1989 yılında İstanbul’da doğdum. Liseyi, 2007 yılında Cağaloğlu Anadolu Lisesinde, lisan eğitimimi ise 2013 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nde tamamladım.
2009 yılında Toulouse Carcassonne’da bulunan Association Saint-Henri sanatçı rezidansına uzun dönem katılım sağlayarak, yurtiçi ve yurtdışında bir çok karma sergiye katıldım. İlk kişisel sergimi “Bedeni Aşmak”ı 2016’da, Mediateque François Sagan, Acort ve Paris Belediyesi partnerliğinde Rotonde de la Mairie du 10e Paris’te açtım.
2015-2017 yılları arasında çalışmalarıma çoğunlukla Pariste devam ettim.
Pariste Espace Christiane Peugout başta olmak üzere olmak üzere çeşitli galeriler ile karma sergilere katıldım. İstanbul’da CKM, MKM gibi alanlarda sergilere ve İstanbul Sanat Fuarına, Paris merkezli Melkart Galerie ile birlikte Art Athina Çağdaş Fuarına katıldım. 2018 ve 2019 yıllarında Elgiz müzesi teras sergilerinde büyük ölçekli heykellerimi sergileme fırsatı buldum.
Çalışmalarıma ilk atölyem olan Kadıköy Yeldeğirmeni’ndeki atölyemde devam ediyorum.
İşlerim Hakkında
Seriler halinde çalışmayı tercih ediyorum. 2014 yılından beri Morphosis adında bir seri üzerine çalışıyorum. Beyaz üzerine beyaz ve auto-morphosis adında iki alt seriyi de barındıran Morphosis serisi, en genel haliyle “beden-mekan-zihin” ve “bir mekan olarak beden” temaları üzerine çalıştığım eserlerden oluşmaktadır.
Heykelin yanı sıra baskı resim tekniği de kullanıyorum. Kompozit, bronz ,terracotta, kağıt üzerine porselen, kumaş üzerine monotip baskı, kağıt hamuru ,kil, balmumu gibi bir çok malzeme ile çalışıyorum.
Morphosis serisinde; “Modern toplumda bireyin tek görünürlüğü olan beden; zihni fikirleri ya da duyguları kadar elastik ve dönüşebilir olsaydı nasıl bir şekil alırdı? “ diye soruyorum.
Heykel Üretimlerim Hakkında
Maket yapmayı tercih etmiyorum. Her işin kendi boyutunu belirlediğine inanıyorum. Benzer formlardaki heykellerimin farklı boyutlarda, farklı malzemeler ve tekniklerde üretilmiş halleri var. Her birini ayrı bir eser olarak ele alıyorum. 10 cmlik ya da 3 metrelik bir heykel, desen, baskı ya da ufak bir rölyef de olabilir bu. Hiç biri maket ya da eskiz değil benim için.
Bir işi farklı bir boyda kopyalarken onun ruhuna aykırı davrandığımı hissediyorum. O yüzden yapım süreci benim için çok önemli. Yapım sürecinde işin bana fısıldadığı plastik ihtiyaçları dikkate alıyorum ve süreç içinde değişiklik yapmaktan çekinmiyorum. Böylece her bir işin kendi doğal sürecinde meydana gelmesine aracılık ettiğimi düşünüyorum.
Web: gozdecankoroglu.com
Instagram: gozdecankoroglu