Zafer Akşit, "i don't think"
Zafer Akşit, "i don't think"

Zafer Akşit “BUNU İZLEYEBİLİR MİYİM BİLMİYORUM” Sergisi

13 Haziran 2024

Collect Gallery, 30 Haziran tarihine kadar Zafer Akşit’in “BUNU İZLEYEBİLİR MİYİM BİLMİYORUM” başlıklı kişisel sergisine Juma binasındaki mekânında ev sahipliği yapıyor.

Sergi Metninden:

28 Mart 1757 tarihinde, binlerce kişiden oluşan büyük bir seyirci kitlesi Robert-François Damiens’nin idamına tanıklık etmek için Place de la Grève meydanında toplandı. Kral 15. Louis’ye suikast girişiminde bulunan Damiens, girişiminde başarısız olmuş olsa da, vatana ihanet ya da kral katili gibi en ağır suçlar için verilen son derece korkunç bir ceza olan dörde bölme yöntemi (quartering) ile parçalanarak öldürülme cezasına çarptırılmıştı. Bu korkunç cezanın infazı, Fransız Devrim’inde Kral 16. Louis’yi idam eden cellat olarak ünlecek olan kraliyet celladı Charles-Henri Sanson tarafından gerçekleştirilecekti. Sanson, Damiens’nin kollarını ve bacaklarını dört farklı ata bağlarken, büyük kalabalık şahit olacakları korkunç gösteriyi endişeli ama hevesli bir sabırsızlıkla beklemekteydi. Atlar karşılıklı yönlere sürüldüğünde ise seyircilerin şevkli bekleyişi, meydanı dolduran nefret dolu bağırışlar, sevinç tezahüratları ve gök gürültülü alkışlarla coşku dolu bir cümbüşe dönüştü.

Bu gibi halka açık infazlar, tarih boyunca iktidarın üstünlüğünü gözler önüne seren, otorite sahiplerinin yetkileri altındakilerin önünde güçlerini sergileme araçları olan, caydırıcı merasimler olarak kullanılmış olsalar da, tanıklık eden kalabalık için, bir kontrol mekanizmasının işleyişi değil, en basit haliyle korkuyu, arzuyu ve şiddeti bir araya getiren, halkın gözleri önünde muhteşem bir gösteriye dönüşen popüler bir eğlence biçimiydi.

Bu tür arkaik ve aleni tehditler ile yönetilmeyi barbarca bulan günümüz toplumu olarak ise, her an üstümüzde olan gözetimin bedeli olarak bitmek bilmeyen eğlence çeşitleri talep ediyoruz. Gösteri toplumunun yayılmacı uzuvları da bu talebimize zevkle yanıt veriyor. Yüzeyde kendini ehlileştiren iktidarın yürürlüğe koyduğu denetim uzuvları makul, çekici, modern iştahlarımız için daha da karşı konulamaz bir şekilde çoğalıyor, yoğunlaşıyor ve sürekli mevcut hale geliyor. Ancak bu dönüşüm, fiziki ve sanal her uzamı kapsayan gösteriyi eskisinden daha az rahatsız edici ve mide bulandırıcı hale getirmek için bir çaba sarfetmiyor. Bugün şiddetle arzuladığımız gösterinin hala hastalıklı olduğunu biliyoruz. Bu hastalıklı arzunın karşılığını insanların giyotinle ya da dörde bölünerek sonlarının gelmesi olarak değil, gerçekliğin, anlamlı insan etkileşimlerinin, kendi kaderini tayin hakkının ve benlik duygumuzun ölmesi ile deneyimliyoruz. Gördüklerimizden hala iğreniyoruz ve yine de gözlerimizi başka tarafa çeviremiyoruz, alkışlıyoruz, vahşice uluyoruz.

Sanat Okur

Türkiye'nin En Büyük Kültür Sanat Haber Portalı, Sanat Haberleri, Sergi Rehberi, Sanatçı Portfolyoları, Sanat Üzerine Söyleşiler

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Norm Sanat Sene Sonu Sergisi
Önceki

Norm Sanat’ta Sene Sonu Sergisi

Sigmund Freud
Sonraki

Sigmund Freud’un Kışkırtıcı Eseri Can Yayınları’ndan Çıktı!

Kaçırmayın!

Atlar, Kurşunlar ve Plastik Makaslar

Atlar, Kurşunlar ve Plastik Makaslar Kitabı Raflara Çıktı

Dijital ve matbu yayınlarda yer alan söyleşi, şiir ve inceleme
Leyla Gencer

Opera Dünyasının Yıldızları İstanbul’dan Yükselecek!

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), Borusan Sanat ve La Scala