Şule Gürbüz. Fotoğraf: Şahan Nuhoğlu, Fotoğraf Düzenleme: Hasan Nazif Yılmaz
Şule Gürbüz. Fotoğraf: Şahan Nuhoğlu, Fotoğraf Düzenleme: Hasan Nazif Yılmaz

Şule Gürbüz Sözlüğü Üzerine Fatih Bakırcı İle Söyleşi

10 Aralık 2023

Gamze Çelik Başaran, Fatih Bakırcı ile geçtiğimiz günlerde Sanat Kritik Yayınları’ndan çıkan Şule Gürbüz Sözlüğü üzerine konuştu.

Yazar: Gamze Çelik Başaran

Şule Gürbüz Sözlüğü üzerine çalışmalar nasıl başladı? Sözlük hazırlanırken yazarın hangi eserleri sözlüğe dâhil edildi?

Biz aslında birkaç yıl önce bu sözlüğü hazırlamaya karar verdik. Sanat Kritik’ten gelen teklif üzerine ekip oluşturup bir “sözlük serisi” başlatmak istedik. Serinin ilk sözlük çalışması olarak da Şule Gürbüz’ü seçtik. Sözlüğü tamamladık, Şule Gürbüz bir sürpriz yapıp, bizim için öyle oldu, son kitabı Kıyamet Emeklisi’ni yayımladı. Üstelik iki cilt hâlinde, oldukça hacimli. Dolayısıyla Şule Gürbüz Sözlüğü’nde sırasıyla Kambur (1992), Zamanın Farkında (2011), Coşkuyla Ölmek (2012), Öyle miymiş? (2016) ve Kıyamet Emeklisi (iki cilt, 2022) yer almaktadır.

Şule Gürbüz Sözlüğü nasıl bir düzende hazırlandı?

İlk olarak çalışmada yer alacak sözcükler tespit edildi. Tespit edilen sözcüklerin hangi kaynak dilden alındığı madde başından hemen sonra yaylı ayraç içinde kısaltma hâlinde verildi, böylece kökenleri belirtildi: Arapça, Farsça, Fransızca, Yunanca vb. Sözcükler köken bilgisinin yanı sıra anlam bilgisi bakımından da değerlendirildi ve geçtikleri cümle(ler) de yapıtlardaki sayfa numarasıyla birlikte verilerek çalışma tanıklı bir sözlüğe dönüştü. Yani bağlama dayalı bir sözlük çalışması olarak hazırlandı.

Sözlük hacimli bir çalışma olarak karşımıza çıkıyor. Sözlüğe yazarın yapıtlarında yer alan sözcüklerin tamamı eklendi mi? Sözcükler seçilirken neler gözetildi?

Evet, serinin ilk sözlüğü ve bayağı hacimli. Yapıtlarındaki sözcüklerin tamamı değil de daha çok yazarın üslubunu sözvarlığı açısından belirleyen sözcükler tarandı. Bunlar arasında günümüzde çok sık kullanılmayan Arapça ve Farsça kökenli kelimeler ve tamlamalar, Batı kökenli kelimeler, lehçe ve ağızlarda kullanılan kelimeler, çeşitli deyim ve kalıp ifadeler, bitki ve hayvan adları gibi sözcükler seçildi. Bu kriterlere göre sözlükte toplam 2981 madde başı çıkarıldı.

Sözlüğün hazırlanma amacı nedir?

Türkiye’de bu şekilde yazar ve şair sözlükleri pek hazırlanmamakta. Oysa bu tür özel çalışmalara da ihtiyaç var. Hele Şule Gürbüz, Bilge Karasu, İhsan Oktay Anar gibi bazı yazarlar için bu daha da ön plana çıkmaktadır. Bu tür çalışmalar yazarların kullandıkları sözcüklerin dünyasını yansıttığı kadar günümüz edebiyatının sözvarlığını da ortaya koymaya yardımcı olmaktadır.

Şule Gürbüz Sözlüğü
Şule Gürbüz Sözlüğü

Şule Gürbüz Sözlüğü yazarın tüm yapıtlarının taranması ile oluşturulduğundan âdeta yazarın eserlerindeki sözvarlığı bir envarter hâline dönüştürüldü. Buna göre, Şule Gürbüz’ün eserlerinin sözvarlığından hareketle yazarın üslubuna ve kelime dünyasına dair neler söylenebilir?

