Işık Gençoğlu
Işık Gençoğlu ve kedisi kızım

Işık Gençoğlu ile 360 Dereceden Aşk Festivali Üzerine Bir Söyleşi

21 Kasım 2021

Bu yıl 14. kez gerçekleşecek olan 360 Dereceden Aşk Festivali’ne katılmaya aday olan sanatçılar ve festivali merak edenler için Istanbul Concept Gallery kurucu küratörü Işık Gençoğlu’na sorular yönelttik.

Neden 360 Dereceden Aşk Festivali, seyirciyi neler bekliyor, katılım şartları… hepsi ve dahasını Işık Gençoğlu cevapladı.

Keyifli okumalar…

14. kez gerçekleşecek olan 360 Dereceden Aşk Festivali’nin teması; “Evin Nerede?” Bu soru, kişinin kendisine sorduğu bir soru ve aitlik arayışı mıdır? Yoksa insanın doğa ile olan ilişkisine karşılık bir soru mudur?

360 Dereceden Aşk Festivali
Love 360 logo

Hepsi ya da hiçbiri. Tamamen sanatçının ve tasarımcının kendisini ifade etmesi için seçtiği yöntemle ilgili. 360 Dereceden Aşk Festivali’nde tüm fikir görüş ve önerilerin sanat ve tasarım aracılığıyla toplumla buluşmasını hedefliyoruz. İzleyiciye ulaşan sergi ve benzeri etkinliklerde, her yıl değişen temayı sanatçının nasıl yorumladığı önem kazanıyor. Örneğin “Evin Nerede?” temasında kimisi göç gibi ağır bir konuyu işlerken, kimisi temsil ettikleri ya da tanık olduğu yaşanmışlıklar üzerinden bambaşka şekilde ifade edebiliyor. Zaten sanat ile ifade edilmesini beklememizin sebebi de bu: çeşitlilik, yaratıcılık ve estetik. Değişen yaşam şartlarında aile olmak, öğrenci olmak, bekar olmak, yalnız olmak, … temayı bin bir ayrı şekilde yorumlayabilecek malzeme veriyor. Bu durumda Aşk Festivali tüm düşünsel eylemlerin eserler üzerinden görünür kılındığı özgür paylaşma platformuna dönüşüyor. Değişmeyen tek şey O’nun her yerde olduğu gerçeği… (O=Aşk)

14. 360 Dereceden Aşk Festivali için Açık Çağrı’da bulundunuz. Katılımcı sanatçılardan beklentiniz nedir? Dikkat etmeleri gereken kriterler var mı?

Festival ilk çıktığında (yıl 2009) basında, “kalpsiz aşk festivali” diye yer almıştı. Sebebi içinde kalp sembolünün olmaması ve de 14 Şubat’ı kutlamamasıydı. Dev firmaların pazarlama argümanlarına ters bir duruş sergiliyor ve “ithal” edilmeyen, “bizden” bir fikri uygulamaya koyuyorduk. Hatta tüm dünyayı bizden değerlerle buluşturmayı sağlayacak bir ideoloji yaymak istiyorduk. Biz(yani aşkın etrafında buluşanlar) aşkı ciddiye alıyor, içinin boşaltılıp değersizleştirilmesine tepki gösteriyor, aşkın tek bir gün değil tüm bir ay boyunca konuşulur olmasını –hatta 365 gün- ve aşkın barışa hizmet etmesini istiyoruz. Sanatçılarımızdan da ricamız festivalimizi 14 Şubat Sevgililer Günü kutlamalarıyla ilişkilendirmemeleri. Çünkü bizim için aşktan kasıt salt sevgililik değil! Kalp sembolü kullanmayan festivalimizin “cinsiyetsiz” iki başın aşk ile birbirine eğildiği ve etrafında merakı temsil eden sonsuz bir çemberin olduğu kendi özgün logosu var. Tüm yıl boyunca çok şey yaşadık, yaşıyoruz. Örneğin Marmaris yangını unutulmayacak şekilde hafızalarımıza kazındı. Sanatçı ve tasarımcıların dikkat çekmek istedikleri konuları, inandıklarını, savunduklarını eserleri/projeleri festivalin teması etrafında toplumla paylaşmalarını bekliyoruz. Tabii ki kimseyi kırmadan, gücendirmeden ve ötekileştirmeden.

(Başvurularını istanbulconcept@gmail.com adresine iletebilirler. Aynı zamanda da @love360fest ve @istanbul_concept Instagram adreslerimizden de bilgi edinebilirler. Sanatçılar/tasarımcılar bireysel olarak ya da grup olarak, galeriler, inisiyatifler, herkes, herkes festivalimizin bir parçası olabilir.

360 Dereceden Aşk Festivali Kurucu Küratörü Işık Gençoğlu
360 Dereceden Aşk Festivali Kurucu Küratörü Işık Gençoğlu

Festival için nasıl bir hazırlık süreci içindesiniz?

