Embiya Çavuş kimdir?

5 Haziran 2019

Şumnulu Embiya Çavuş 1926 yılında Bulgaristan’nın Şumnu ilçesi, Mahmuzlu Köyü’nde dünyaya geldi. Bulgaristan Türkü ressam ve porselen sanatçısıdır.

1933 yılında ilköğrenimine başlayan Çavuş, 1937’de Kemallar şehrinde bir yıl olmak üzere rüştiye (ortaokul), 1938–1941 yılları arası Şumnu ilinde medrese eğitimini tamamladı. Okul hayatı devam ederken resme merak sarmıştı ve amatör çalışmalarda bulunmuştu. 1944 yılında Ermeni asıllı okul müdürünün hışmına uğrayarak ilelebet Bulgaristan eğitim sisteminden mahrum bırakılmıştı.

1945 yılında Komünist rejimin başa gelmesiyle eğitim sistemine geri alındı. 1945 yılında nüvvab (lise) okuluna başladığında, Türk okulları kapatılmıştı. Bunun üzerine beş arkadaşıyla birlikte sonradan Türkiye tarafından tescil edilecek olan “Bulgaristan Türklerinin Varlığını Benliğini Koruma Teşkilatı’nı” kurdu.

1946 yılında 45 günlüğüne çalışma kampına gönderildi. 1947 yılında Gümülcine dönüşünde askeri istihbarat alanında (RO) yaralanmış olarak bulunup Varna’ya gönderildi. Varna’da işkencelerle geçen bir yılın ardından, 1948 yılında teşkilat kurmaktan, casusluktan ve Tito ile Georgi Dimitrov’a suikast girişiminde bulunmaktan ölüm cezasına çarptırıldı.

19491956 yılları arasında “ağarlaştırılmış müebbet hapis cezası” ile Belene’de kaldı. Embiya Çavuş, Bulgar devleti tarafından Türkler‘e yönelik uygulanan uygulamaları protesto ettiği için 16 yıl esir kampında yaşamak zorunda kaldı.

Batı dünyasının baskıları sonucu Komünizmin birçok ağır hapishanesi kapatılırken, kendisini önce Plevne’ye sonra Sofya’ya naklettiler. 1963 yılında şartlı salıvermeden yararlanarak serbest kaldı.

1965 yılında Bulgaristan Yenipazar’daki porselen fabrikasına porselen uzmanı olarak işe başladı. Porselenden tablolar, vazolar yapmaya başlamıştı. Çalışmalarını büyük bir titizlikle yapıyor ve sanatında doruğa tırmanıyordu. Eserleri Almanya, İngiltere, Finlandiya ve SSCB’de sergilendi. 1974 yılında Polonya’ya, 1976 ve 1977 yıllarında SSCB’ye davet edilerek porselen konusunda istişarelerde bulundu.

1979 yılında arzu ettiği anavatanı Türkiye’ye yarı mübadale sonucu geldi. Dışişleri Bakanlığı’ndaki kısa bir çalışma evresinden sonra İzmir’e yerleşti.

1985 yılında İzmir Balkan Göçmenleri Kültür Dayanışma Derneği’nin (BAL – GÖÇ) kurucu üyesi olarak dernek faaliyetlerine resmettiği eserleri ile başladı. 1999 yılına dek BAL – GÖÇ’te başkan yardımcılığı görevinde bulundu. 1999 yılında Celal Öcal ile birlikte Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği’ni kurdu. Fahri başkan sıfatını aldı.

Ayrıca, ABD Balkan Ülkeleri İnsan Hakları Konseyi üyeliği, Amerikan İnsan Hakları Derneği üyesi, New York Bulgaristan Türkleri Derneği üyeliği, Amerikan-Türk İslam Kültür Derneği üyeliği görevlerinde bulunmaktadır.

Yirmi bir yıl içinde aralarında ABD (New York, Washington Elçilikleri ve BM Teşkilatı) ve Kanada’da (elçilik) olan, yüz altı resim sergisi açılışında bulunmuştur. Tunaser Yayınları tarafından Türkçe ve İngilizce olarak piyasaya sürülen “Yaşadıklarımız Bir Daha Yaşanmasın” (Let What We Live Not To Be Repeated) kitabının yazarı ve resmedenidir. Evli ve bir kız çocuk babasıdır.

Nisan 2006‘da Çukurova Üniversitesinde Bulgaristan Türkleri‘nin yaşadığı acı gerçekleri yorumlayan “İnsanlığa Çağrı” adlı resim sergisini açtı. Sergi sol görüşlü 15-20 kişilik sonradan 70-90 kişilik bir öğrenci grubu tarafından taş ve sopalarla basıldı. Saldıran grup ile sergiyi gezen öğrenciler arasında kavga çıktı. Sergiyi gezen 6 öğrenci yaralandı ve bazı resimler parçalandı. Çavuş saldıranların, 15-20 kişilik öğrenci grubu gelerek, ‘Biz PKK’lıyız, komünistiz. Bu sergi bize hakarettir, sergiyi kapat, yoksa seni de yakarız resimlerini de yakarız.” diye tehditler savurduklarını söyledi. Çavuş dünyanın her yerinde sergi açtığını ve böyle bir tepkiyle hiçbir yerde karşılaşmadığı ifade etti. Ressam Embiya Çavuş serginin, insanın insanlığa yaptığı işkenceyi anlattığını, kimseyi hedef almadığını söyleyen Çavuş üniversiteyi, Üniversite yönetimini kınıyorum. Güvenlik önleminiz yoktu da neden sergiyi açtırdınız? sözleriyle kınadı.

Eserleri

  • Yaşadıklarımız Bir Daha Yaşanmasın [3](Let What We Live Not To Be Repeated) Tunaser Yayınları
  • Bulgaristanda Türk Olmak, Bilgeoğuz Yayınları 2010 ISBN 978-605-4200-63-4
Süha Derbent - Sony a7
Önceki

Yaban Hayatı Fotoğrafçısı Süha Derbent ile harika bir söyleşi

Füreya Koral
Sonraki

Füreya Koral kimdir?

Kaçırmayın!

21. Akbank Kısa Film Festivali Başvuruları Başladı!

Türkiye’de kısa filmin gelişimine destek veren, genç sinemacıların kısa film
OI_Galleries, Galerie Dix9, Hélène Lacharmoise, Nemanja Nikolic, Psychopolitics, 2024 (Fotoğraf - Göktuğ Güntav)

Noise_Vienna’nın Ardından Ekip ile Söyleşi

Geleneksel sanatlarla dijital teknolojilerin ve modern iletişim araçlarının harmanlandığı medya