Sanatçı, küratör ve akademisyen İpek Yeğinsü’nün uzun süre üzerinde çalıştığı, resim, çizim, kolaj ve fotoğraf pratiklerinden örnekler sunduğu “Jamboree” sergisi, 2 Aralık’tan itibaren Istanbul Concept Gallery’de sanatseverlere buluşuyor.
25 Aralık tarihine kadar sürecek olan Jamboree sergisinde, Yeğinsü’nün 2008 yılından bu yana devam eden “İstanbul Şehir Işıkları” serisinden daha önce sergilenmemiş yapıtların yanı sıra 90’lı yıllarda başladığı “Doodle” serisine ait çizimler ve 2021 yılında ürettiği resimlerden oluşan “Jamboree” serisi yer alıyor. Farklı üretimlerin yer aldığı, detayları ile dikkat çekici Jamboree sergisi hakkında sorularımızı serginin sanatçısı İpek Yeğinsü’ya sorduk.
Keyifli okumalar…
Sanat yolculuğunuzdan bahseder misiniz? Sanata olan ilginiz nasıl başladı?
Aslında benim yolculuğum çok küçük yaşlardan itibaren resimle başladı. Bu tutkumu keşfetmemde emekli resim ve sanat tarihi öğretmeni, aynı zamanda kendi de ressam olan rahmetli anneannem Sabahat Kırlı’nın büyük etkisi oldu. Sonra bir gün aile dostumuz, çok değerli Prof. Dr. Haluk Yavuzer resimlerimi gördü ve bu tutkumun peşinden gitmem konusunda beni daha da cesaretlendirdi. Sanat, o günlerden beri farklı dalları ve bileşenleriyle yaşamımın merkezinde olmayı sürdürüyor.
Uzun yıllara yayılan üretimlerinizi “Jamboree” başlığı altında Istanbul Concept Gallery’de sanatseverlerin ilgisine sunuyorsunuz. İlk kişisel serginizden bahseder misiniz?
“Jamboree”, 2005-2021 yılları arasında ürettiğim fotoğraf, çizim, resim ve kolaj tekniğindeki yapıtlardan bir seçki sunuyor. Serginin başlığı da temelde üç farklı noktaya işaret ediyor. Öncelikle “jamboree”, dünyanın farklı yerlerinden izci gruplarının her yıl toplanıp düzenlediği festivallere verilen bir ad. Aynı zamanda “büyük ve neşeli toplantı”, “cümbüş” gibi anlamlarda kullanılıyor. Festival, karnaval gibi etkinlikler, insanın tüm kimliklerini geçici bir süreliğine dışarıda bırakabildiği, anın büyüsüne kapılarak tamamen kendi olabildiği yerler. Benim için sanat yapmak da böyle bir şey. Bana, içinde kendimi unuttuğum ve bu arada evrenle bütünleştiğimi hissettiğim bir alan açıyor. Yapıtlarımın karmaşık, hareketli ve cümbüşlü görselliği de bir nevi “jamboree”. Son olarak serginin kendisi beni izleyiciyle buluşturan, farklı dünyalardan katılımcıları bir araya getiren bir “jamboree” işlevi görüyor.
Sanatçıların üretimleri süresince ve sergileme esnasında ne/nasıl hissettikleri üzerine düşünürüm. Siz serginizin bütününe bakınca neler hissediyorsunuz? Ne(ler) görüyorsunuz?
Farklı dönemlerde, birbirinden çok farklı teknikler kullanarak ürettiğim çalışmaların arasında form, renk ve kompozisyon gibi öğelere dayalı bir tür devamlılık olduğunu görüyorum. İzleyicinin de bu bağlantıları sezdiğine sık sık tanık oluyorum ve bu beni çok mutlu ediyor. Istanbul Concept’in kalbi ve beyni sevgili Işık Gençoğlu da sürece hem parlak fikirleriyle, hem candan yol arkadaşlığıyla önemli katkılarda bulundu. Bu vesileyle kendisine bir kez daha çok teşekkür ediyorum.
İşlerinizin üretim süreçlerine dair neler hatırlıyorsunuz? Süreçte sizi motive eden neydi?
2021’de ürettiğim işlere odaklanacak olursam, doktora eğitimim nedeniyle resim yapmaya epeyce ara vermiştim. Mezun olur olmaz “boyaya bulanmak istiyorum” diyerek soluğu kırtasiyecide aldım. Motivasyonum her zaman farklı oluyor. Sanat, bazen yoğun duygularla baş etmemi, onları anlamlandırmamı kolaylaştırıyor; bazen de zihnimi düzene sokmaya yardımcı oluyor. İşin içine otobiyografik göndermeler ve bolca ironi de giriyor tabii. Kompozisyonlarda rastlantısallık ön planda olsa da, yapıtların içeriği üretildikleri dönemin temel meselelerine dair birçok iz barındırıyor.
Kişisel sergi için uzun yıllar beklemiş olmanızın bir sebebi var mı?
Serginizin kavramsal çerçevesinden içeriğine, mekan kurgusundan tanıtıcı metnine kadar her yönünün içinize tam olarak sinmesi çok önemli. Bu da birçok koşulun bir araya gelmesini gerektiriyor. Aynı zamanda bir küratör olarak, serginin bütününü bir yapıt olarak algılıyorum. Bu da her iki rolü bir arada üstlenmem anlamına geliyor ve süreç daha da çok zaman alıyor.
Serginiz bittikten sonra neler olacak? İkinci kişisel serginiz için çalışmalar var mı?
Bir sonraki adımla ilgili olarak henüz olgunlaşma aşamasında olan bazı düşüncelerim var. Ancak şu an için devam eden sergime ve ondan gelecek yeni öğretilere odaklanmayı tercih ediyorum.
[…] Dr. İpek Yeğinsü, akademik danışmanlığını ise bölüm başkanı Doç. Dr. Balca Arda’nın üstlendiği […]