İstanbul’dan tüm dünyaya yayılacak bir barış sembolü olsun diye yola çıkıp; herkesin, katılan sanatçıların eserlerini ve verdikleri mesajları duyulmasını ve görülmesini hedefliyoruz. Şubat ayında herkesin İstanbul’a gelip, aşk ve barışın etrafında buluşmasını temenni ediyoruz. Bunun için de çalışılmış, düşünülmüş bir içeriği oluşturmak gerekiyor. Konuşmacı önerilerini daha önce festivalimize katılımcı olmuş dostlarımızdan da alıyoruz. Şu an eserler toplanmaya başlandı. Fikir toplantıları yapıyor ve hep bir önceki seneden daha iyisi olması için çabalıyoruz. İşin güzel yanı bir defa bizimle olan bir sonraki yıl da mutlaka olmak istiyor. Bu sene Beyoğlu merkez olacak şekilde yine bir çok farklı mekanda, eşsiz eserler eşliğinde, düşündürücü bir Şubat geçirmeyi planlıyoruz.

360 Dereceden Aşk Festivali’nin bugün ulaştığı kitle, dokunduğu sanatçılar, ziyaretçiler, koleksiyonerler, geldiği yer size ne ifade ediyor?

Umut, vazgeçmemek, iyiden yana olmak, güzeli anlatmak, doğrunun sesi olmak. Bunları ifade ediyor. Komşu ülkelerden Amerika kıtasına uzanan katılımcı sanatçılarıyla, hangi kurumun kapısını çalsak bize sunulan imkanlarla, danışma kurulumuzda olup bize şahane fırsatlar sunan çok kıymetli “marka” isimlerle oluşturulan dev bir voltran gibi hissediyorum bazen festivalimizi. Sanki herkes ben ne yapabilirim yarışında. Emeği geçen tüm destekçilerimize bir defa daha teşekkür ediyorum.

Festivale siz bir eser sunacak olsaydınız; hangi sanat dalıyla katılırdınız? Ortaya nasıl bir eser çıkardı?

Soğuk bir Şubat akşamında insanın için ısıtan sıcacık bir çorba sanırım 🙂 (gülüşmeler)
Öncelikle sanatçı değilim ne yazık ki… Ve zaten bence sanatçı olamayanlar sanat dolu projelere imza atıyorlar. Diğer yandan sanatın herhangi bir dalını diğerinden ayırmam ya da öne çıkartmam mümkün değil. ‘Sanat sanat içindir’e inanmıyorum ve ‘sanat toplum için’ diyerek verdiğim mücadelede yaptığımız her şey; tarihi güçlüler değil haklılar yazsın diye ve bu idealimiz doğrultusunda önemli olanın sanatın görünür kılınması, anlaşılabilir olması. Sanatla toplumun arasını açan ve uçurumu büyüten elitist yaklaşımın toplumumuzu çürütmesine dair bir karşı duruş olarak süre gelen varlığımda amacım sanatı tabana yaymak. Bence sanat sosyal bir hak.

Aşk, kırmızı, insan, sürdürülebilirlik, yuva. Bu kelimelerin aklınıza getirdiği ilk şey nedir?

Aşk: Yuva
Kırmızı: Açlık
İnsan: Paylaşmak
Sürdürülebilirlik: Yardımlaşmak
Yuva: Aşk

Festivalde bizi ne bekliyor?

Festival içerisinde gelenekselleşmiş alt markalar var. Gastrosanata şahane bir örnek olduğuna inandığım, ünlü şeflerin yorumlarıyla her yıl değişen temanın sofrada da işlendiği “Aşkın Damakta Kalan Tadı” gibi özel bir yemek programımız var. “Aşkı Konuşanlar Konferansı” ise söyleyecek sözü olan, sivil toplum kuruluşlarından temsilcileri sosyal sorumluluk projelerine ilgili izleyicilerle buluşturuyor. Bu yıl temamız “Yuvan Nerede?” Ancak burada amaç; “yuva” tanımının tekrar gözden geçirilmesi ve yuva kavramının değişen dünya şartlarında yeniden yorumlanması olarak düşünebilir.

Festivalin ana hedeflerinden birisi Sıfır Açlık. Bunun için de Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı’nın #2030SıfırAçlık çalışmaları için onlarla birlikte hareket ediyoruz. Sıfır atık ve sürdürülebilirlik konularıyla Dünya Gıda Programı ile anlaşmalı şeflerin atölye çalışmaları mutlaka oluyor. Pandeminin belki de tek güzel yanı çevrimiçi etkinliklerin de etkin bir şekilde yaşamımıza katılması oldu. Karma sistemde gerçekleşecek, yani hem çevrimiçi hem fiilen yoğun bir etkinlik programı bizi bekliyor.

Peki ya sonra?

Sonra belki Roma’ya gider “aşk böyle olur” deriz. Belli mi olur? Çünkü O her yerde…

Nil Has

1988 doğumlu, Sanat ve Kültür Yönetimi mezunu, sanat ve kültür meraklısı.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Kaçırmayın!

Oktay Anılanmert Sergisi

Oktay Anılanmert Sergisi Kapılarını Açtı

Genellikle resimlerinde, günümüz dünyasında kaybolmakta olan insan öğesinin değerlerini ve
ENKA Sanat Etkinlikleri Koordinatörü Murat Ovalı ve ENKA Sanat Direktörü Gül Mimaroğlu

Lale Tara Sanat Bursu’na Başvuru Dönemi Sona Eriyor!

ENKA Sanat’ın klasik müzik alanında yetenekli genç sanatçıların yurt dışındaki