Galeri Bosfor, 20 Eylül – 28 Ekim tarihleri arasında Barış Göktürk’ün Scanner/Tarayan isimli kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. İstanbul’da 10 yıl aradan sonra gerçekleştirdiği kişisel sergisinde Barış Göktürk, dijitalin tarayıcı ışığından yola çıkarak tarama-arama fikrini resim ve heykel üzerinden ele alıyor.
Barış Göktürk’ün sanat pratiği, iktidarın belirlediği ve biçimlediği beden ile bireyin bedeni arasındaki çok katmanlı ilişkiye odaklanır. Bir yönüyle politik bir tetikleyicisi olan bu sanatsal üretim, sanatçının malzeme ve kullanım biçiminin olanaklarını zorlayarak kurduğu yeni dille, direkt okunması güç ama derinlikli bir ifade bulur. Sanatçı, iktidar paradigmalarının içinde ya da karşısında var olan güncel ve tarihsel olaylara ya da bireylere dair belgeleri çizim, resim, heykel ve enstalasyonlarla yeniden kurar. Kişisel ve politik arasında gidip gelen dönüştürme süreci, açık verilerin kapalı ve mesafeli bir üslupla nesneleştirilmesi ve bir sezgiye evrilmesi ile sonuçlanır.
Sergi, güç odaklı, devlet-şirket merkezli bir taramanın, resme ve resimsel beden anlayışına iz düşümü niteliğinde. Tarayıcı cihazın dikey ışıklarla tarama yöntemi, resimlerde doğrudan fark edilebilir bir yapı kurarken, ayaklar da kendisine bir yer ve hareket yönü bulma çabası ile mekânı tarıyor. Coğrafi, ekonomik ve sosyal mecburiyetler içinde baskı altındaki insanların arayışları, “taramaları”, onların mecburi ve tekinsiz yolculukları ayaklarla sergi alanına dağılırken resimler, duvarlarda sınırı belirliyor. Resimlerdeki tarama, mekanik ve kestirilebilir bir referansa sahipken, heykelin tarayışı, insani ve kestirilemez.
Scanner/Tarayan sergisi, Barış Göktürk’ün insanın varlığının ve kapasitesinin otorite tarafından maksimumda zorlandığı bir dünya zamanına düştüğü bir not. Sınırlanan bedeni, dijitalin ışığıyla ve dikey şeritlerle sıkıştırdığı resimlerinde hem resim hem de beden merkeziyetini kaybederken heykellerle ayaklar bu merkezi arıyor.
Barış Göktürk, Tarayan sergisi üzerine şunları söylüyor:
“Resimlerde ve heykellerde bedene ve ışığa olan atıf hem politik hem de biçimsel. Bu biçimselliğin bir tezahürü de resimsellik ve sanat tarihi üzerinden. Serginin tümünü baskı altında yeniden şekillenen bir anatomi olarak düşünüyorum. Vücudumuzun coğrafya, ekoloji ve teknolojiye uyum sağlamakla ona başkaldırmak arasında kaldığı, hatta paralize olduğu, zamanın daraldığı, oldukça şizofrenik bir dönemden geçiyoruz.”
Barış Göktürk Hakkında
Barış Göktürk, A.B.D.’de New York, Brooklyn’de yaşıyor ve çalışıyor. Galatasaray Lisesi’nden sonra New York’ta The New School’dan mezun olan Göktürk, yüksek lisansını Hunter College’da resim, Columbia Üniversitesi’nde ise heykel alanında tamamladı. Halen The New School’da ve Columbia Üniversitesi’nde ders veriyor. Yakın zamandaki müze projeleri ve sergileri arasında New York’ da Jewish Museum, Miami’de Frost Museum, Winston-Salem’de SECCA, ve İstanbul’da Pera Müzesi yer alıyor. Ayrıca Columbia Üniversitesi’nin Butler Kütüphanesi ve New York’ta Public Art Fund için özel sipariş işler üretti. Public Secret adlı kişisel sergisi 2020 sonbaharında New York’ta Helena Anrather Gallery’de sergilendi. Göktürk, çalışmalarını Amerika Birleşik Devletleri’nde ve uluslararası olarak Almanya, İspanya, Fransa, Cin, Kore, Hırvatistan, Türkiye ve Porto Riko’da sergiledi. Çalışmaları ArtForum, The BOMB Magazine ve The Brooklyn Rail’de yer aldı. Göktürk, Seul’de bir ApexArt üyesi, YADDO’da misafir sanatçı ve SOMA Meksika ile Skowhegan Resim ve Heykel Okulu’nda katılımcı olarak yer aldı. Halen Johns Hopkins Üniversitesi’nin nöroloji bölümü için bir sanat programı yürütmekte. Göktürk, Porto Riko’da bir kültür-sanat projesi olan Junte’nin kurucu ortağıdır. Junte, 2023-2024 sezonu boyunca New York’ta The New Museum’da New Inc. programının parçası olacaktır.
Galeri Bosfor
Mumhane Cad. No:50 Kat:3 34425 Beyoğlu/İstanbul