Bu sözlükle birlikte Şule Gürbüz’ün sözvarlığına dair bir envanter ortaya çıktı denebilir. Buradan hareketle elbette başka çalışmalar da yapılabilir. Şule Gürbüz’de Arapça ve Farsça kökenli sözcük ve tamlamaların sıklığı dikkat çekiyor. Ancak bunları da çeşitli gönderimler ve çağrışımlarla birlikte kullanmaktadır. Bu noktada “sentaks” Şule Gürbüz için bir başka üslup belirleyici unsurlardan.

Şule Gürbüz’de görülen bir diğer sözvarlığı hususiyeti ise Türkçenin standart dilinde pek rastlanmayan Anadolu ve Rumeli ağızlarındaki “mahalli kullanım”lara yer vermesidir: avil“sarsak, aptal; ahmak, bön”, bıkın “omurga, bel”, culuk “hindi”, çakıldak “koyun, keçi vb. hayvanların kuyruklarının altında kuruyan ve kıllara takılarak sallanan pislik parçası”, gelevü “tarla faresi”, gerneşmek “gerinmek”, kabul “köşe”, kerme “gübre, tezek”, lığlamak“sel, akarsu, ince çamur, birikinti getirip yığmak”, ossaat “hemen, o anda”, pezik “pancarın toprak üstünde kalan kısmı, pancar sapı”. Bu durum, yazarın dili kullanmada Türkçenin bütün imkânlarından faydalanarak onu işleme çabası ile açıklanabilir.

Şule Gürbüz Sözlüğü’nde yer alan sözcükler kavram alanlarına göre incelenebilir mi? Buna göre hangi kavram alanlarının ön plana çıktığı söylenebilir?

Evet, incelenebilir. Bu konuda Gürbüz’ün yapıtları bir zenginlik ve çeşitlilik arz etmektedir. Bunlar arasında özellikle bitki ve hayvan adları epeyi dikkat çekmektedir. Üstelik bu bitki adlarının kimisi mahalli söyleyişe aittir. Örneğin buhurumeryem, çayır düğmesi, çoban kaldıran, döngel, kervan çulluğu, keşişbaşı, keven, pezik, üvez gibi. Özellikle Öyle miymiş? yapıtı bu yönden çok zengin. Ayrıca dinî-tasavvufi ve felsefi kavramlar hususunda da Şule Gürbüz’ün yapıtları bir yoğunluk göstermektedir.

Şule Gürbüz Sözlüğü hazırlanırken bir editör olarak karşılaştığınız zorluklar oldu mu?

Elbette zorluklar var. Her şeyden önce bir ekip işi. Genel yayın yönetmeninden, mizanpajına, kapak tasarımına varıncaya kadar her aşamasında sürece dâhil olmak zorundasınız. Birlikte çalışmak, sağlıklı ve hızlı bir iletişim kurmak zorundasınız. Ve tabii ki en önemlisi de bu sözlüğü hazırlayan, tek tek yapıtları tarayarak madde başlarını tespit eden bir ekip var. Yüksek lisans ve doktora öğrencilerimle birlikte çalıştık. Burada isimlerini zikrederek her birine tekrar teşekkür etmek istiyorum: Tunç Yalçın, Hilal Yılmaz, Okan Erman, Selman Çiçek, Gülhan Erdem, Dilara Türkeli, Yeşim Aydoğan, Sedef Buğday, Hüseyin Sebetçi, Gamze Çelik Başaran.

Şule Gürbüz Sözlüğü bir sözlük dizisi projesi olarak düşünülmüş. Bu dizide hangi sözlük çalışmaları yer alıyor? Yakın zamanda projeye dâhil edilecek yeni sözlükler olacak mı?

Evet, ilk başta da belirttiğim gibi bu bir yazar/şair sözlük serisi. Bu şekilde yola çıktık. Devam ettirebilirsek, zor bir iş çünkü, aslında çağdaş edebiyatın sözvarlığının da önemli bir korpusu çıkmış olacak. Günümüz öğrenme mecraları açısından belki de bu korpusun parça parça dijital ortamlarda da erişime açılması gerekecek. Serinin ilk çalışması “Şule Gürbüz Sözlüğü” oldu, eş zamanlı Bilge Karasu Sözlüğü de çıktı. Tamamlanan ve basılma aşamasında olan İhsan Oktay Anar Sözlüğü var sırada. Bu şekilde yeni isimler üzerinde de çalışmaya başladık.

Kaçırmayın!

20. Çocuk Filmleri Festivali Ankara’da Başlıyor!

Türkiye Sinema ve Audiovisüel Kültür Vakfı (TÜRSAK) tarafından 2004 yılından
PINAR BÜYÜK

Portfolyo: Pınar Büyük

1996 yılında Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde doğdum. 2014 yılında Kocaeli Hayrettin