İrem Nur Taşkın, 9 Ağustos 1999’da Rize’de doğdu ve İstanbul’da büyüdü. 2018’de Balıkesir Üniversitesi Resim Bölümü’ne başladı, ancak bu süreçte farklı arayışlar içinde olduğundan eğitimini sonlandırarak Marmara Üniversitesi Seramik ve Cam Bölümü’nde eğitim görmeye başladı ve 2024 yılında bu bölümden mezun oldu. Şu anda aynı üniversitenin Grafik Sanatlar Bölümü’nde çift anadal programıyla eğitimine devam etmektedir.
Sanat yolculuğunda, kimlik, aidiyet ve yabancılaşma gibi kavramlara odaklanan sanatçı, seramik ve tekstil başta olmak üzere farklı malzemeleri bir araya getirerek, geleneksel ve çağdaş yaklaşımları harmanlayan özgün eserler üretmeye odaklanmaktadır.
Eğitim sürecinde birçok karma sergide yer almış ve sanatla ilgili farklı alanlarda deneyim kazanma fırsatı elde etmiştir. Galeri ve sanatçı asistanlıkları, küratörlük ve yazarlık deneyimleriyle multidisipliner bir bakış açısı geliştirmiştir. Zeki Yurtbay Tasarım Ödülleri’nde mansiyon ödülü kazanması, sanatsal yaklaşımını zenginleştiren önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Üretimlerine İstanbul’da devam ederken, eserlerinin bir kısmını HorozArt, bir diğer kısmını ise Shopigo Art bünyesinde sergilenmekte, malzemelerle ve kavramsal derinlikle deneyler yaparak sanat pratiğini ilerletmeye devam etmektedir.
Instagram: iremtaskn
Shopigo: İrem Nur Taşkın
Sergiler
2021, Bir Şey Oldu, Her Şey Değişti, karma sergi, İstanbul, Türkiye.
2021, Base ‘Genç Bakış’, karma sergi, İstanbul, Türkiye.
2023, Çanakkale Raku, karma sergi, Çanakkale, Türkiye.
2023, Elalem Ne Der?, karma sergi, İstanbul, Türkiye.
2023, Genç Bakış Çağdaş Sanat Ödülleri, karma sergi, İstanbul, Türkiye.
2023, Prelapsarian, karma sergi, Odd Art Space, İstanbul, Türkiye.
2024, Blender, karma sergi, Simyacı Şarlo, İstanbul, Türkiye.
2024, Odak, karma sergi, Decollage Art Space, İstanbul, Türkiye.
Sanat pratiğimin büyük bir çoğunluğunda yabancılaşma kavramı ve bundan türeyen kimlik, aidiyet, benlik alt başlıklarında insan edimlerini irdeliyorum. Sanatın, bastırılmış duyguların dışavurumunda en kuvvetli araç olduğuna inanıyorum.
Bu bağlamda, kendi gerçekliğimdeki deformasyon eğilimim, hayal gücümün doğaçlamalarını resme yansıtarak, izleyicinin içindeki kaosları ortaya çıkarmak istememden kaynaklanmaktadır. Bilinç ve bilinçdışı arasındaki saydam duvarları, renk ve forma yaklaşımım ile sergilemekteyim. Bu eğilimim, beni farklı perspektiflerden bakmaya ve konformizmi sorgulamaya itmekte.
Üretimlerim, izleyicinin kendi içsel sorgulamaları üzerinden bir duygusal ve düşünsel rezonans yaratarak, beni üretmeye devam etmeye teşvik ediyor.




