Berka Beste Kopuz, Selin Söl, Seniha Ünay
Berka Beste Kopuz, Selin Söl, Seniha Ünay

Selin Söl ile Açık Atölye Sanatçı Programı Üzerine Söyleşi

13 Kasım 2024

Daire Sanat Açık Atölye Sanatçı Programı farklı disiplinlerden sanatçıyı ağırlamaya devam ediyor. Selin Söl’ün kurucusu olduğu Daire Sanat’ın yürütücülüğünde gerçekleşen “Açık Atölye Sanatçı Programı” her dönem farklı Seçici Kurul üyeleri ve sanatçılarla dönemsel olarak projeyi tamamlıyor.

Açık Atölye Sanatçı Programı 2024 sonbahar yeni dönemde, yeni Seçici Kurul üyeleri Yıldız Doyran, Tansa M. Ekşioğlu, Ahmet Ergenç ve Nazlı Gürlek’in seçtiği KovanProject (Aslıhan Mumcu ve Beyza Durhan) ve Can Memişoğulları’nı ağırlıyor.

Program 4 aylık periyotlar halinde sanatçıların üretimlerine, proje süreçlerine ve dönem sonunda sunumlarına ev sahipliği yapıyor.

Program detaylarını Daire Sanat kurucusu ve Açık Atölye Sanatçı Programı yürütücüsü Selin Söl anlattı.

Daire Sanat olarak yürütücülüğünü yaptığınız Açık Atölye Sanatçı Programı nedir? Programın amacından ve çalışmalarından bahseder misiniz?

Elbette. İlk on iki yıl genç sanatçıları temsil ettiğim, misyonu sadece genç sanatçılara destek vermek olan bir galeri yönetiminden sonra bu iş modelinin sürdürülebilir olmadığını fark ettim. Bu nedenle de kar amacı gütmeyerek yürüttüğüm bu sanatçı programını tasarladım. Programa katılan sanatçılardan bir bedel ya da eser istenmiyor, satılan işlerinden de bir pay talep edilmiyor. Tek istenilen düzenli bir şekilde atölyede çalışmaları.

Programın amacı genç sanatçılara destek olmak ve onları görünür kılmak. Bunu da benim ‘ara alan’ diye tabir ettiğim bu açık atölye sürecinde yapabiliyoruz. Galeri yöneticiliğim sırasında pek çok genç sanatçının rahat ve verimli çalışabilmek için bir atölyeye sahip olmadığını deneyimledim. Genç sanatçıların çoğu ya evlerinde ayırdıkları bir odada, ya da daha da zoru, kendi yatak odalarında ayırdıkları küçük bir alanda çalışıyordu. Bir sanatçının evine girerek atölyesini ziyaret etmek ise adeta sanatçının mahremiyetini ihlal etmek oluyordu. Halbuki sanatçıların atölye süreçlerini takip etmek bence o sanatçı ile ilgili çok değerli bir deneyim. Bunu ise ne bitmiş işlerin sergilendiği bir beyaz küp ne de sanatçının mahrem evi izleyiciye sağlayabilir. O nedenle seçici kurulumuzun özenle değerlendirerek seçtiği iki sanatçıyı her dönem Daire Sanat’a atölyelerini kurmak ve pratiklerini bu ‘ara alan’da sergilemek üzere davet ediyoruz.

Daire Sanat'ta Murat Kayha atölyesinden.
Daire Sanat’ta Murat Kayha atölyesinden.

Daire Sanat Açık Atölye Sanatçı Programı sanatçılara ne tür imkan sunuyor? Bu imkanların sanatçılara sunduğu fırsatları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Öncelikle program haftanın yedi günü işe gelir gibi gelebilecekleri bir atölye alanı sağlıyor. Böylelikle buraya gelerek belli bir ritmi tutturan ve üretimini oldukça arttırabilen konuk sanatçılarımız oldu. Diğer bir imkan da elbette ki sanatçıları sanatsever ve diğer ziyaretçilerle buluşturuyor olabilmemiz. Bu nedenle de haftanın iki günü atölyeler ziyarete açık oluyor. Açık atölye günlerinde ise sanatçıların kendi arkadaşlarından tutun benim davet ettiğim diğer sanatçılar, sanat yazar ve eleştirmenleri, sanat profesyonelleri, basın mensupları ve hatta sanat koleksiyonerleri atölyeleri ziyaret edebiliyorlar. Bu da sanatçılara oldukça önemli bir networking imkanı sağlıyor. Dönem içinde atölyelerinden satış yapan ya da küratör ve yöneticilerle tanışarak sergilere davet alan birçok konuk sanatçımız oldu.

