Yaklaşık elli yıllık profesyonel müzik yaşamında birçok başarıya imza atmış bir duayen; Saygun Arpalı ile geçmişten bugüne harika bir müzik sohbeti gerçekleştirdik. Geçmişi bilen okuyucuların yâd edeceği, yeni nesil müzisyenlerin ise ilham alacağı sohbetimizi keyifli okumalar dileriz.
Çok uzun bir müzik yolculuğu sizin ki… Profesyonel anlamda yanılmıyorsak 1972 yılında ilk 45’lik plak çalışmasını yaptınız. Dolu dolu bir müzik kariyeri anlatması da zor farkındayız ama özellikle röportajımızı okuyacak genç müzisyenlere müzik tarihinde yolculuk gibi de olacaktır. Biraz o günlerden bahsedebilir misiniz? Kendi albümlerinizi yayımlamaya başladığınız 2010 yılına kadar geçen bu süreçte neler yaşandı, kimlerle çalıştınız?
1975 yılında ikinci 45 lik plak çalışmasını “Grup Uyanış” adı altında gerçekleştirdim.
1977’de Edip Akbayram’ın grubu “Dostlar”a katıldım. 16 sene sürecek beraberliğimizde dört 33 lük ve bir 45 lik plaklarda grup şefliği ve yeni grup oluşturma görevlerini üstlendim.
Sonra 13 sene sürecek Zülfü Livaneli dönemi, Lisbeth List , Giora Feidman , Maria Faranduri ile Avrupa turnesi, Kerem Görsev ve Aydın Esen ile caz çalışmaları yaptım ve caz müziğinin de kapısını araladım. Daha sonra üç sene süresince Doğan Canku ile çalıştım. Avrupa turnesinde Leman Sam’la çalışmak fırsatım oldu. Günümüze kadar da yüze yakın üst düzey müzisyen dostlarımla değişik projelerde bulundum. Bir müzisyenin her zaman, dünyadaki müzik tarzlarını araştırıp bilgi edinmesi, bendeki gibi geniş bir arşive sahip olması ve kendini yenilemesi gerektiğini düşünüyorum.
2010 yılında ilk albümünüz “Merhaba”yı yayımladınız. Ardından Sahne Işıkları (2011), Kış İnsanları (2014) ve uzunca bir aradan sonra da çok yakın bir süre önce “Hayallerim” müzikseverlerle buluştu. Diğer albümlerinizle kıyasladığımızda uzun bir ara vermişsiniz. Bunun nedenleri nelerdir?
Bestelerim hazırdı; sadece düzenleme yapmak gerekiyordu. Fakat özel sorunlar, geçirdiğim üç ciddi ameliyat ve covid dönemi bu kadar ara vermeme neden oldu. Özellikle covid döneminde bestelerime devam ettim ve geçtiğimiz temmuz ayında da stüdyoya girip albümü bitirdim.
“Hayallerim”de muhteşem bir kadro size eşlik eden. Albümün hazırlık ve yayımlanma sürecini anlatabilir misiniz?
Müzik hayatım boyunca hep iyi müzisyenlerle çalışmak isteği en büyük arzum olmuştur. Dolayısı ile müzikal bilgi paylaşımı çok önemlidir ve devamlı kendinizi geliştirirsiniz. Bunlarla birlikte bir de müzik tarihindeki karakterli maziniz ve çalışkanlığınız size projelerde iyi müzisyen bulmakta zorluk çıkarmaz. Covid döneminde bütün hazırlıklarımı bitirdim notalarını basıp kısıtlanmaların kalkmasını bekledim ve eylül ortalarında albüm bitti.
Dostlarım beste ve aranjmanlarıma büyük renkler kattılar onlara çok teşekkür ediyorum:
Erdem Sökmen (Gitar)
Turhan Yükseler (Piyano)
Eylem Pelit (Bass)
Batu Şallıel (Flüt, soprano ve tenor saksafon)
Göksun Çavdar (Klarnet)
Gül Sıvacı (Çello)
Öznur Delibaşı (Keman – Vokal)
Muratcan Yenigün (Stüdyo 6/4 Records – Mix & Mastering)
“Hayallerim”e kadar olan albümleriniz başka bir müzik dünyasına aitti, günümüzde ise dijital platformların hakimiyetinde yayımlanıyor artık müzik eserleri. Bu konuda zorlandınız mı? Ya da gözlemleriniz neler oldu?
Evet diğer üç albümüm CD olarak basıldı ve dijital dağıtımı az da olsa yapıldı. Günümüzde dijital müzik servislerinin bu kadar geniş platformlarda olması çok güzel. “Hayallerim” albüm kapağımı tasarlayan sevgili dostum Doğan Ür’ün bu konuda bana çok yardımı oldu; On Air Müzik’ten Burak Bey ve Beyza Hanım ile tanışma şansı verdi. OnAir Sahne çatısı altında dijital yapının nasıl profesyonel yapıldığını anladım. Çok teşekkürler.
Sohbetimize katıldığınız için çok teşekkür ederiz, sizin gibi önemli bir müzisyenimizin daha çok albümünün ve bestesinin yayımlanması dileklerimizle genç müzisyenlere ilham olacak bir yönlendirme ya da tavsiyeniz var mıdır?
Bana bu fırsatı verdiğiniz için ben teşekkür ederim. Genç müzisyen dostlarıma tavsiyelere gelince, enstrüman çalmak önemli bir değerdir. Çalışmalarını metot dahilinde yapıp belli bir noktaya geldiklerinde başka müzisyeni taklit etmek yerine kendi stillerini bulsunlar. Bir de dünyadaki müzik stillerini iyi araştırsınlar. Çünkü dünya standartlarında müzik icra etmek için geçerli olan çok yönlülük ve bilgidir.