Sanat Okur
Dirimart, Ebru Duruman’ın galeriyle birlikte düzenlediği ilk kişisel resim sergisi Akışkan Arzu’ya ev sahipliği yapıyor. Sergi, sanatçının Cenevre’deki stüdyosunda son dönemde ürettiği yağlıboya tablolarını bir araya getiriyor. Duruman’ın soyut tasvirleri bedensel ve duygusal alanların birbiriyle olan etkileşimlerini açığa çıkartırken, cinselliği beden ve zihin arasında bir köprü olarak tasvir ediyor.
Ebru Duruman’ın eserleri, izleyiciyi kimliğin karmaşık yönleri ile arzunun akışkanlığı üzerine düşünmeye davet eden bir alan sunar. Sanatçının eserlerindeki her bir ayrıntı, özerkliğin yeniden elde edilmesi ve özgünlüğün kucaklanması için bir araca dönüşürken, soyutlama ve figüratif sanatın birbiri içinde erimesiyle sonuçlanan güçlü imgelere yol açar.
Duruman’ın kökleri çocukluğuna dayanan renk ve formlarla olan yakın bağı, onun cinsellik ve özbenlik üzerine içgörülerini açığa çıkarma arzusuyla kusursuz bir kavuşum içerisindedir. Cansız figürleri betimlediği erken dönem çalışmaları ile son dönem eserleri arasında gözlemlenen sert geçiş, onun toplumsal normları kendi benliğiyle uzlaştırma mücadelesine referans verirken, aynı zamanda eserlerindeki figürlere de elle tutulur, fiziksel bir varlık kazandırır. Figürler, kendi bedeninin ve duyusal deneyimlerinin temsillerine ışık tutan, içedönük otoportrelere dönüşür. Tasvir edilen çarpık formlar ilk bakışta canlı renk paletiyle çelişiyor gibi görünse de bunlar, ehlileştirilmiş akıcı çizgilerle harmanlanan kesintili agresif fırça darbeleriyle birlikte sanatçının iç çatışmalarına dair ipuçları sunar.
Akışkan Arzu’da sergilenen eserler, iç mekânda yaşanıyor olmalarıyla ortaklaşırlar. Duruman bu sergide, fiziksel ve toplumsal temsilin bir sentezi olarak görülen ev kavramının söz konusu toplum-mekânsal yapısını kişinin özgün benliğini de denkleme dahil ederek aşmayı amaçlar. Duruman’ın resmettiği bedenler, kalın boya katmanlarıyla kendine özgü amorf bir desen sergiler; bu durum, hayatın akışında dış dünyada kendi özgün benliğimizi saklamak zorunda kaldığımız katmanları çağrıştırır. İstikrarlı ve tanıdık bir alan olarak ev, toplumsal normların kısıtlamalarından kurtulabileceğimiz tek ortamın simgesine dönüşür ve bize gerçek benliğimizi korkusuzca kucaklama olanağı tanır. İzleyicilerin sergi boyunca belirgin vücut parçalarının yer aldığı büyük ölçekli yağlıboya resimlerle karşılaşması onları bir iç hesaplaşmaya davet ederken, aynı zamanda yeni tartışma alanları açmanın olanaklarını sorgular.
Duygu ve kimlik alanlarına yoğun bir yolculuk vaat eden sergi, 28 Ekim 2023 tarihine kadar Dirimart Pera’da ziyaret edilebilir.