Açık Atölye Sanatçı Programı’na başvuran aday sanatçıları neye göre seçiyorsunuz? Başvuru esnasında dikkat edilmesi gereken hususlar neler?

Dikkat edilmesi gereken en büyük husus sanırım Daire Sanat’ın şu ana kadar ki çizgisini izlediğimizde fark edeceğimiz bir şey; yani çalışmaların özgün ve çağdaş olmaları gerekliliğidir.

Her dönemin Seçici Kurul üyeleri değişiyor. Farklı üyeler seçmenizin nedeni nedir? Üyeleri nasıl belirliyorsunuz?

İşin gerçeği ben sadece sanatçıları seçen seçici kurulu seçiyorum. Bu nedenle de seçimlerde bir söz hakkım olmuyor. Her dönem yenilenen Seçici Kurullar elbette ki on iki yıl yürüttüğüm galeri deneyimi sayesinde kurduğum yakınlıklar ve bağlar üzerinden oluşuyor. Ancak her seçici kurulda sanatın farklı cephelerden, bir sanat profesyoneli, bir sanat eleştirmeni/yazarı, bir sanatçı, bir koleksiyoner gibi, temsilciler olabilmesine özen gösteriyorum. Her dönem seçici kurul üyelerinin değişik olmasının sebebi ise hiç “bir” ya da “birkaç” kimsenin değerlendirmelerde baskınlık sağlayamaması içindir.

Bugüne kadar çok değerli isimler yine bedelsiz olarak bu görevi üstlendiler. Kendilerine tekrar buradan teşekkür ediyorum.

Daire Sanat-KovanProject atölyesinden.
Daire Sanat’ta KovanProject atölyesinden.

Programa katılan bazı sanatçıların kariyerlerinde adımlarının hızlandığını gözlemliyorum. Sanatçıların kariyerleri için yönlendirici rolünüz var mı?

Üç ay kullandıkları atölye süreçlerinde hem iki konuk sanatçı arasında yakın bağlar kuruluyor, hem de atölyeleri görmeye gelen izleyiciler ile sihirli anlar yaşanıyor. Hep derler ya kapı kapıyı açar… Aynı o şekilde bir insan bir diğerini getirebiliyor ve onlar da farklı yollardan sanatçıların hayatlarına dokunuyor oluyorlar. İnsani ilişkilerin bazen gerçekten mucizevi olabildiğine inanıyorum. Sanatçı ile atölyesinde buluşmak, onunla eserleri hakkında konuşmak, sanatçıyı insan olarak tanımak ve eserlerinin oluşumundaki sürece tanıklık etmek sanatçı ile izleyici arasındaki bağı çok kuvvetlendiren bir süreç. Bu deneyimin gücü sayesinde de sanıyorum ki birçok değerli tanışıklıklar ve bağlantılar kuruldu ve bu da birçok iş birlikleri ve sergi davetlerine vesile oldu. Biz sadece atölyelerin kapısını açıyoruz, gerisi kendiliğinden oluşuveriyor…

Beyza Dilem Topdal, Selin Söl, Özkan Işık
Beyza Dilem Topdal, Selin Söl, Özkan Işık

Daire Sanat Açık Atölye Sanatçı Programı’na şimdiye kadar katılan isimlerden bahseder misiniz? Bu isimlerle program sonrasında da iletişiminiz devam ediyor mu?

