoğunlaştırılmış bir şekilde deneyimlemek isteyen herkese tavsiye ettiğimiz bir etkinlik Kısalar projesi.

Son olarak da Türkiye’nin en yetenekli genç koreograflarından Ekin Tunçeli’nin Heartquake performansını tavsiye edelim. 17 Eylül’de Kadıköy Belediyesi Alan Kadıköy’de gerçekleşecek.

Kaçırmayın!

Florence at night from Piazzale Michelangelo, 5 June 2018, Architas.

Azure op.2 – Firenze

Mor rengin soylulara ait olduğu hikayesi, Bizans İmparatoru 1. Justinianus’un
Hamidenur Menteş

Portfolyo: Hamidenur Menteş

1988 yılı, Balıkesir doğumluyum. Lisans eğitimimi, 2009 yılında, Muğla Üniversitesi