Ka, 5 Mart-19 Nisan tarihleri arasında, Murat Kahya’nın “Şimdi Vardım: Burada, Şurada, Orada” başlıklı Ankara’daki ilk kişisel sergisine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. “Şimdi Vardım: Burada, Şurada, Orada” göçmenlik, coğrafya ve sınır kavramlarını bireysel ve toplumsal bağlamlarıyla ele alarak izleyiciyi bu olgular üzerine yeniden düşünmeye davet ediyor. Sanatçının Institut français Türkiye TamART misafir sanatçı programı kapsamında Korsika’da geçirdiği iki ay süresince ürettiği çalışmalara yer veren sergi, göçmenliği yalnızca fiziksel bir hareketlilik olarak değil, bir bakış, bir duruş ve bir varoluş biçimi olarak ele alıyor.
Sergi metni:
Şimdi Vardım: Burada, Şurada, Orada” başlıklı bu proje, sanatçının uzun yıllardır sürdürdüğü sanatsal pratiğin yöntemsel, içeriksel ve kuramsal birikimini yansıtan bir araştırma sürecinin sonucu olarak şekillendi.
Sanatçının projelerinde sıklıkla benimsediği açık uçlu yaklaşım, bu çalışmada da belirleyici bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Kahya, ada deneyimini önceden belirlenmiş kesin çerçeveler yerine, süreç içinde şekillenen bir yapı olarak ele almış; böylece göç meselesine dair gözlemlerini içsel bir perspektiften değerlendirme imkânı bulmuştur. Kendi konumunu da bir “öteki” olarak yeniden tanımlayan sanatçı, bu durumu mekânsal deneyimler, bireysel karşılaşmalar ve görsel anlatılar aracılığıyla sorgulamaktadır.
“Şimdi Vardım: Burada, Şurada, Orada” serisi, bakış eylemi üzerine yoğunlaşarak, göçmen kimliğinin sabit bir kategori olmaktan öte, dinamik ve dönüşen bir yapı arz ettiğini vurgular. Kahya, göçmen figürünü belirli bir ulusal veya etnik aidiyete indirgemekten kaçınarak, “öteki” kavramını daha geniş bir bağlamda ele almaktadır. Kültürel, coğrafi ya da toplumsal anlamda yabancılaşma hissi, yalnızca bir ülkeden diğerine geçen bireyler için değil, aynı zamanda iç göç yaşayan ya da farklı sosyal sınıflar arasında hareket eden bireyler için de geçerlidir. Bu bağlamda Anadolu’nun küçük bir şehrinden İstanbul’a gelen bir kişi, Korsika’ya göç eden bir Faslı, Paris’e taşınan bir Korsikalı ya da herhangi bir topluluk tarafından dışlanan birey, benzer bir ötekilik deneyimini paylaşmaktadır.
Sergi, izleyiciyi bu deneyimi doğrudan hissettiren bir mekânsal kurgu ile karşılamaktadır. Girişte konumlanan portreler, hem içerden hem dışardan görülebilen, hareket halinde imgeler olarak bakışın yönünü belirlemekte ve izleyiciyi aktif bir gözlemci konumuna taşımaktadır. Bu imgeler, bireyi ve mekânı soyutlayarak, bakış eylemi etrafında şekillenen bir alan yaratır. Kahya, bu alan aracılığıyla, göçmenlik olgusunun yalnızca fiziksel bir yer değiştirme meselesi olmadığını, aynı zamanda bir varoluş biçimi olarak ele alınabileceğini öne sürmektedir.
Serginin merkezinde yer alan büyük ölçekli video yerleştirmesi, göçmenlik deneyimini bireysel anlatılar üzerinden ele almaktadır. Kahya, göçmenlerin adaya varış süreçlerini, bekleyişlerini ve belirsizliklerini farklı ses ve görüntü katmanlarıyla bir araya getirerek, izleyicinin bakışını yönlendiren bir kurgu oluşturmuştur. Video çalışması, ada coğrafyasında yapılan gözlemler doğrultusunda şekillenirken, bireyin hareketi ile mekân arasındaki ilişkinin değişken yapısına vurgu yapmaktadır.
Deniz ise, serginin farklı unsurlarında sembolik bir öğe olarak kendini göstermektedir. Sürekli değişen ancak her zaman orada olan deniz, göçmenlik olgusunun belirsizliği ve sürekliliğiyle doğrudan ilişkilendirilmiştir. Bu bağlamda, sergide yer alan imgeler ve yerleştirmeler, izleyiciyi göçmenlik deneyiminin değişken doğasını kavramaya davet etmektedir.
Sergi mekânında yer alan heykelsi unsurlar ve ses yerleştirmeleri, göçmen kimliğinin kolektif ve bireysel yönlerini bir araya getirirken, ortak bir hafıza oluşturma çabasına da işaret eder. Serginin önemli unsurlarından biri olan meyve ağacı, sanatçının “öteki” olma deneyimini paylaştığı bireylerle kurduğu ortaklığın simgesel bir temsili olarak yerleştirilmiştir. Ağaç, bir toplanma ve birleşme noktası olarak serginin farklı katmanlarını birbirine bağlamakta ve izleyiciyi mekân içinde dolaşıma teşvik etmektedir.
“Burada, Şurada, Orada” projesi, göçmenlik, coğrafya ve sınır kavramlarını bireysel ve toplumsal bağlamlarıyla ele alarak, izleyiciyi bu kavramları yeniden düşünmeye davet eder. Murat Kahya’nın araştırmaya dayalı pratiği, yalnızca belirli bir coğrafyaya özgü bir deneyimi değil, evrensel bir aidiyet sorgulamasını görünür kılmayı amaçlamaktadır. Sergi, göçmenliğin salt fiziksel bir hareket değil, aynı zamanda bir bakış, bir duruş ve bir varoluş biçimi olduğu fikrini öne sürmektedir.
Ka
Cinnah Cad. 1/B, Çankaya/Ankara