Şu an programın on birinci dönemi içerisindeyiz. Şimdiye kadar yirmi iki sanatçıya evsahipliği yaptık. Bu isimlerden her biriyle iletişimim devam ediyor. Hatta bir çoğu yeni dönemlerde yeni sanatçıları atölyelerinde ziyaret etmeye geliyorlar. Bizler de vaktimiz oldukça onların sergi açılışlarına gidiyoruz. Pilot süreç için davet ettiğim Alp İşmen hemen atölye programı sonrası, Daire Sanat’ta tanıştığı küratör Nergis Abiyeva işbirliğiyle Mixer galeride ilk kişisel sergisini açtı. Evrim Kavcar ve Elif Öner burada yürüttükleri “Hassas Sesler Sözlüğü” adlı projelerine başka platformlarda devam ediyorlar. Esin Aykanat Avcı, bir sonraki dönem gate27’de residency programına devam etti. Seniha Ünsal “Bahçe Günü“ adlı projesini geliştirerek Bilsart’da bir kişisel sergi açtı. Seher Uysal çalışmalarına atölye döneminde başladığı Beral Madra’nın sanat arşiviyle ilgili projesini yayınladı. Beyza Dilem Topdal bir dönem sonra ABD’de bir residency’e katıldı ve burada ürettiği işleri orada da sergiledi. Berka Beste Kopuz ise daha bu hafta Merdiven Art Space’de ikinci kişisel sergisini açtı ve yeni dönem konuklarımız Beyza, Aslıhan ve Can ile birlikte onun sergisine ziyarete gittik.

Sanatçılar Daire Sanat Açık Atölye Sanatçı Programına neden katılmalılar?

Sanatçılar odaklanarak çalışmak istiyorlarsa ve kendilerine ait bir alana ihtiyaç duyuyorlarsa bu programa muhakkak başvurmalılar. Çalıştıkları projenin izleyiciler tarafından nasıl algılanacağını görmek, farklı kişiler tarafından geri bildirim almak ve birçok ziyaretçi ile tanışmak istiyorlarsa açık atölye programı onlara yeni fırsatlar sunacaktır.

Daire Sanat Açık Atölye Konuk Sanatçı Programı başvuru detayları için tıklayınız.

Gelecek dönem için Açık Çağrı ne zaman olacak? Tarihler belli mi?

Gelecek dönem yine 25 Şubat-25 Mayıs 2025 arasında olacak. Açık çağrıyı ise Aralık ortası gibi çıkıyoruz.

Son bir soru: Uzun süre Siyaset Bilimi okuduktan sonra, sanata yönelmişsiniz. Bunun Daire Sanat üzerinde etkileri oldu mu?

Olmaz olur mu! Daire Sanat kurulduğundan beri hep toplumsal ve sosyal konularla ilgili çalışmalara yer verdik. Toplumsal olan ise genelde kaçınılmaz bir şeklide politik oluyor. Benim de eğitimim siyaseti anlamak üzerine olduğu için ister istemez galeride yer verdiğimiz çalışmaları seçerken o yönde bir eğilim oluşmuş olabilir. 2008’den beri geçen zamanda bir de daralan ifade özgürlüğü alanlarımız söz konusu olmaya başladı. Giderek yönetimi tekelleşen bir ülkede sanat toplumda önemli bir çıkış ve ifade alanı oluşturabiliyor. Türkiye’de de öyle olduğunu düşünüyorum.

Korhan Futacı
Önceki

Korhan Futacı 21 Kasım’da Yapı Kredi bomontiada’da

Samantha Harvey
Sonraki

Booker Ödüllü Orbital Çok Yakında Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nda

Kaçırmayın!

Özlem Çetin

Portfolyo: Özlem Çetin

1985 yılında İstanbul’da doğdum. Marmara Üniversitesi Resim Öğretmenliği bölümünden 2013
İki Efendinin Uşağı Alaturka

“İki Efendinin Uşağı Alaturka” SİBİU Uluslararası Tiyatro Festivali’nden Davet Aldı!

Cihangir Atölye Sahnesinin “İki Efendinin Uşağı Alaturka” adlı oyunu SİBİU